Biraz Kitap

Handan

13 Eylül 2022

Kitap: Handan | Yazar: Halide Edib Adıvar | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Handan | Halide Edib Adıvar

Yine bir kadının aşk acısı mağduriyetinin işlendiği bir eser.

Yine dememin sebebi yakınlarda burada da paylaştığım bir başka eser olan “Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi“ni aklıma getirmesi. Bu kadar uzun, ömür boyu sürecek kadar acılar da ne bileyim…

Handan | Aşk Acısı

Aşk acısı çekmek bana çok genç işi geliyor. Lise yılları ve yirmili yaşlarda duygular coşkuyla yaşandığından aşk da büyük, sonra onu kaybetmenin acısı da büyük olabilir. Ama zamanla duygular ve verilen tepkiler biraz yatışmaz mı? Yatışmıyor demek ki kimisinde. Handan da bunlardan biri. (Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi’ndeki Fikret de bunlardan biriydi.)

Handan | Kadınlar

Halide Edib’in bu kitabı, kendi üzerine ikinci bir kadınla evlenmek isteyen eşinden ayrılmasının ardından yazdığı söyleniyor. Kitabın yazıldığı 1912 yılında bu tarz olaylara sık sık rastlanıyordur sanırım.

Dönem itibariyle kadının hayata karışması, kendi seçimleri doğrultusunda yaşayabilmesi pek kolay değil. Romanda da bu zorluklar hissediliyor. Kapana kısılmışlık hissi uyandırıyor yaşananlar. İçinde bulunduğu çevreden fiziken de zihnen de uzaklaşamıyor, bu da doğal olarak vehimlerini artırıyor. Üstelik eğitimli bir kadın buradaki. Ancak buna rağmen bir çıkış bulamıyor. Aslında sıkıntı kendini arayışın ve aşk acısının aynı anda gelmesi. Ah, hep öyle olur zaten, geldi mi üst üste gelir.

Handan | Kendini Arayış

Kadınların çocukluklarını yaşadıkları aile evinin hemen ardından evlenerek koca evine gitmeleri üzerine “Benim kendi evim nerede?” diye sorgulamalarını değerli buluyorum. Ancak bu sorgulamalar bir noktada tehlikeli oluyor sanırım. Tehlikesi kahır kahır kahırlanmak.

Yüzyıllardır kadınlara uygun görülen hayat evlenip çocuk yetiştirmeleri. Kadınların da kendilerine uygun gördükleri hayat bu. Ayrıca bu hayatın içinde istiyorlar ki aşk da olsun, sevgi de olsun, saygı da olsun, kimliğimi de bulayım, eğleneyim, güzel vakit geçireyim, sevileyim, mutlu olayım, kocam da mutlu olsun, çocuklarım da mutlu olsun… Çok güzel, ancak her şey böyle olmayabiliyor. Nesiller boyu kurulan bu hayâl, gerçek hayatla uyuşmayınca da sorular ve sorunlar doğuyor.

Romanda da evlilikle ilgili sorularla başlıyor sorgulama. Hayâl edilen bir evlilik yaşamı var ama gerçek bununla uyuşmayınca acaba hayâlde mi sorun aramalı, gerçekte mi?

Handan | Ve Benzerleri

Ben meseleleri bu kadar büyütmem. Bu kadar derin düşünmeye takatim olmaz. Benim takatim var ve severim, diyorsanız buyurun:

Bkz: Kendine Ait Bir Oda | Virginia Woolf
Virginia Woolf bu kitapta bir kadının kendisine zaman ayıracak yeri ve imkanı olmasının gerekliliğinden bahsediyor.
Bkz: Boyalı Peçe | W.Somerset Maugham
Kitapta Kitty, evli bir genç kadın ve kocasına aşık değil.
Bkz: Mrs. Dalloway | Virginia Woolf
Mrs. Dalloway örnek bir ev hanımı, parti organizatörü, misafirperver… İyi bir eş profili çiziyor bu özellikleriyle. Ama gerçekten böyle bir kadın mı? Bu rolleri kendi istediği için mi üstlendi?
Bkz: Uyanış | Kate Chopin
Evli bir genç kadın olan Edna, kocasına karşı hissetmesi gerektiğini düşündüğü duyguları bir başkasına hissedince bir aydınlanma yaşıyor.

 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan