Satır Arası

Concorde Sendromu

27 Ocak 2023

Yazı: Concorde Sendromu | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Son zamanlarda, en çok konuşulan, öğütlenen şeylerden biri “vazgeçmemek”. Sabırlı olabilmek, sebat sahibi olabilmek. Herkes, her zaman isteklerini ve hayâllerini gerçekleştirirken, aynı kararlılıkta yol alamayabiliyor.

Bkz: Vazgeçilen İstekler ve Hayaller

Diğer bir taraftan da bazen planlandığı gibi yolunda gitmeyen şeylerden de vazgeçebilmek gerekiyor. Concorde sendromu ya da concorde yanılgısı içinde olanlar bunu başaramıyorlar.

Concorde Yanılgısı Nedir?

Concorde yanılgısı ya da sendromu, karar verirken şu anki huzuru ya da gelecekteki kazançları değil, geçmişteki bedelleri öncelikle düşünmektir.

2. Dünya Savaşı’ndan sonra, hızlı bir yolcu uçağı üretimine karar verilir. Başta İngiltere olmak üzere, birçok ülkede bu proje için komiteler kurulur. 1962 yılında da jet uçağı olarak üretilen concorde uçağı, daha deneme sürecinde başarısız bulunur. Hem yolcu kapasitesi azdır hem de yakıt tüketimi fazladır. Ayrıca yeterince güvenli de bulunmamıştır. Buna rağmen üretime devam edilir. 1976 yılında da kullanıma sunulur. Sonuçta da hiçbir kazanç elde edilemez.

1996 yılında da İngiliz Psikoloji Derneği, düşünme konusunda konferans düzenler. Oxford Üniversitesi zoologlarından Alex Kacelnik bu teoriyi sunmuştur: Uğruna yatırım yapılan ya da bedel ödenen şeylerden zarar görülmesine rağmen vazgeçememektir.

Concorde sendromu insan hayatını, en küçük karardan, en önemli kararlara kadar etkileyebilir. Beğenilmeyen bir kitabı bitirmek için inat etmekten, mutlu olunmayan bir ilişkiyi sürdürme gayretinde olmaya kadar her konuda görülebilir. Bu sendrom, insana hiç iyi gelmez, sadece hayatı zorlaştırır.

Bazen Vazgeçmeyi Bilmek Gerekir

Hayat inişler ve çıkışlarla doludur. Her zaman her fikir, her atılım, her karar doğru olmayabilir. Birey yanlış bir işe yatırım yapabilir, yanlış arkadaşlıklar içinde olabilir, yanlış evlilik yapabilir. Tüm bunlardan, zarar da görebilir. Önemli olan zarar gördüğünün farkında olabilmek ve daha fazla zarar görmeden vazgeçebilmektir.

“Ben bu iş için şu kadar para, bu kadar enerji harcadım, zarar ediyorum ama vazgeçmemeliyim” diye ısrar edip altından kalkılamayacak zararlara doğru yürümenin adı sebat değil gereksiz bir inattır. Aynı şekilde birey, uzun süren bir arkadaşlıktan ya da ilişkiden gitgide daha büyük zararlar görüyorsa ve yine de “Bu kadar yıllık geçmişim ve bu kadar yıllık emeğim var” diyerek daha büyük zararlara doğru yürüyorsa, kendine çok büyük bir haksızlık yapmış olur.

Hemen pes etmek başka bir durumdur, zarara doğru giden yoldan vazgeçmek başkadır. Bu ikisini iyi ayırt etmek gerekir. Fayda yavaş da olsa çoğalıyorsa, azimli olmak, devam etmek, vazgeçmemek gerekir. Ama hiçbir faydası olmayan durumda, zarar git gide çoğalıyorsa yol değiştirmenin vakti gelmiş demektir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan