Satır Arası

Travma

5 Mart 2021

Yazı: Travma | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Ah Başımıza Gelenler

Hayat başlı başına bir macera. Her gün yeni heyecanlara uyanıyoruz. Hem iyi hem kötü binlerce sürpriz bekliyor bizleri. Her biri ayrı heyecan, ayrı sevinç, ayrı korku, kısaca apayrı duygular uyandırıyor içimizde. Bazen farketmesek de aynı anda çok fazla duyguyu barındırıyoruz yüreğimizde. Mutlu olduğumuz anları unutmuyor olsak da daha çok hatırladıklarımız olumsuzluk yaşadığımız anlar. İnsan, hayatı içinde birçok incitici, yıpratıcı, yorucu olaylar yaşar. Bu olayların hepsi farklı derecelerde etkiler insanı. Etkilendiklerimiz elbette iz bırakır fakat bizler çoğunlukla hepsini “travma” çatısı altında toplarız.

Oysa ki yaşadığımız kötü olayların tümü travma değildir.

Travma

Herhangi bir kötü olayın travma olabilmesi için o olayın günlük hayat getirilerinin dışında olması gerekir. Diğer bir deyişle, “normal” hayat deneyimlerinin dışında kalması gerekir. Çünkü normalin dışında olan olaylar, gündelik bilgi kodlarıyla anlamlandırılamaz. Yani hayatta her insanın farkında olmadan öğrenmiş olduğu bilgilerle bu olaylar anlaşılamaz. Bu durumlara da “geçti gitti” demek çok zor hatta bazen imkansızdır. Geride bırakılamayan bu olaylar, insan hayatının işlevselliğini bozar.

Travmalar, hayatı normalin dışına çıkaran ve hayatın işlevselliğini bozan durumlardır ve bazen doğa olayları, doğal afetlerle gelirler; bazen de insanlar tarafından yaşatılırlar. İnsanlar tarafından kazara da yaşatılabilirler fakat en acı travmalar insanlar tarafından bile isteye, planlı bir şekilde yaşatılan travmalardır. En zor bu tür travmalarla başa çıkılır çünkü insanların yaptığı kötülük ve vicdansızlığı travmayı yaşayan birey bir türlü kabul edemez.

Travma Sonrası

Travmayı fark ettikten sonra gösterilen davranış travmanın yönünü değiştirir. Önce, travmanın nedenini idrak etmek ve bu haliyle artık değiştirilemeyecek durumu kabul etmek gerekir. Travmayı kabul ettikten sonra, travmanın nedeninden bağımsız hayata adapte olmaya çalışmak ve kaybedilen yaşam işlevselliğini yeniden kazanmaya gayret etmek gerekir. Nedenlerden sıyrılmak, artık nedenlere sığınma durumundan sıyrılmaktır. Nedenlere saplanıp kalmak olumlu sonuçlara yaklaşamamak, hikayelerin içinde boğulmaya yüz tutmaktır. Herkes hikayesini bilmelidir, hangi yoldan yürüyerek bu güne geldiğini tam olarak düşünmelidir ama oralara saplanıp kalmamalıdır.
Hayat yolunu çizerken, geçmişten gelenlerin sadece duygusal zenginliğini ve olgunluğunu çekip alabilmelidir tüm bunların arasından.

Elbette bunlar her zaman çok da kolay olmaz çünkü travmanın etkilerinden kurtulmak isteyen insanın çevresinde herkesin bilinçli olması mümkün değildir. Bazı insanlar travmanın pençesinden kurtulmaya çalışan insanlara çok gereksiz yorumlar yaparlar. Bu yorumlarda yarı açık yarı kapalı hatta bazen tamamen açık ve net şekilde suçlama öğeleri olur. Zaten travma yaşamış olan bir insan bu söylemlerden çok ama çok etkilenir farkında olmadan ve o da kendini suçlamaya başlar. Bu da travmadan kurtulmak yerine ikincil travmaya maruz kalmak demektir.

Özetle travma sonrası travmayı yaşayanların hayata tutunmaları kendi farkındalıklarının yanında diyalog içinde oldukları diğer insanların farkındalıkları ve acıya duyarlı yaklaşmaları ile mümkün olur.

Hayatımızda yaşadığımız her kötü olay travma değildir. Zor ya da üzücü olabilir ama her zorluğu travma kılığına sokmaya çalışmak hayatı baştan kaybetmeye gönüllü olmaktır. Öte yandan, gerçekten normal sınırlarının dışında olan üzücü olayları da görmezden gelmemek, hepsiyle yüzleşmek ve aklımızdaki soru işaretlerini silip bunlarla yolları ayırmak gerekir. Bir o kadar önemli olan şey de travmatik olayları gören bireyler olarak acıya saygılı olmayı bilmektir.

“Anlaşılan acılar”, çabuk dinerler.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Metin Çoban 6 Mart 2021 at 08:06

    Bu güzel makale için teşekkürler. Ellerinize sağlık.
     
    Travma yaşayan insanlar, sanırım hayatları boyunca buna ait etkileri yaşıyorlar. Kurtulmaları çok mümkün değil, çok sağlam bir kişilik gerekiyor. Dışarıdan profesyonel bir yardım da alması gerekiyor. Diğer insanlar onu anlayıp, ona göre davranması tabi ki önemli ama yine de profesyonel bir yardım almalı.
     
    Bu pandemi de kimi insanlarda travma yaşattı. Yakınlarında ağır hastalık geçiren veya ölen kişiler daha çok etkilendi. “Normal” yaşamı terk eden bireyler, “Yeni normalleşme” denen hayatın içinde de travmalar yaşayacaklar.

    • Yanıtla Nalan Erpolat 7 Mart 2021 at 14:24

      Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için Metin Bey. Çok doğru söylüyorsunuz. Travma profesyonel yardım almadan kolay kolay iyileşmez ve hayat boyu insanın peşini bırakmaz. Umarım bu konuda da ülke olarak gerçek farkındalığa kavuşuruz. Maalesef ilk vazgeçilen hizmet danışmanlık hizmeti oluyor.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan