Ay Işığı Yolcusu

Sürüden Ayrılan

11 Nisan 2023

Yazı: Sürüden Ayrılan | Yazan: Atakan Balcı

“Düşünmek zor bir sanattır. Bu nedenle çoğunluk sürüyü izler” diyor Carl Gustav Jung (Karl Güstav Yang). Emin olun ki hemen hemen herkes kendine uygun bir sürü bulur “kişi” türünün içinde. Çoğunlukla bir sürüye de değil, bir yığına katılırlar, sürüsel bir cılız bilinçten bile yoksun bir topluluk. Kendini tüm sürülerin, yığınların dışında konumlandıranların bile benzerlerinden, birbirinin ayak izini/birilerinin ayak izlerini izlediği kimselerden oluşan bir sürüsü/yığını vardır. İşte tam da burada Mustafa Kemâl Atatürk‘ün bir sözü, algısında küçücük bir nokta kadar bile olsa aydınlık nokta olanların yüzüne, usuna çarpar:

“Bir gün benim düşüncelerim bilimle çelişirse, bilimi seçin”

Sürüden ayrılanı kurt mu kapar, sürüden ayrılan kurdu mu kapar? Sürüden ayrılanı sürü kapar, yerden yere çalar; kurtların değil, çakalların, sırtlanların önüne atar ve her kezinde içlerinden biri, hele ki onu gerçekten seven/sevdiğini söyleyen/sevdiğine inanan biri öğüt verir durur, “Senin yolun yol değil”, ” Millet ne der?”…

Ve sonrasında yığına katan veya içine alamayan kaçınılmaz sonlarına baktığında şaşırmaz kimse hiçbir olana:

“Ama ben söylemiştim!”

“Kişi”, içinde bulunduğumuz türün adıdır ey Yeni Türk Dil Kurumu; ey Türkiye Türkçesi konuştuğunu sanıp popüler olanın veya Yeni Türk Dil Kurumu’nun ardından giden yığınların, milyonlar. Türkçe mi konuşuyorsunuz gerçekten?

Türkçe okuma yazma, kendisine hiç benzemeyen İngilizce gibi diller için üretilmiş tekniklerle olmaz, olursa sonuç işte “böyle” olur. Dili bu kadar bozulmuş bir ulus düze çıkabilir mi? Birbirini anlamayan kimselerden oluşan bir ülkede yeni sorunlar doğurmaktan başka neye yarar sözde iletişim uğraşları?

Ülkede düşünen var mı? Gerçekten düşünen, ezberlerin dışına çıkıp kendi aklıyla düşünen var mı, kaç kimse var veya? Konu dil değil, asıl konu iletişim bile değil. Onlar araç, dev gibi önemli araçlar ama araç! Konu düşünmek, rastladınız mı kendi aklıyla düşünene, örneğin son yirmi yılda? Marjinalitenin, aykırı olmanın, uçlarda olmanın bile kendi ezberleri ve tartışılmazları var, öyle değil mi?

“Sürüden ayrılanlar sürüsü”; haydi oradan!

Aynı benliğimle hem karaca, hem akça, hem kızıl/al, hem sarı, hem yeşil ilân edildiğim çok olmuştur, benzetmede bulunuyorum elbette. Çünkü ezberlerinden başka yitirecek bir şeyleri yok, sıkı sıkı sarılıyorlar ezberlerine. Çünkü anlamadılar, anlamıyorlar ve çünkü anlamayacaklar! Gerçekten aydınlık günlere ulaşmanın tek yolu, nasıl düşünürlerse düşünsünler, kendi akıllarıyla düşünen kimselerden oluşan bir toplum olmaktan geçer. Tek yol!

Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan