İçimdeki Sesler

Kendime Mektup

29 Eylül 2021

Öykü: Kendime Mektup | Yazan: Demet Uncu

Mevsim sonbahardı. Ağaçların yemyeşil yaprakları sararmış, bir kısım yapraklarının tamamı döküldüğü için ağaçlar kuru dallardan ibaretmiş gibi görünüyorladı. Doğum öncesi hazırlığı gibi kendi içlerine çekilmişlerdi sanki. Camın önündeki kanepelerden birine oturmuştu, içinde bergomot aroması olan yeni demlediği çayını yudumluyordu. Çaydan yayılan reyhayı içine çekti, onun etkisiyle oluşan huzuru hissetti. Yılın bu mevsiminin beraberinde getirdiği dinginliği seviyordu. Karşısındaki sarımtırak kahverengi tonlarının da yarattığı melonkolik manzaranın, bu dinginlikte büyük rolü vardı.

Kırmızı Kutu

Orta sehpanın çekmecesindeki sandal kokulu tütsüyü çıkarıp, buhurdanlığa yerleştirdi ve usulca yaktı. Çevresine yayılan bu güzel kokunun, evdeki havayı ve ruhunu temizlediğini düşünerek öylece oturmaya devam etti.

Sehpanın açık kalan çekmecesinde duran kırmızı kutuyu gördü. Onu ne zaman oraya koyduğunu hatırlayamadı. Babasının küçükken ona bir doğum gününde hediye ettiği kutuydu. Ona üzüntülerini, hüzünlerini bu kutuya saklayabileceğini, zamanı gelince onları istediği arkadaşı ile paylaşabileceğini söylemişti babası. Çocukluğunda, onu kızdıran, üzen olayları kağıtlara döküp o kırmızı kutunun içine koymuştu. Seneler sonra anımsadı bu yaptığını.

Büyük bir merakla kutuyu açtı. Acaba içinde eskilerden kalma yazdıkları hâlen duruyor muydu? Kutuyu açtığında, üzerinde “kendime” diye yazan pembe renkli bir zarf gördü. Zarfın ağzı kapanmamıştı, kağıtlardaki kendi el yazısını tanıdı ve başladı okumaya. Okudukça, gülümsüyor, zaman zaman yanağından aşağıya süzülen gözyaşlarına engel olamıyordu. Devam etti okumaya  

*

 
Evet, uzun zaman sonra bugün kendi içime bakıp dertleşmeye geldim. Çocukluğumdan beri sakin, derli toplu tavrımı ve her zaman planlı, programlı olmamı sevdim. Yaşamım içinde planlarım ve programlarım gerçekleştikçe daha bir mutlu oldum, hırslandım ve yoluma devam ettim. Hep çalıştım, hep bir şeyleri oldurmaya çalıştım. Çalışmak beni hep dinç tuttu. Başardıklarımı gördükçe çalışmaya devam ettim.

Kendimi hep zorladım, sana fazlasıyla gaddar davrandım. Bunu bilerek, sana eziyet etmek için yapmadım inan. Başka türlüsünü de bilmiyordum zaten. Belki vücudumu hoyratça kullandım ama gelişmem, kendimi bulmam da bunun sayesinde oldu.

Hayatın Matemetiği

Hayatım için çok kararlar aldım. Özellikle önemli kararlar alırken çok zorlanmadım. Çünkü herşey matematik gibi çok netti benim için. Bir tarafta eksiler, diğer tarafta artılar vardı. Ve ben kararlarımı, artılar hangisindeyse ona göre verdim hep.

Tabii, o zamanlar, hayatın matematiğinin anladığımız ve bildiğimizi sandığımız hesaplamalardan çok farklı olduğunu bilemezdim. Önemli olan neydi biliyor musun? Kararlarımdan sonra hiç pişmanlık duymadım. Evet, bazılarının ardından çok üzüldüm, çok ağladım. Ama asla pişman olmadım. Belki çocuk sahibi olmak için çok geç kaldığımı fark etmem seni derinden etkiledi ama çok sonra da olsa bunda da bir “hayır” olduğunu kabul edebildim. İçimde bir yerlerde bu bir ukte olarak kaldı, biliyorum. Ama olsun.

Bu çok kıymetli biliyor musun, kendim? Hayat önüme çok farklı yollar sundu. Onu mu seçseydim, bunu mu seçseydim diye çok düşünmedim. Çünkü herşey olması gerektiği gibi oldu zaten.

Nadasa Bırakmak

Sevdiklerimi kaybetmeye başladıkça bunu çok daha iyi anladım.

Ahh, kendim…

Seni çok fazla yordum, değil mi?

Ne olur, affet beni. İnan, gidenlerin ardından devam etmek çok zordu. Kabul etmek, tevekkül etmek çok sonra geldi bu acıların üzerine. En iyi sen biliyorsun, kontrolümün dışındaki olayların acısını hep senden çıkardım, uzun yıllar boyunca. Çoğu zaman içime sinmeyen, doğru olmadığını bildiğim ortamların içine attım seni.

Özür dilerim senden.

Seni ne kadar yıprattığımı ve üzdüğümü fark ettikten sonra seni bir süreliğine nadasa bıraktım. Seni içimde dinlendirmeye çalıştım. İnsanlara yardım etme düşüncesi ile yaptığım iş, bizim kurtuluşumuz oldu aslında. Geçen zaman içerisinde güzel insanlarla tanıştım, ilgi alanlarımın üzerine eğildim. Yazmaya devam ettim. Yazmak da seni kurtardı, rahatlattı diyebilirim. Geçmiş ve geleceğin yüklerinden kurtardı seni, şu anda ne yaptığıma dikkatimi vermemi sağladı.

70. Yaş Günüm

İşte bu en savunmasız döneminde geçmişten gelen bir tanıdıkla yolum yeniden keşişti. Bir süre sonra, ona yaralarımı açtım, içine gömdüğüm ve üzeri kabuk tutan acılarımı paylaştım. Biliyordum ki, paylaşılan acılar, insanları birbirine en çok yaklaştıran şeydi.

Şu anda bu yazdıklarını okuyorsan, umarım aldığım karardan da pişmanlık duymuyorsundur ve yolculuğuna birlikte devam ediyorsundur. Bu satırları yazdığın gün 70. yaş günündü senin. Çok güzel bir aile yemeğinden sonra, eşinin elleriyle pişirdiği çilekli doğumgünü pastasından ikinci dilimi neden yedim diye kendi kendine söyleniyordun.

Umarım bunları okuduğunda, gerçekten çok mutlu ve huzurlusundur. Kendi değerinin farkında olarak yoluna devam ediyorsundur. Bunu kendine hep hatırlat olur mu?

Sen, sen olduğu için değerlisin.

Başına gelen olaylara verdiğin tepkilerle ile önüme başka başka kapılar açılıyor, artık bunu da biliyorum. Ben seni seviyorum, bunu da unutma olur mu?
 

*

 
Gözlerinden akan yaşları silerken, yazdıklarını katlayıp, aynı zarfın içine koyup çekmeceye özenle yerleştirdi. Yanında beliren ve ”Ev biraz soğumuş hayatım, şu battaniyeyi güzelce saralım sana, birlikte yeni demlediğin çaydan içelim, olur mu?” diyen hayat arkadaşının gözlerinin içine gülümseyerek baktı.

“Çok güzel olur tabii, canım” diyerek yanağından öptü.
 
 
Sevgilerimle,
Demet Uncu
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Nimet Canbayraktar 29 Eylül 2021 at 14:26

    Bayıldım. Yazıp kutuya koymuyorum ama eşimi kaybettiğimden beri her gün, o andaki ruh halimle ona minik notlar yazıyorum, günlük gibi. Birkaç ay sonra okuduğum da bile düşündürüyor, hatta bazen gülümsetiyor, bazen de unutmamam gerekenleri hatırlatıyor.
     
    Mutluluk ve sevgiyle yaşayın.

  • Yanıtla Demet Uncu 29 Eylül 2021 at 16:49

    Nimet Hanımcım, ne kadar kıymetli benim için beğeniniz. Çok teşekkür ederim. Yazmaya devam o zaman 🙂
     
    Çok sevgilerimle 💕

    • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 30 Eylül 2021 at 07:29

      Önce kendini sevmeli insan, kendini…💕💕

      • Yanıtla Demet Uncu 30 Eylül 2021 at 17:14

        Değil mi Şen Hanım? Yaşam koşturmacası içinde çoğu kez unutabiliyoruz bunu. Ben de kendime hatırlatmak istedim. 😊 Teşekkür ederim, güzel yorumunuz için.
         
        Sevgiler

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan