Satır Arası

Değer Vermek | Övmek & Yermek

3 Aralık 2021

Yazı: Değer Vermek – Övmek – Yermek | Yazmak: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Değerli olduğunu hissetmek, bu dünyadaki herkesin hakkı. Bir bebeğin doğduğu andan itibaren bir birey olarak kabul edilmesi, ona bunun hissettirilmesi ve kendi olarak değer görmesi tüm hayatı açısından çok çok önemli. Her ne kadar tam tersi olaylar ve korkunç haberlerle sürekli içimiz yanıyor olsa da canilik haberlerinin faillerinin de zamanında hiç değer görmeyen masum çocuklar olduklarını unutmamak gerekir.

Değer görmek, her insanın yaşam motivasyonunu arttırır.

(Bu konu üzerine kaleme aldığım Marifet İltifata Tabidir yazımı da okumak isteyebilirisiniz.)

Bunun yanında, değer vermenin yermek ve övmek dengesini yakalamak olduğunu çok iyi fark etmelidir birey.

Yermek ve Övmek

Hangi yaşta olunursa olunsun, yerilmek ve yargılanmak hiç kimsenin hoşuna gitmez. Çocuk yaşta yerilmek, hayata özgüvensiz ve yenilmiş başlanmasına sebep olur. Yetişkinlikte yerilmekse birey için onur meselesi olur. Söz konusu olay, gücüne gider ve bireyin yapabileceği şeylerden vazgeçmesine sebep olur. Acımasızca yerimeyi hiç kimse hak etmez.

Bir de övülmek var ki herkesi mutlu eder. Belki bazı bireyler utanabilir övüldüğü zaman ama yine de içinde bir yerlerde mutludur. Çocuk yetiştirirken de övgü çok önemlidir.

Çocuğu Övmek ve Yermek

Övgü, çocuğun özgüveni için, “yapabilirim” demesi için, çok cesaret vericidir. Kendini değerli hissettirir ama önemli olan övülen unsurdur. Çocuğun doğru ve güzel yaptığı şeyler övülmelidir. Küçük de olsa kazandığı başarılar görülmelidir. Övülmesi yanlış olan şey, çocuğun fiziksel özellikleri, kaba halleri, kendini diğerlerinden farklı görmesini destekleyecek üstün ve şımarık halleridir.

“Benim oğlum, benim kızım herkesten farklıdır”ı çocuğa hissettirecek övgüler kesinlikle ve kesinlikle çocuğa değer vermek demek değildir.

Çocuğa değer vermek, onu görmek, onu fark etmek, çalışmasını, gayretlerini, dürüstlüğünü, doğru ve güzel yaptığı şeyleri övgüyle desteklemektir. Tabii ki hayatı öğrenirken zaman zaman yanlışlıklar, vurdumduymazlıklar, tembellikler de yapacaktır. Bunları yargılamak ve sonuçlara çok tepki göstermek, çocuğu değersiz hissettirir. Önemli olan tepkileri kontrol edebilmek ve olumsuz sonuçları yaşamasına izin vermektir.

Hayatta düşüp kalkmanın normal olduğunu çocuğun yaşayarak öğrenmesine rehberlik etmek, çocuğun görebileceği en büyük değerdir. Yeter ki düştüğü zaman, “düştün” diye yargılanmasın ya da “düşmedin düşmedin sen zaten hiç düşmezsin ben seni kaldırırım kimse görmez” diye gerçekleri yaşaması engellenmesin.

Yetişkinlikte Değer Vermek

Çocukken değer verilerek büyüyen bireyler, genellikle çevrelerine de aynı yaklaşımla yaklaşmayı başarırlar. Özel hayatlarında da, iş hayatlarında da ilişkilerini daha kolay yönetirler. Fakat hayatı anlamaya çalışıp kendini keşfetmeye niyetli olan her birey, çocukluğunda değer görmemiş de olsa kendi yaptıklarıyla ve gerçekleriyle yüzleşerek kendi değerini fark edebilir. Bundan sonra da hayatta övmeyi de bilir, yanlış gördüğünü söylemeyi de. Övdükleri, kişilerin davranışları olur. Yanlışları söylerken kurduğu cümleler de kişiliklere değil, davranışlara yöneliktir.

Övmekten kaçmamalı ama övülen davranış değil sadece kişi ise, karşımızdakine değer vermiyoruz. Onu yalnızlaştırmış oluyoruz.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 8 Aralık 2021 at 16:53

    Çok yanlış kullandığımız bir yöntem “övmek” oysa ki yersiz övgüleri fark ediyor karşınızdaki yetişkin ya da çocuk. Ben de çocuk büyütürken çok hatalar yapmışımdır. Bunlar bazen ne yapabileceğimi bilememekten bazen yanlış bildiklerimden birçoğu da “stres yönetimini yani kendimi yönetmeyi” bilememekten kaynaklanmıştı sanırım.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan