Satır Arası

Tutumlar

18 Mart 2022

Yazı: Tutumlar | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Hayat kötüye gittikçe insanların yaşama bakış açıları farklılaşıyor. Kötüye gittikçe diyorum çünkü son 2-3 yılda Dünya’da yaşanan olaylar, genel anlamda bir kötüye gidiş olarak adlandırılıyor.

Her şeye alışmaya meyilli bir yaratılışta olan insanlık, en çok belirsizlikte zorlanır. Dünyanın ve yeni yaşamın gidişatında da çok fazla belirsizlik baş gösterdiğinden genel algı, “kötüye gidiş”. Farklılaşan bakış açısı, bireylerin kişisel farkındalıklarını da ortaya döküyor bir anlamda.

Aynı şartlar altında, aynı duruma maruz kalan farklı bireylerin bir tanesi söz konusu durumu “çok kötü” olarak adlandırırken, bir diğeri “çok iyi” olarak anlatabiliyor. Ya da başka biri iyi-kötü ayrımı yapmadan nötr bir şekilde düşünebiliyor aynı durumu. Bu farklı bakış açıları, bireylerin hayata karşı tutumlarıdır ve tutumlar yaşam doyumunun ana kahramanlarıdır.

Bireylerin hayata karşı olumlu ya da olumsuz tutum geliştirmesi öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir olgudur. Olumlu tutum geliştirebilenler, hayatı yaşanması gerektiği şekilde yaşarlar.

Olumlu/Olumsuz Tutum & İyimserlik/Kötümserlik

Hayat bu noktaya geldiğinde, olumlu tutum geliştirmeyi iyimserlikle, olumsuz tutum geliştirmeyi ise kötümserlikle karıştırmak çok fazla sıradanlaştı. Aslında bu kavramlar birbirlerinden çok farklılar.

İyimserlik-kötümserlik kavramları, pasif kavramlardır. Sadece düşünerek, bir şeylerin kendiliğinden olmasını beklemek gibi bir şeydir.

“İyi düşün, iyi olsun.”
“Kötüyü çağırma!”
“İstersen yapabilirsin.”

Gibi deyişlerle bir şeylerin iyi ya da kötü olacağını düşünmektir.

İyi düşünmenin hayata güzellikler getireceğini düşünmek ve buna inanmak çok güzel olsa da olumlu tutum geliştirmek bu iyimserlik halinin çok daha ötesinde bir şeydir.

Olumlu tutum, hayatın akışında herhangi bir sorun karşısında, değiştirilebilecek olanı odak noktası haline getirebilmektir. Bu odak etrafında, hedefler belirleyebilmek ve harekete geçmektir. Yolda çıkan sorunlar karşısında da yine ve her zaman, “Şu anda yapılabilecek neler var?” sorusuna cevaplar aramaktır.

Olumsuz tutum geliştirmek ise kaçırılan fırsatları, değiştirilemeyecek şartları sürekli düşünmek, bu düşüncelerin etrafında dönüp dönüp durmaktır. Pişmanlıkların içinde boğulup, umudu sadece değişmeyecek unsurlarda arayıp sonunda da hiçbir şeyin iyiye gidemeyeceğine kanaat getirmektir.

Olumlu tutumda gelişime açıklık, olumsuz tutumda ise gelişime direnç vardır.

Kötümserlik zaten iyiye dair hiçbir şeye inanmamaktır. İyimserlik de sadece inanarak her şeyin güzel olacağını düşünmek ve çoğunlukla da hayâl kırıklığı yaşamaktır.

İyimserliğin sonunda hayâl kırıklığına uğramamanın yolu, olumlu tutum geliştirmeyi öğrenmektir. Bu da elindeki fırsatları farkederek, yapılabileceklerin en üst noktasına ulaşabilmektir.

Olumlu tutum geliştirenlerin hayâl olmayan hedefleri ve yaşama dair umutları vardır.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Pınar Sude Genç 20 Mart 2022 at 18:50

    “Herhangi bir konu hakkında iyimser bir şekilde yaklaştığımda kendimi kandırıyormuşum gibi hissediyorum hep. Bu yüzden de karamsar tarafım daha ağır basıyor sanırım ama hayal kırıklığı yaşamaktansa her ihtimali önceden düşünüp daha hazırlıklı olmayı tercih ederim” derdim yazınızı okumamış olsaydım. Ama sanırım ben de olumlu tutum sergileyerek her ihtimale hazırlıklı olmaya çalışıyormuşum. Bir kavram yanılgısı yaşadığımı fark etmiş oldum, kaleminize sağlık 🎈

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan