İndeks
Fikri Hür: Birinci Bölüm
Fikri Hür: İkinci Bölüm
“Fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür” olmalı. Her türlü ön yargı ve kesinlikten uzak olmalı.
Kasım kasım kasınanlar arasında ne denli zor!… Kasım bize ne kadar zor!
Özgürce söyleyebilmek ne söz düşünceni, çok daha gerilerdeyiz yığın ve var ettiği, mayasında var olduğu karanlık zincirler ile. Öylesine zincirler ki sevi ile okşarız hem tek tek hem topluca ayrı ayrı ve ortak anlarda.
Özgürce düşünebildiği savında kimseler ve sorsan nasıl derin düşüncelere iyedir her biri ve “kimse” değil “birey”dir nicesi. Kendini över, ulu adları yerer ve aslâ anlamaz var oluş gerçeğini ve yerdiği bireyin var oluşsal gerçekliğini.
Özgürce düşünebildiği savında kimseler ve bilgilere dayanarak bilgeleşmiştir kimi sorsan.
Bilgi iyesi olmak bilgelik midir? Bildikçe bilmediğinin ayırdına varmayan, kitap yüklü bir küfe değil midir? Her şeyi bilmek mi, algilayabilmek midir bilgelik? “Fikri hür” olmayandan bilge çıkar mı? Ulu Önder boşuna mı söylemiş:
“Bir gün benim sözlerim bilimle çelişirse bilimi seçin.”
Vicdânı nasıl özgür olur kişilerin, “vicdânı hür” nasıl olur, nasıl “vicdânı hür” olunur ey bireyler, yığın ve kimseler bir yana. Vicdânı tutsak alan bilgiler, bilgeleri neden tutsak almaz, alamaz?
Başım dönüyor, gerçekten dönüyor. Gözlerim kararıyor, algım açık fakat kapanmıyor. Ne kadar zor, kasım bize ne kadar zor, yaşam bize ne kadar zor, neden? Bir nokta var ki kolaylaşır bir açıdan fakat o açı, ah o acı, acılar!… Onurlu ve dürüst bireyler için ne kadar zor, gurur ve yalan dolu bilmişlerin arasında yaşamak!
Vicdânı nasıl özgür olur bireylerin, vicdânın ne anlama geldiği, nasıl davranınca vicdanlı olunacağı, nasıl davranılırsa vicdân yoksunu olunacağı konusunda kesin ve tartmasız/tartışmasız görüşlere iye kimselerin doldurduğu bir yığınla çevriliyken? Linç alışkanlığının yoksullaştırdığı bir kültürü yaşayan kimse ve bireyler nasıl dolaşabilirler ki kültür içinde imişçesine ve kim suçlu kim değil konusunda sorsan moralite/ahlâk adına ön yargıyı savunan bilincin kadın veya erkek sözde erleri bu denli etkiliyken nasıl savaşım içinde olunur ki yığının karanlığına karşı?
Yazım sürecek, sevi ve ışık ile!…
Atakan Balcı
No Comments