Biraz Kitap

Vahşetin Çağrısı

15 Kasım 2022

Kitap: Vahşetin Çağrısı | Yazar: Jack London | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Vahşetin Çağrısı | Jack London

Geçenlerde Büyükada’da duruşmam vardı. Adalar Adliyesi küçük, şirin, yeşillikler içinde, huzur veren bir adliye. İşim bitince dedim ki; ne gideceğim eve, kalırım ben otelde. Kaldığım oteldeki kitaplıkta bu kitabı gördüm. Resepsiyondan rica ettim, okuyup ertesi sabah getirmek için. Hediye etmeyi teklif ettiler sağ olsunlar ama bir günde bitiririm, burada kalsın, belki başkası da okumak ister, dedim. Gerçekten de otelden çıkacağım zaman bitirmiştim kitabı.

Vahşetin Çağrısı | Altın Çağı

Kitapta bir köpeğin hayatının bir kesitine şahit oluyoruz. Adı Buck olan bu köpek, iyi bir ailenin hâlinden memnun köpeği iken bir gün kaçırılıyor. Kaçıran insanlar Buck’a gaddarca davranıyor.

Altın madenlerinin ortaya çıktığı ve insanların akın akın bu madenlere gittiği dönemlerde yazılmış kitap. Bu uğurda çekilmeyen sefalet kalmamış.

Bu konuyla ilgili bir kitap için
Bkz: Altın Volkanı

Köpekler de bu madenlere gidecek insanların kızaklarını çekmeleri için kullanılıyor. Buck da güçlü kuvvetli bir köpek olduğu için değerli görülüp kızağa sürülüyor. Diğer köpeklerle birlikte kızak çekiyor. Ancak diğer köpekler vahşi, Buck ise bir şehir köpeği. Ne var ki Buck kısa zamanda anlıyor ki hayatta kalmak için onlar gibi vahşileşmesi gerek. Yeni yaşam koşullarına uyum sağlıyor. İyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı biliyor. Ama yeri gelince kötüyü ve yanlışı da yapıyor çünkü nihai amacı hayatta kalmak. Eli sopalı insanlara, vahşi köpeklere karşı stratejik davranıyor. Neticede kazanan kendisi oluyor.

Vahşetin Çağrısı | Köpek Sana Söylüyorum, İnsan Sen Anla

Önceden medeni dünyada yaşayan Buck, medeni dünya alışkanlıklarının vahşi yaşamda geçer akçe olmadığını anlıyor. Artık yeri gelince yemek hırsızlığı yapan, elinde sopa olana itaat eden bir hayvana dönüşüyor.

Burada yazarın köpek Buck üzerinden uyum kabiliyeti ve medeni kişilerin de vahşileşebileceği üzerine bir aktarımda bulunduğunu sanıyorum. Benzer koşullarda insanın da aynı şekilde davranacağı çok açık. Mevzubahis hayatta kalmaksa gerisi teferruat diye düşüneceğiz muhtemelen. Nitekim Buck’ı satın alan yeni kişiler de bunun bir örneği. Buck birkaç defa alınıp satılıyor. Onu satın alanlardan biri olan kadın, başlarda yanındaki insanların köpeklere şiddet uygulamasına üzülüp karşı çıkarken zamanla kendi hayatından endişe eder hâle gelip o da şiddete meyletmeye başlıyor. Çetin koşullarda başka bir seçenek olmadığını düşünüyor. Peki gerçekten başka bir seçenek yok mu?

Vahşetin Çağrısı | Sevgi

Buck her ne kadar artık en azından görünüşte vahşi bir köpek olsa da içindeki medeniyeti ve değerbilirliği kaybetmiyor.

Kendisini satın alan bir adamın kendisine gösterdiği sevgiye misliyle karşılık veriyor. Anlıyoruz ki başka bir yol mümkün. Koşullar zor diye ille de şiddete başvurmak şart değilmiş. Başka dilden anlamaz, denilen canlılar da başka dilden anlayabilirmiş.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan