Biraz Kitap

Bir Şeftali Bin Şeftali

22 Şubat 2022

Kitap: Bir Şeftali Bin Şeftali | Yazar: Samed Behrengi | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Bir Şeftali Bin Şeftali | Samed Behrengi

“Bir Şeftali Bin Şeftali” öyküsü “7 yaş üstü çocuk kitabı” diye sunulsa da ben çocuk kitabı olarak olumlu bulmadım. Ömer Seyfettin kitapları gibi. Çocuklara dram anlatmanın, acıklı hayatlar okutmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.

Bir Şeftali Bin Şeftali

Hikaye kabaca şöyle:

Köylüler şeftali yiyemiyor. Çünkü köyün zengin ağası bütün şeftalileri kendisi için toplatıyor. İki küçük çocuk yere düşen bir şeftaliyi fark ediyor. Çocuklar bu lezzetli şeftaliyi gizlice yiyip çekirdeğini gömüyor. O çekirdek büyüyor, küçük bir ağaç oluyor. Şeftali ağacı kendisine bakan çocuklara meyve vereceği için heyecanlı iken çocuklardan biri yılan sokması nedeniyle ölüyor, diğer çocuk da köyü terk edince küçük şeftali ağacı yalnız kalıp üzülüyor. Zengin ağaya hizmet eden bahçıvan ağacı buluyor. Ama ağaç küsmüş, meyve vermiyor. Bahçıvanın kesme tehdidine de kulak asmıyor.

Bir Şeftali Bin Şeftali | Zengin-Yoksul Sınıf Farkı

Şeftali yeme hakkı olan zenginler ve yiyemeyen fakirler üzerinden fakirlik-zenginlik arasındaki makası ve sınıf farkını anlatıyor yazar aslında. Fakir çocuklar yiyemiyorsa zenginler de yemesin diyerek direniş gösteren bir küçük ağacı anlatarak insanlara da yol gösteriyor.

Hikayenin mesajını takdir edici buluyorum. Sadece çocuklar için uygun bulmuyorum. Kimisi muhtemelen çocukların bunları öğrenmesini faydalı bulacaktır. Neticede hayatın gerçekleri bunlar, öyle değil mi? Hayatın gerçeğinin “acı” olduğunu kabul etmemekle birlikte varsayalım ki öyle. Bu gerçeklerden çocukları uzak tutmak gerektiğini düşünüyorum. Çocukken öğrenmesinin şart olduğunu sanmıyorum. Çocuğun acıyla tanışmasını öğretici bulmuyorum. Neşeyi, keyfi önemsiyorum. Bari çocukken neşeli olsun istiyorum. Büyüyünce öğrenir. Ancak benden öğrensin istemiyorum. Acıyı, kederi, dramı bir çocuk benden öğrenmesin. Bir çocuğa öğretmek isteyeceğim şeyler bunlar değil.

Bir Şeftali Bin Şeftali | Küçük Kara Balık

Yazarın en bilinen hikayesi “Küçük Kara Balık”. Küçük Kara Balık da çocuk kitabı olarak sunulan ama benim yine buna şerh düştüğüm bir kitap.

Bkz: Küçük Kara Balık

Kitap okumak gibi yüceltilen bir eylemde bile olsa, çocuğun çocukken dramla tanışmasını istemiyorum.

Ben çocuk kitabı profesörü müyüm? Değilim. Sadece kendimce çocukları üzmeyelim istiyorum. Bu fikrime “Hayat onları zaten üzecek!” diye karşı çıkanlar oluyor. Öncelikle bunu sarsılmaz bir doğruymuş gibi görmüyorum, hayat üzmek zorunda değil. Öyle bile olsa çocuğu üzüntü ile tanıştıran niye ben oluyorum? Niye kendime biçtiğim misyon bu olsun?
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Burak Süalp 23 Şubat 2022 at 13:18

    Sevgili Hülya merhaba.
     
    Şen Hanım’ın ve senin bu yazın sayesinde bir hafta içinde iki kez çocukluğumun efsane yazarlarından Samed Behrengi’yi saygıyla anmış oldum. Şen Hanım’ın yazısından bir başka İranlı şair ve yazarı tanırken, senin yazınla direkt Behrengi’nin masalını okuduğum ilkokul günlerine döndüm. Teşekkürler.
     
    Açıkçası masala dediğin gözle hiç bakmamıştım. İnsanlar çocuk yaşta dram içeren kitaplar okumalı mı, filmler izlemeli mi hiç böyle düşünmemiştim. Örneğin şiddet ya da pornografi içeren kitap ve filmlerden uzak tutulmaları gerektiği tartışmasız. Ancak dram için sanırım aynı şekilde bakamıyorum ben. Toplumsal ilişkilerin sert olduğu Orta Doğu gibi coğrafyalarda hayat da sert oluyor, o hayata hazırlanması gereken insanlar da ona göre şekillenmeli, diye düşünüyorum. Niye kendime biçtiğim misyon bu olsun diye ben düşündüğümde kendi içimde bir cevap bulabiliyorum. Temas ettiğim çocuklar ileride daha güçlü olsunlar, hayatı hayallerle değil gerçeklerle tanışarak öğrensinler diye cevaplayabiliyorum. Tabii ki herkesin yaklaşımı kendisine göre doğru.
     
    Kalemine sağlık sevgili arkadaşım!

    • Yanıtla Hülya Erarslan 16 Mart 2022 at 12:00

      “Örneğin şiddet ya da pornografi içeren kitap ve filmlerden uzak tutulmaları gerektiği tartışmasız.”
       
      Görüyor ve artırıyorum. Dramın da bir çeşit şiddet olduğunu düşünüyorum. Duygusal şiddet.
       
      Çocuklar güçlü olsun elbette ama bu güç için illa canlarının yanması, üzülmeleri gerektiğini düşünmüyorum. Hayat sert, o zaman böyle sert hikâyeler okusun… Bana çok ı-ıh, sıcak gelmiyor.
       
      Teşekkür ederim yorum için.
       
      Sevgiler

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan