Köşe Yazıları

Siz Hangi Kuşaktansınız?

19 Temmuz 2017

Kuşaklar arası farklılıklar tarihin her döneminde görülmüş olup; insanlar kendilerinden sonraki kuşakları anlamakta güçlük çekmiş ve yeni kuşaklar da eskilerin kendilerini anlamadığını düşünmüştür. “Biz çocukken bu şekilde konuşmazdık”, “Nerede bizim zamanın gençleri”, “Şimdikiler bebeklikten bilgisayar kullanmayı öğreniyor.” gibi büyüklerin kurduğu cümleler. “Babam beni anlamıyor”, “Artık zaman değişti, sizin zamanınızdaki gibi değil işler” cümlelerini kuran çocuklar.

Günümüz iş dünyasında da üzerinde düşünülüp, konuşulan bir konu kuşaklar arasındaki hayata ve işe bakış şekillerinin farklılığı. Nedir bu farklılıklar? Düşünme ve iletişim tarzı, motivasyon sağlayıcılar, öğrenme şekli ve ihtiyaçları, görünüm, karar verme süreci, çalışma tarzı ve beklentiler.

Bir bakalım bu kuşaklar hangi tarihi dönemlerde oluşmuş, hangi özellikleri sergiliyorlar:

Genel olarak nesiller aşağıda bahsettiğim şekilde dörde ayrılıyor. Söz konusu yıllardan önce doğanlara ise “sessiz kuşak” diyoruz. Sessiz kuşak, 1927-1945 döneminde doğanlar olarak anılır ki; onlar da şu anda mensup oldukları ailelerin en büyükleridir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’deki Cumhuriyet kuşağıdırlar. Günümüzde çoğunluğu emekli olmuştur. Çalışanları ise iş gruplarının üstadlarıdır.

Baby Boomer Kuşağı (BB): 1946 -1964 yılları arasında doğanlardır. Çok partili hayata geçişi, NATO’ya girişi, 1961 ihtilalini, Ay’a ayak basılmasını yaşamışlardır. Bugün önemli bir kısmı dede, anneanne, babaanne olmuş bu kuşak İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan doğum patlaması döneminin çocuklarıdır. Savaş sonrası rengi solmuş, harap olmuş ülkelerinden; fikirleriyle, icatlarıyla renkli bir dünya yaratabilen kuşaktır. Bu nesil teknolojiden uzak olarak büyümüştür. Teknoloji yaygın olmadığı için çoğu zaman işlerini kendi kendilerine yapmak zorunda kalmış, üretmişlerdir. Bunun yanında, iş ve evlilik sadakatleri yüksektir. Rahat ve düzenli bir aylıkla emeklilik, çalışırken idealleriydi. Yüz yüze sohbeti tercih ederler. Beklentileri mütevazidir. Düzenli ve arşivcidirler. Statükocudurlar. Sonraki kuşaklarda giderek azalan alışkanlıklar olan akşam oturmaları, bayram ziyaretleri, baş sağlığı ve hayırlı olsun ziyaretleri, asker uğurlamaları vb. bu kuşağın rutinleridir.

X Kuşağı: 1965-1979 yılları arasında doğanlardır. Batıya yönelme, darbeler, Vietnam Savaşı, Soğuk Savaş, globalleşme. Kadınların iş yaşantısına girmesinin artması bu dönemdedir. İş yaşamında sadık, aynı işte uzun yıllar çalışmış olmaları ortak özellikleridir. Daha iyi kariyer imkanları ararlar; teknolojik ilerleme dönemine denk geldiklerinden zorunlu olarak teknolojiyi kullanmaya başlamışlardır. Televizyon hayatlarına giren önemli bir unsurdur. Evlilikte boşanma yaşama ya da ailesinde boşanmaya tanık olma; sahip olunan çocuk sayısında azalma başlamıştır. Görev, iş bilinçleri yüksektir. İletişimde telefon ve e-posta kullanılmaktadır. Belirli çalışma süresinden sonra kademe atlayabileceklerine inanırlar ve sabırlıdırlar. Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi, transistörlü radyo, pikapla açan X nesli sakinleri pek çok dönüşüm yaşamıştır. Teknoloji açısından düşünüldüğünde, bilgisayar sistemlerinin dönüşümü ve buna bağlı değişen iş yapış şekillerine adapte olmaya çalışmışlardır.

Y Kuşağı: 1980-1999 arası doğanlardır. Sosyal medya kuşağı da diyebiliriz. Bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Süreden ziyade odaklı iş yapıyorlar. Onları yaptıkları işin bir parçası haline getirmek önemli. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söylenmektedir. Bir an önce yönetici olmak ya da kendi işlerini kurmak istemektedirler. İş hayatında aidiyet kavramı onlar için çok anlam ifade etmez, mutlu olmadıkları işleri yapmazlar. Sıkıcı toplantılar, uzun çalıştaylar, yoğun projeler Y kuşağını bezdirir. Bu sebeple bazı iş yerleri iş süreci modellerini revize etmektedir. Risk almayı severler; düşüncelerini rahat ifade ederler. İş yaşantısına eğlenceyi katmayı severler. Facebook-Instagram-Twitter, akıllı telefon ve tabletleri yoğun olarak kullanırlar.

Z Kuşağı:2000 yılı ve sonrasında doğanlardır. Sokak oyunlarının tarihe karışıp internette sosyalleşen neslimizdir. En büyük özellikleri aynı anda çok uyaranla karşı karşıya kalmalarıdır. Bunun sonucunda dikkat süreleri azalmış ama aynı anda birden çok şeye dikkat edebilmektedirler. Bu neslin aileleri, çocuklarının hayatını düzenlemekle kendilerini görevli hissediyorlar. Z kuşağı çocukları eğitim seviyesi daha artan, birden çok yabancı dil konuşan bir nesil . Internet’le coğrafi sınırlar da kalkmış durumda; bilgiye çarçabuk ulaşabiliyorlar. İş hayatında çabuk vazgeçmeleri ile işyeri bağlılığı yaratmak daha zor olacak. Müşteri odaklılık artacak.

Alfa Kuşağı: 2010 yılından itibaren günümüze kadar doğanlardır. En büyüğü henüz yedi yaşında olan Alfa’lar tamamen tabletlerin, mobil, giyilebilir cihazların ve çeşitli tür ve boyutta ekranların olduğu; işaret parmağını kalem sanan çağa doğan ilk nesil. Alfa çocuklar düşüncelerini saniyeler içinde paylaşma kabiliyet ve kolaylığı ile doğan, hiper iletişimin hakim olduğu, tamamen mobil çağın ilk dijital dünya mahsullleri.

Z ve Alfa jenerasyonları arasındaki fark, Baby Boomer’lar ve X jenerasyonu arasındaki farktan bile daha büyük olacak. Baby boomer’lar ile X jenerasyonunu birbirinden ayıran fark, bilgisayar teknolojisiydi. Bundan önceki kuşaklar, Baby boomer’lar, X, Y ve Z’ler daima Batı’nın kontrolündeki birer nesildi. Alfa jenerasyonunun merkezine ise Hindistan ve Çin oturacak. Gelişmekte olan ve dijital devrime yeni ayak uydurmaya başlamış ülkelerde kuşaklar arası uçurum büyüyecek. Bu sebeple Hindistan’daki Z ile Alfa jenerasyonu arasındaki geçiş, batı ülkelerine göre çok daha yoğun olacak. İş dünyası Alfalara hazırlanacak.

Bir de Screenager kuşağı var ki pek çok yaş grubunu içine alabilir. Gelecek yazımda bu kuşaktan ve değişim sürecinden bahsedeceğim.

Haftaya görüşmek üzere.

Nihan Deveci

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Erdem Karauz 20 Temmuz 2017 at 13:17

    Bir X kuşağı temsilcisi olarak Y ve Z kuşağını anlamaya çalışıp farklı çıkarımlar elde etmenin kişisel gelişime olan müthiş katkısını anlamak inanılmaz bir deneyim 👍

  • Yanıtla Nihan Deveci 20 Temmuz 2017 at 15:21

    Kesinlikle. Bir sonraki yazım da değişimi anlatıyor olacak. Gelişim de bir tür değişim. Selamlar 🙋

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan