Yıldız Tozu

Büyümek

16 Kasım 2022

Yazı: Büyümek | Yazan: Sıla Malik

Büyümek için can atardım önceden. Büyümenin ne anlama geldiğini bile bilmeden.

Yaş almak, her sene mumları daha erken üflemek, hediyeleri toplamaktan ibaretti büyümek işte. Genç olmaktı, okulda, sıraların altında bulduğumuz üst sınıfların ders kitaplarında yazanları anlayabilecek olmaktı. Ehliyet alabilecek olmak, tek başına bir yere gittiğinde “erişkin” olarak görülmekti.

Ama kimse büyümenin bunlardan ibaret olmadığını söylemedi, yaş alırken. Büyümek yaşla olmuyor, demedi.

Bir sabah okuldan döndüğünde çocuk, annesinin gün içinde onun yanında değil de, işte olacağını öğrendi. Evdeki sessizliğe alışmakmış büyümek. Sonra anladı. Alışmakla bitseydi güzeldi de. Sessizlik bir şekilde geçiyordu da garip bir yalnızlıktı geriye kalan. Alıştım dese de zaman zaman sızlatan.

Kendi kendine yetebilmeyi öğrenmeye başladı sonra. Yaşla ilgili değil miydi bu sahi? Neden o bu kadar çabuk her şeyi yapabilir hale gelmişti ki? Kendini idare edebilmek biraz daha büyüttü onu, fark etmeden.

Çocukken ebeveyn kavgaları ne üzücü, ne korkutucuydu oysa. Neden kızmak zorundalardı birbirlerine? Gözyaşları içinde beklerdi bazen sakinleşmelerini. Zamanla onların birer çift olduğunu anlamak, dindirdi gözyaşlarını. Tartışmalar, onların problemiydi artık ve biliyordu sadece onlar çözebilirdi aralarındaki sorunu. Büyümek, farklı rolleri öğrenebilmekti belki de.

Bir yere giderken yanında birileri olacaktı hep, peki ya önemli sınavlar?

İçeri veliler alınmıyordu ki hem. Kapıda beklemelerine gerek yoktu. Sınavlar gelip geçerdi, akşam anlatılırdı her şey ne de olsa. Sınavdan çıkıp eve döndüğünde, büyüyordu fakat farkında değildi.

Dersler önemliydi, ancak “gelecek” kavramı hiç bu kadar fazla kurcalamamıştı kafasını. En zorlu dönemde, hayatım için çalışıyorum düşüncesiyle masanın başına geçtiğinde, büyüyordu çocuk. Geleceğin getireceklerini, yapabileceklerini ve başarısız olma ihtimalini düşündükçe, büyüyordu.

Çaba, emek güzel sonuçlar getirir peşinde, er ya da geç. Hayatını şekillendirecek dönüm noktasında, sonuçları hep “tek” öğrendi o. Ellerinin titremesini bastırmaya çalıştı ekranın açılmasını beklerken. Sevinç çığlıklarına katılan yoktu o anlık. Aramalar yaptı heyecanla, saniyeler süren. Karşı taraf da katıldı mutluluğuna ama uzaklıklar vardı, mutluluğu bir yudum da olsa boğazına düğümleyen. Fark etmedi, büyüdü çocuk.

Arkadaşlıklar yaşadı, hayallerini kurduğu ana gelindiğinde yanında bulamadığı.

Yenilerini kurmak için can atarken bir yandan da hep korktu. Güzel insanlar hayatlarına girdiğinde, şansına ve içindeki huzura doyamamakla birlikte, korktu. Kaybetmek istemedi, büyüdü çocuk.

Ailesinin sağlığı söz konusu olunca, içi titredi aslında. Çok korktu ama korkusunu bastırdı, dik durmalı ve moral olmalıydı onlara. İçi içini yese de dik durmalıydı, düşmek şu an yardımcı olmayacaktı ki. Sadece o yaşıyormuş gibi geldi bu üzüntüyü. Güldü yüzü yine de. Dışarıya çok da belli etmeden geçirmeye çalıştı günlerini. Büyüdüğünü fark etmeden.

Destek aramaktan, yalnızlığını dile getirmekten çekinmedi bir gün. Sevdikleriyle, can bağıyla ailesi yaptığı insanlarla çevrildiğinde içindeki minneti fark etti. Derdini dinleyenin benzer durumdan mustarip olduğunu gördü, yalnız olmadığını anladı. Ve geçirdi içinden. “Ne zor olmuştur tüm bunlara dayanması, alışması, kendini dik tutması.” Kendi derdini bırakıp karşısındakini düşündüğünde, onu anladığında büyüdü, fark etmeden.

Büyümek eğlenceli olacaktı hani. Kimse büyümenin bu kadar dikenli yollardan, keskin virajlardan, yüksek uçurumlardan oluştuğunu söylememişti ki.

Ancak sihir de tam bu noktadaydı işte. Güzel anılarla, günlük rutinlerle, her zamanki hallerle karışık gelip giderken tüm bu detaylar, ince ince dikilen bir nakış sanki büyümek.
 
 
Sıla Malik
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 17 Kasım 2022 at 08:57

    Doğum günüme denk gelen bu yazın da benim parçalarımı buldum. Böyle büyümemiş miydim ben de…
    “Bir sabah okuldan döndüğünde çocuk, annesinin gün içinde onun yanında değil de, işte olacağını öğrendi. Evdeki sessizliğe alışmakmış büyümek.”
    Çok yaratıcı ve içten hikayenin çok sevdim, Teşekkürler Sıla🙏💕

    • Yanıtla Sıla Malik 17 Kasım 2022 at 10:28

      Hayatın, zamanın en büyük cilvesi ve hoşluğu bu benim gözümde. “Sadece ben yaşıyorum” diye düşünülen her şeyi daha önce yaşayan hep bulunuyor. İnsan garip bir güç buluyor, benzerlikler içini rahatlatıyor.
      Güzel yorumunuz için ben teşekkür eder, tekrardan doğum gününüzü kutlarım. Nice yaşlara 🍀

  • Yanıtla Burak Süalp 17 Kasım 2022 at 14:23

    Canım Sılacım, büyümeyi; sorumluluk alarak, hayatın yükünü taşıyarak büyümeyi ne de güzel kaleme almışsın. Artık yazı yayın tarihin her yaklaştığında bu sefer hangi konuyu işleyeceksin diye merakla bekliyorum. Haklısın, kimileri için zorlu, kimileri için acılı bir süreç büyümek. Lâkin en güzeli, senin de altını çizdiğin gibi “ince ince dikilen bir nakış sanki büyümek.”
     
    Tekrar kalemine, yüreğine sağlık canım benim. Nakış gibi büyümelere!

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan