Ay Işığı Yolcusu

Fikri Hür | 2

16 Kasım 2021

Yazı: Fikri Hür | 2 | Yazan: Atakan Balcı

İndeks

Fikri Hür: Birinci Bölüm
Fikri Hür: İkinci Bölüm

 
“Fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür” bir toplum yetiştirmek tez elden, nasıl yükseltir bir ülkeyi? Tez elden yetiştirmek gerek derin anlak/zekâ iyesi bireyler, kişi türü debelendiği yok oluş çamurundan, ülke kötücül görünen yazıdan çıksın istiyorsak. Fakat nasıl “irfânı hür” olunur, nasıl etmeli? Anlama, bilme yetisi derin, engelsiz; kültürü yüksek, gökleri engin bireyler, “irfânı hür” bireyler yoksa ülkede, aşağılamalardan yorulduysa çok bilmiş yığın karşısında, nasıl yükselir o topraklar göklere?

Büyük bir anlak iyesi/sâhibi biri, derin bir anlayışa, kavrayışa iye değilse ne anlama gelir ki o dzv boyutlu anlak/zekâ? Ya da derin bir anlayışa iye değilse o anlak iyesi, herhangi bir kimse midir yığından ya da kişilerden bir birey mi? Derin bir anlayışa iye değilse eğer, iyesi olduğu anlak, yalnızca sayılardan ibâret değil midir?

“Fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür” bir toplumu erek olarak almak mı, yoksa “fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür” bireylerin var oluşmasını erek/hedef olarak almak mı daha gerçek, daha gerçekçi? “Toplum” sandığın kalabalık, kuru, karanlık bir çukurun bekçisi bir yığın olmasın? Kendi yaratımına tapar, “bengi” olarak duyurur adını onun ve öyle inanir, kökü karanlık, kökü kökten, düşünmesiz var oluştan gelen esinine/ilhâmına!

İrfâna İye Olmak

İrfâna iye olmak bilmek değil, anlamaktır. İrfâna iye olmak okumak ve yorumlamaktır. İrfâna iye olmak gökleri yaşamaktır ve ayakların toprağa basar, çıplak ayakların. İrfâna iye olmak kanatları olmaktır ve görmez çoğunluk aslâ o kanatları, tulparın kanatları gibi. Köroğlu‘nun kır atı bir tulpardır. Derler ki, tulparın kanatları görünmez, bir kimse görürse o kanatları, uçar gider tulpar kimselerden uzağa, asıl yuvaya. Köroğlu gittikten sonra yeryüzü yaşamından öteye, Kırat da yitmiştir tan yerinden öteye. Kimselerin görmediği bir yerde, açıp kanatlarını yuvaya yönelmiştir. Tulpar irfâna iyedir; bilgedir, kültürü engin okyanuslardan daha engin ve derindir. Bilmekten öte, duymaya/duyumsamaya, varoluşmadan öte var oluşmaya iyedir.

“İrfânı hür” olmak, hiçbir ideolojik, inançsal, düşünsel duvarı olmamaktır, kültürü yüksek olmaktır. Peki böylesi bir bilgelik ideolojisini, inancını, düşünce biçimini yaralar mı bireyin? Gerçeklik/hakîkât yolunda bir ideoloji, inanç, düşünce değilse sizinki, yıkar geçer doğaldır ki. Gerçeklik yolunda bir düşünce ise yola erdirir, îmâna evrilir ardından gittiğiniz görüntü. Kendine, düşüncesine, inancına güvensiz ve aşağılık kompleksi olan kimseler, köktenciliğe evrilir kaçınılmaz olarak ve bunu “gerçekliğin yolu” diye sunarlar üstelik bir de, hem de nasıl inanarak.

Ulu Önder’in dediği gibi “fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür” bireylerden oluşan genişçe bir topluluk oluşunca yığından gayrı, eh o zaman da Tracy Chapman‘ın dediği gibi:

Talkin’ Bout a Revolution

Sevi ve ışık ile!
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan