Yıldız Tozu

İyi Uykular!

31 Mayıs 2021

Öykü: İyi Uykular | Yazan: Sıla Malik

 

Bu haftaki hikâyemizin şarkısı 👉🏻 Lovesick, Potsu

 
Tüm gece gözüme bir gram uyku girmedi, oysa dün gece gözlerimi açık tutmakta zorlandığıma emindim.

Yatağa girdiğim anda kaçan uyku perileri, yerlerini düşünce canavarlarına bıraktılar.
Sahi, sakince uykuya dalanlar, ne var bu kadar sevdiğiniz hayatta? Ya da nasıl kaçabildiniz bu kadar hayattan? Zira gamsızlıkla dertsizlik arasındaki ince çizginizi düğüm yapmak isteyebiliyoruz bazılarımız.

Bir iki yatakta dönüp baştan kaybettiğimi bilsem de uyuyabilmek için savaştım. Gözlerimi sıkıca kapatmaktan acımaya başlamıştı göz kapaklarım.

Saat 02.00 suları.

Pencereden baktığımda hâlâ birkaç evde hayat devam ediyordu. Televizyonun mavi ışığı kapalı perdelere yansıyordu.

Perdeleri kapatmak ne zamandır adetti? Görünmek istememek, farkında olunmama düşüncesi ne zaman ince ince sızmaya başlamıştı içimize? Hoş, kalabalıklar arttıkça görünmezlik de çoğalıyordu ya. Bireyden gruba geçip, fazlalaştığımızı düşünürken teke düşüldüğünü kimse akıl edemiyordu.

Baktım çare yok kalktım yataktan. Hem ne demişti psikoloğum; uykunun olmadığı zamanlarda yatakta durma. Vücut, yatakla uyku arasındaki bağı net bir şekilde bilmeli.
Tabii bu her işini amansız bir oblomovluk ile yataktan halletmeye bayılan benim gibi biri için oldukça zordu.

Bir süre karşımda oturulmayı bekleyen koltuğa baktım. Rahata benziyor diye geçirdim içimden.

Başka da çarem yoktu hani, oturdum. Peki ya sonra? Ne getirecekti benim uykumu? Düşünceler hâlâ enerjilerinden hiçbir şey kaybetmemiş şekilde oradalardı.

Radyo geldi aklıma. Nereden açmalıydı?

Telefonumdaki radyoyu kullanabilirdim ancak yaşadığımız çağa uymayan bir zıtlıkla kulaklık takmam gerekecekti. Hem yalan yok, o tadı da vermiyordu ya. İnterneti düşündüm, her şey tek bir dokunuşla elimin altındaydı. Fakat tek tuşla hemen kapatabilecek olma lüksüm içimi rahatsız etti.

Bu özgürlük fazla geliyordu bana. Saniyelik yaşamlar uygun değildi bana.

Sözde tek bir iş yapacaktım, radyoyu açacaktım ancak yine düşünceler sarmaşık gibi ele geçirdi beni.

Saate baktım, 02.30.

Bir deli cesareti, arabanın anahtarlarını kaptığım gibi çıktım. Üstümde bir pijama takımı, ince bir hırka, bir de arabanın anahtarı.

Gözümde uykunun zerresi yok. Bedenim yorgun değil ancak beynim sanki tüm zamanların en acımasız mesaisinden yeni çıkmış gibi.

Yollar boşalmaya yeni başlamıştı. Hayret ettim, ben gecemi ne kadar da erken bitiriyormuşum meğer. Kalabalık, dedim yine içimden. Zamanın ayarlarıyla oynuyor.

Nereye sürdüğümü bilmiyordum, yola dikkat ediyordum ancak gittiğim yer pek de umrumda değildi. Fakat bu durumu filmlerden ayıran tek bir gerçek vardı; çeyrek deponun oldukça altında gösteren benzin ibaresi.

Hayat bu kadardı işte. Siz kendinizi bağımsız bir Fransız filminin ortasında, depresif belki de gri bir karakter olarak konumlandırırken o size filmin metrajını kendisinin belirlediğini ufak bir sinyal ile hatırlatır.

Zira hayat ne gridir ne toz pembe. Hayat düzdür. Renkleri görmeyi tercih eden ve tercihlerimize sadakat yemini etmişçesine kendimizi kaptıranlar bizleriz.

Yavaşça eve dönüş yoluna geçtiğimde sorguladım. Yahu sırf uyumak için yaptığım şeyler, bu çaba ne kadar mantıklıydı? Neden evde kalmamıştım ki? Belki sıcak bir çay, ellerimi, içimi ısıttığı gibi göz kapaklarımı da hafifletmeye yetebilirdi. Koyunlar, koyunları saymayı unutmuştum da üstelik.

Ah şu düşünceler, ne kadar da sinsiler. Onları fark ettiğim anda kapıldığım ince telaşı ancak şimdi fark edebiliyorum. Uyumak için bu kadar uyanmak zorunda olmam bile şov gibi geliyor.

Apartmanın önüne geldim. Eve çıkarken köşede miyavlayan yavru bir kedi çekti dikkatimi. Neden daha önce duymamıştım ki?

Ürkekti, çekiniyordu. Ancak avuçlarımda sıcaklıkla kavuşunca gevşedi. İki avcumun arasına sığabilen bir hayattı işte o da. Bu sefer hızlıca çıktım eve. Biraz süt verdim yavruya. O sütü içmeye çalışırken sadece onu izledim, başka bir şeyle ilgilenmeden.
Ardından koca yatağın ortasında, ikimizi de battaniye ile sarmaladım.

Üşümüştü, üşümüştüm. Onun minik nefes alış-verişlerindeydi dikkatim. Ardından kapandı gözlerim.

İyi uykular efendim!
 
 
Sıla Malik
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Ahmet 11 Haziran 2021 at 23:10

    Offf süperr, arkada müzikle efsane gidiyor.

    • Yanıtla Sıla Malik 14 Haziran 2021 at 12:53

      Beğenmenize çok sevindim,çok teşekkür ederim. 🍀🍀

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan