Satır Arası

Kendi Değerini Bilmek

2 Haziran 2023

Yazı: Kendi Değerini Bilmek | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Herkes farklı farklı hikâyeleri yaşamak üzere gözlerini bu hayata açıyor. Farklı coğrafyalarda, farklı cinsiyetlerde, farklı ailelerde, farklı karakterlerle yaşanan, birbirlerine hem çok benzeyen hem de hiç benzemeyen hikâyeler bunlar.

Hikâyeler birbirlerinden farklı da olsa herhangi bir kişinin hikâyesi eğer zor başlamışsa kişinin kendi müdahalesi olmadığı müddetçe genelde zor devam ediyor ve öyle de bitiyor.

Değeri Hak Etmek ya da Etmemek

Bazen ve bazı coğrafyalarda, kadın olmak, maddi olarak yetersiz olmak, fiziken güçsüz ya da dezavantajlı olmak, zor ve geriden gelen silik bir hayatın başlangıcı olabiliyor. Böyle durumlarda toplumun geneli hatta bazen bireylerin kendi yakınları bile onları öteleyebiliyor, görmezden gelebiliyor. Bu durumun içinde kalan birey de bu hâli kanıksıyor ve adeta normalleştiriyor. Değer görmeme hâline alıştıkça zaten değer görmeye layık olmadığını düşünüyor.

Her ne kadar bu büyük bir gerçek olsa da bu durma “dur” diyebilmek de bireyin kendi elinde. Birey itilip kakılmayı, yok sayılmayı kendine reva gördüğü müddetçe, ömür boyu itilip kakılacaktır. Bunun yanında bir de kendini görmezden gelip küçümseyen yani kendi kişilik hakkını çiğneyen bireylerin de hayatlarının hep iyi olması için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Bu gidişatın değişimini gerçekleştirmek ancak ve ancak her bireyin bir diğeri kadar değerli olduğunun farkına varılması ile olur.

Hayata dezavantajlı başlamış da olsa hayatın içinde olumsuzluklar yaşamış ve sonradan dezavantajlı duruma düşmüş de olsa her birey önemsenmeyi hak eder. İnsan olarak temel ihtiyaçlarının karşılanmasını, duygu ve düşüncelerinin önemsenmesini, yakın ilişkilerinde ve yaşadığı toplum içinde görülmeyi, duyulmayı hak eder.

Değer Görmeyi Hak Ettiğini Fark Etmek

Birey bunu bildiği, anladığı ve tam olarak idrak ettiği andan itibaren, değer görmediği yerde olmak istemez. Bulunduğu yere sırtını dönüp gitmek her zaman çok kolay olmasa da en azından değer görmediği topluluk içerisinde bulanan insanlara, gereğinden fazla değer vermek için kendi sınırlarını sürekli genişletmekten vazgeçer. Yani sınırsız fedakarlıkta bulunmaz. Çünkü artık farkındadır ki kendi değer verdiği insanlar tarafından, değer görmeyi hak ediyordur. “Nasıl olsa o bir şey beklemez ve benim için her şeyi yapar” cümlesindeki “o” kendi değildir artık.
O da saygı bekler, o da değer görmeyi ister, o da yardıma ihtiyacı olduğu zaman yardım ister. Yani o da insandır ve insan olarak kabul görmek ister.

Bazıları şanslı doğarlar ve sevgi, saygı, değer görme hakları olduğunu yaşamın içinde öğrenirler. Bu durumu akışta öğrenenler sadece kendilerinin değil, herkesin değer görmesi gerektiğini bilir ve ona göre yaşarlar.

Kimileri de böyle haklarının olmadığını düşünerek büyürler. O zaman da önlerine iki yanlış seçenek çıkabilir. Ya ömür boyu değer görmemeyi kabul edeceklerdir ya da avantajlı konuma geçip en değerli kendileri olup diğerlerini değersizleştireceklerdir. Bu iki yol da sağlıklı değildir.

Sağlıklı olan tek seçenek kendilerinin de her koşulda diğerleri kadar değerli olduğunu fark etmeleridir. Bu şartta ne ezilirler ne de ezerler.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan