Ömrümden Uzun İdeallerim Var

Ömrümden Uzun İdeallerim Var | Suna Kıraç

Suna Kıraç, Vehbi Koç’un kızı.

Hayatını Koç Holding’e adamış desem herhalde abartmış olmam. Muazzam aktif bir iş yaşamı olmuş.

Koç Holding adı altında gözüken şu işler mesela Suna Kıraç’ın büyük emek verdiği işlerden bir kısmı:

– Türk Eğitim Vakfı
– Atatürk Kütüphanesi
– Divan Hotel
– Amerikan Hastanesi
– Koç Üniversitesi
– Pera Müzesi
– İstanbul Araştırmaları Enstitüsü

Özellikle kütüphane ve üniversite konusunda bürokrasi ile çok uğraşmışlar. Belediye başkanları kanırtmış resmen.

Pes edilecek gibi olunduğu anlarda Suna Kıraç devreye girip aileyi ikna etmiş hep.

Ömrümden Uzun İdeallerim Var

Ömrümden Uzun İdeallerim Var kitabında ilk bölüm Suna Kıraç’ın kaleminden anlatılıyor.

Hayal Kırıklığı

Ailesi erkek çocuk bekliyormuş. Suna’nın doğumu biraz hayal kırıklığı olmuş.(“hayal kırıklığı” kendi ifadesi.) İhmal edilmiş bir çocukluk geçirdiğini söylüyor. Çocukluğundan beri olgun bir kişiliğe sahip olmuş.

Sağ Kol

Vehbi Koç’un bir sağ kolu yokmuş. Ama yakınları diyor ki bir sağ kolu olsaydı Suna Kıraç olurdu. O denli yakın ve ilgiliymiş holdingin işleriyle.

Holding çalışanlarına gönderdiği yazılar da yer alıyor kitapta. Gördüğü en ufak aksaklığı da güzelliği de gözden kaçırmamış, uyarı ve tebriklerde bulunmuş.

Evliliği

Holding çalışanlarından İnan Kıraç ile evlenmiş. Karşılıklı sevgi, saygı, anlayış çerçevesinde gelişen şahane bir evlilikleri olmuş.

Bir kız çocuğu evlat edinmişler. Adı İpek.

Hastalığı

Suna Kıraç ALS hastası olmuş sonra. Benim kitaptan çıkardığım sonuç Suna Kıraç’ın çılgınlar gibi çalıştığı oldu, kitaptaki o iş temposunu ben okurken yoruldum. Ve sonra sanki bedeni adeta isyan bayrağı çekmiş gibi onu yatağa hapsetmiş.

Hareket edemiyor, konuşamıyor. Hayatı boyunca çalışan Suna Kıraç, bu hastalığını öğrendikten sonra elden ayaktan düşme endişesi yüzünden hayatından vazgeçmiş. Eşine de bu isteğini iletmiş. Fişini çeksin istemiş.

Ama bu kolay yerine getirilebilecek bir istek değil tabii. Eşi de nitekim yerine getirmemiş.

Kızları İpek, annesine ihtiyacını olduğunu söyleyince Suna Kıraç ikna olmuş.

Hayata Tutunmuş

Konuşamıyor, yürüyemiyor, ellerini kullanamıyor, sadece gözleriyle iletişim kuruyor.

Eşi zaman zaman bu hastalık konusundaki uzmanları evinde toplantıya çağırıyor, burada hastalık ve tedavisi konusundaki yeni gelişmeler değerlendiriliyormuş.

Yoğun Çalışma Hayatı

Çalışma hayatı gerçekten çok yoğun. Okurken yoruldum. “Babanın işi mi sanki?” de diyemiyor insan tabi.

Zenginler

Ülkemizde –sonradan görme AKP dönemi zenginlerini saymazsak- hepi topu iki tane zengin burjuva aile var: Sabancı ve Koç ailesi.

Sabancı ailesinin son nesil üyelerini zaman zaman magazin haberlerinde görmek mümkün. Onların bu yakışıksız halleri karşısında Koç Ailesi daha kaliteli gözüküyor.

(Gerçi ben zengin olsam siz asıl kaliteli yaşamı o zaman görürsünüz 😛 )

Saygılar,
Hülya Erarslan