Gönül Köşesi

Gülümse

21 Ekim 2017

Hayat içine düştüğümüz, bir kızıp bir sevdiğimiz, acımasız bulduğumuz; dereler, tepeler, çukurlar geçtiğimiz  iki kapılı bir han… Hayata karşı bir tavır belirleyip, gardını alıp yaşadığında,  her konuda profosyonel davranmaya çalıştığında, aldığın tavır sana sürekli hatırlatır kendini,  her daim teyakkuzda, her daim hazır olmalısın herşeye… Bir sürü poz belirlemelisin kendine… Gelişi güzel enstanteneler akışında, anda kalmak profosyonellik için tehlikelidir. Hep bir sonraki hamle olmalıdır kafanda… Dahs az risk alarak  gözyaşlarının sayısı belli, nerede dökeceğin belli olmalı… Dik, dimdik olmalısın… Gülmenin bile sayısı belli vallahi zor… çok zor…

Sıkıntılı olduğum zamanlarda hep bunu düşünürken buluyorum kendimi. Oysa ömrümün çoğunda, gözümün önünde türlü türlü stratejilere şahit oldum… Bu kadar naturel, bu kadar doğaçlama yaşadığım, davrandığım için kızıyorum kendime… Hiç profesyonel davranmıyorsun Gönül!! Kızman tam kızma, gülmen kahkaha!!! Halbuki bende isterdim hanım hanımcık olayım, öyle sabit saatlerce oturayım.:) Yüzümde öğrenilmiş bir gülümsemeyle fotograflara poz vereyim… Zira ben ne zaman bir fotoğraf çektirecek olsam, gülümse dediklerinde 32 dişim hazır kıta bekler..:)

Albüm  fotoğraflarım çekildiği o gün çok gergindim, hakim olmadığım her konuda böyleyim aslında, alışkın değilim, bir de belli etmemeye çalışıyorum ama feci utanıyorum da… Fotoğraflarımı çeken arkadaş, makyöz oradaki iyi insanlar, sağolsunlar ellerinden geleni yaptılar o gün.  Poz veremiyordum, bir türlü  beceremedim, gerçek dışı birşey yap, ama gerçek dursun… Zor bir işmiş… Gülümse dediklerinde 32 diş, normal bak dendiğinde bayâ kaşlarımı çatmışım, Allahtan bir iki işe uygun fotoğraf denk geldi de onları kullandık.

Ezelden beri zor gelirdi bana poz vermek. Bunu farkettiğimde şöyle bir maziye gittim, çocukluk fotoğraflarımdan başladım, zaten bişey de yok o zamanlara ait… Bebekliğim muamma, yok. Kalabalık bir aile bizimkisi, anılar kafalarda. Fotoğraf bulamadım, en erken 4 yaş feci suratsız bir tipim orada da, sonra 8 , 9 yaşım var başlamışım gülmeye ama ne gülüş… O gün bu gün gülümse dendiğine bana, ben gülümsemek nedir bilememişim hep kahkahadan bir önceki pozisyon. Neden diye düşündüm  bu mutluluk neden?.. Gülünecek o kadar da bir şey yoktur o anda belki de. Yanımdakilerden anlıyorum kıvamlı bir gülücük var onların yüzünde, bense en mutlu anımmışcasına gülümsemişim… Mutluluğun  fotoğrafı çekilecek olsa bu kadar olur..:) Gerçekte durum öyle miydi? Hayır. O zaman neden?.. Hooppp Karakutu açılır yine…

Kendimi unutuyorum bazen yaşam telaşından hepimizin yaptığı gibi. Kimdim ben? Nelere kızmışım? En çok neye gülmüşüm? Çok eski arkadaşlarıma görüştüğümde bazen hatırlayamıyorum anlattıklarını. Anı diye belleğe kaydettiklerimiz farklı olabiliyor. O zaman hemen albümler, fotoğraflar karıştırılıyor hani ‘an’ı yakalamak isterken, ölümsüzleştiren fotoğraflar… Baktıkça kendini hatırlıyor, hatırladıkça neye dönüştüğünü görüyor insan. Muhakkak yapın…

Benim mottom  gülmek!!! Hayatımın 1 numaralı kuralı. Olamıyorum çok resmî, akademik falan. Gülerken nefes alıyorum… Ondan poz verememişim onca yıl. Bütün fotoğraflarımda gülüyorum… Farkettim ki en sıkıcı konunun, en resmi toplantının içinde bile kendime eğlenecek gülecek bir şeyler bulmaya çalışmışım. Azıcık ciddi bir yüz ifadesi  sergiledim diye ciddiye alınmak doğru gelmiyor, bana göre değil… Çok gülmek yerine sert ulaşılmaz bir tip olmak, çekinilen, tedirgin edense hiç bana göre değil. Zaten “Ciddiyet prensiplerle olur, surattaki ciddiyet suratsızlıktır.” denmemiş miydi? Kalbimin kırıklıklarını yüzüme yansıtacak olsam, suratsız mı suratsız olacağım kesin… Düşünüyorum ne hakkım var, hayatın bana verdiği derslere insanları ortak etmeye… Her şey zıddıyla bilinir, gülmezsek ağlayacağız demektir… Kendime göre tutturduğum bir yol gülmek. Umutlanmak… Unutmaya çalışmak… bir dolu insan tanıyorum mevsimin değişip güneşli Akdeniz olacağına inanan… Bu yüzden çok çok sıkça “Gülümse”… lütfen… 😊

Bu yazının şarkısı:
Gülmek için yaratılmış, Mehmet Erdem
Youtube linki için tıklayın.

Gönül Verim

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan