Satır Arası

Marifet İltifata Tabidir

4 Aralık 2020

Yazı: Marifet İltifata Tabidir | Yazan: Nalan Erpolat

İstisnaları bol da olsa, eskilerden günümüze gelen sözlerin birçoğu hâlâ hayata ışık tutmaya devam ediyor. Bunlardan biri de “Marifet iltifata tabidir” sözü. İnsanın beğenilme ve onaylanma ihtiyacını ifade eden bu söz, günümüzde ana motivasyon kaynağı olarak karşımıza çıkıyor.

İlk akla gelen çocukların yaptıklarının beğenilmesi ve övülmesi. Çok genel anlamda doğru bir açıklama var. Çocuklar acımasızca eleştirilmezse, yaptıkları takdir edilirse daha iyisini yapabiliyorlar. Ayrıca özgüven problemi olmadan büyüyorlar.

Peki Ya Yetişkinler?

İşlerini seven ve işlerinde başarılı olan bireyler, işlerini “Başkaları ne der?” diye yapmazlar. Ya da her başarılarından sonra mutlaka iltifat beklemezler ama beğenilmek ve takdir edilmek özünde ve gerçekte her insanın hoşuna gider.

Öte yandan bu olmalı mı, olmamalı mı diye her zaman konuşulur. Birçok görüş, “Hayır, insan yaptığını sadece kendi için yapmalı” der. Bunun adı iç motivasyondur ve önemli olan da budur. Bu görüşün savunucularına göre dış motivasyon çok da işe yaramaz; insan dışarıdan gelen eleştirilerle düşmemeli, övgülerle de yükselmemelidir.

Bir seviyeye kadar bu böyledir. İnsan kendini iyi bilirse ve kendinden emin olursa, dışarıda söylenenlere çok da aldırmaz. Fakat burada atlanan bir durum vardır. Herkesin hayat hikayesi, çocukluğu, yaşanmışlıkları aynı değildir. Özgüvenli yetiştirilen çocuklar, ilk yetişkinlikten itibaren kendilerinden emin olabilirler.

Ya Bu Şekilde Yetiştirilmeyenler?

Ömür boyu özgüven eksikliği ile yaşamaya mahkum mudurlar?

Olmamalılar. Hangi yaşta olurda olsun, her insanın özgüvene ulaşması mümkündür. Bu da ancak duyarlı insan topluluğu içinde olur. Bu duyarlılık da, empatidir aslında. Çoğu insan empati kurarak, yapılan işleri beğendiğini dile getirmelidir. Bu davranış, kimini çok fazla etkiler, kimini daha az etkiler ama herkesi mutlaka iyi yönde etkiler. Çünkü özgüven seviyesi yüksek de olsa kimsenin özgüveni yüzde yüz değildir. Herkesin kendini yetersiz hissedebileceği noktalar vardır. Beğenilmek, insanı cesaretlendirir, yaptığı işe karşı isteklendirir ve gitgide daha güzel işler yapmasının önünü açar. Gerçek yetenekler bu şekilde ortaya çıkar. Yoksa hevesle ve emekle yapılan işlerde sürekli kusur aranması ve bazen de haksız eleştirilerle insanların üzerine gidilmesi tüm performansı örseler. Yapılabilecek güzellikler de yapılamayacak hale gelir.

Gerçekten marifet iltifata tabidir. Bu sevginin, empatinin ve motivasyonun başlangıç noktasıdır. Bu atasözüne uyan tavırlarla başlayan hikayelerin sonunda bence atasözü tersine dönebilir. İltifat marifete tabi olur. Yani hikayenin sonunda ortaya çıkan işler o kadar güzel olur ki övgü kaçınılmaz olur.

Beğenilmeyi Sevmek Doğaldır

Son zamanlarda herkes “Beğenilmek için bir şey yapılmaz” dediği için beğenilen insanlar, bundan mutluluk duyduğunu saklamak zorunda hissediyor kendini. Beğenilmekten mutluluk duymak zayıflık değildir. İnsani, masum bir duygudur. Beğenilecek tavırlar ya da işler karşısında susmak ve bunu ifade etmemektir insani olmayan. Özgüven eksikliğinin asıl ölçüsü de budur.

Beğendiğini söylemekten kaçmamalı insan ve beğenildiğinde sevincini ifade etmekten utanmamalı. O zaman tavırlar da ortaya çıkan ürün ve hizmetler de kısacası tüm hayat çok daha güzel olur.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Pelin Öncüoğlu Işık 5 Aralık 2020 at 18:36

    Nalancım, eline sağlık. Bilgilendirici, güzel bir yazı olmuş. Self motivasyonu aşırı yüksek biri olarak takdir edildiğimde motivasyonumun nasıl ikiye üçe katladığını düşündüm yazını okurken. İnsanın beğendiğini paylaşmasının da özgüven yeterliliğinden geldiğine katılıyorum. O zaman marifeti iltifata tabi etmeye devam ediyoruz 🙂

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan