Başucumda Kitap

Otomatik Portakal

28 Ocak 2021

Kitap: Otomatik Portakal | Yazar: Anthony Burgess | Yorumlayan: Kübra Mısırlı Keskin


Otomatik Portakal | Anthony Burgess

Otomatik Portakal | Konu

Alex dört kişiden oluşan bir sokak çetesinin lideridir. Gündüz okula devam ederken akşamları da yaşlılara ve kadınlara saldırarak onları gasp edip tecavüz ederler. Çete arasında huzursuzluklar baş göstermeye başlar. Alex otoritesinin sarsılmaya başladığını fark eder ve onu dinlemek istemeyen diğer çete üyeleri ile karşı karşıya gelir.

Bir gece yaşlı bir kadının evine giren çete, kadının onlara karşı koyması üzerine onu öldürür. Olay yerinden kaçamadan polise yakalanan çete tüm suçu Alex’e yıkar. Bunun üzerine Alex on dört yıl hapse mahkum edilir. Mahkumiyetinin ikinci yılında hücresinde ki bir mahkumu öldürmekle suçlanan Alex, hapishane müdürü kendisine reddedemeyeceği bir teklif sunar. Teklife göre; hapishanelerde ki yoğunluğu azaltmak için yetkililerin bir projesi vardır. Islah adı verilen bu yöntemi ilk onun üzerinde denemek isterler. Bu yönteme göre iki haftalık bir süre içinde eğer her şey yolunda giderse Alex özgürlüğüne kavuşacaktır. Alex bu teklifi hemen kabul eder.

Alex’e şiddet içerikli filmler izletir ve fiziki işkenceler yaparlar. Bir süre sonra Alex aklından şiddeti geçirdiği her an midesi bulanmaya ve vücut ağrıları çekmeye başlar. Bu şekilde ıslah edilen Alex artık kötülük yapamayacak ve düşünemeyecek hale gelir. Hatta en sevdiği Beethoven besteleri çalındığında bile kendisine izletilen soykırım filmlerinin sahnelerini hatırlar.

Bu şekilde geçen iki haftanın sonunda serbest bırakılan Alex evine geri döner ama ailesinin, onun odasını başkasına kiraladığını öğrenir. Bunun üzerine evden ayrılan Alex çetede ki diğer arkadaşlarının da hayatlarının tamamen değiştiğini görür.

Sokaklarda sefil bir şekilde dolaşırken kapısını çaldığı bir evden yardım ister. Onu içeri alan adam yıllar önce evini soyup karısına tecavüz ettikleri “Otomatik Portakal” isimli kitabın yazarından başkası değildir. Alex’e yapılanları duyunca bunun insanlık dışı bir uygulama olduğunu söyler ve ona yardımcı olmak ister. Ama bu sefer de farklı bir tarafın oyuncağı olacağını anlayan Alex, bu duruma bir son vermek ister ve oradan ayrılır. Artık büyümüştür ve hayatını bir düzene sokmaya karar verir.

Otomatik Portakal | Yorum

Suç ve ceza kavramlarının ayrıntılarıyla masaya yatırılışı Otomatik Portakal. Hiçbir suç cezasız kalmamalı evet ama cezanın etik olmasının önemi nedir? Hiç kuşkusuz insani yönlerimiz ve şiddete uğrayanın yanında yer almamız da bu sorunun cevabını etkileyen unsurlardandır.

Yozlaşmış bir toplum yapısı, kendi varlığını şiddetle ortaya çıkarmaya çalışan genç bir nesil ve baskıcı bir yönetim. Aslında kitabın döndüğü üçgen tam olarak bu.

Bazı kısımlar fazla olanaksız geliyor okuyucuya. Aynı sorgulamaya bende düştüm aslında bazı bölümlerde. Özellikle çete üyesi bu çocukların işledikleri suçlar için çok küçük olmaları ve uyuşturucu madde içeren sütle kulüplerde bulundukları bölümler fazla geldi bana.

1959 yılında beyin tümörü teşhisi konan yazarın, ölümünden sonra eşinin geçimini sağlamak için on iki ay içinde yazdığı beş altı romanından en ünlüsü Otomatik Portakal. Yanlış teşhis konulduğunun anlaşılmasıyla yeni kitaplar yazsa da bu üne kavuşan başka bir kitabı olmadı.

Kitap dili argo yoğunluğundan dolayı biraz rahatsız edici olsa da hissettirmek istediği duygunun en iyi geçiş yolu olmuş. Distopya tarzının önemli örneklerinden biri olan bu kitap, her ne kadar yazıldığı dönemin anlatımıysa da her dönemden izler bulmak mümkün sayfalarında.

Yetişkin davranışlarının gençler üzerindeki önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor Otomatik Portakal’da. Distopya kitaplarının karamsarlığı “Bu kadar da olmaz” dedirtse de aslında hemen hemen hepsinde gerçeklik payı var.

Kitap 1971 yılında ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından aynı isimle sinemaya uyarlandı. Türkiye’de 1996 yılında gösterime giren film geniş kitlelere ulaştı.

Bana göre bu kitabın kalbi olan alıntıyı buraya bırakarak yorumumu sonlandırmak istiyorum bu hafta;

“Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir.”

Yazar Hakkında

25 Şubat 1917 İngiltere doğumlu yazar Manchester Üniversitesinde İngiliz edebiyatı ve sesbilim öğrenimi gördü. 1940 ile 1946 yılları arasında İngiliz ordusunda görev yaptı. Romanlarının dışında gazete, eleştiri ve dil bilim alanlarında da çalışmalar yaptı. 22 Kasım 1993 yılında akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti.

Eserleri
  • Otomatik Portakal
  • Doktor Hastalandı
  • Bir Elin Sesi Var
  • Mozart ve Deyyuslar
  • Deptford’daki Ölü Adam
  • Piyanoçalanlar

Keyifli okumalar.

Kübra Mısırlı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan