Gönül Köşesi

Tabiata Karışmak İyidir

3 Şubat 2018

Tabiata karışmak iyidir: Karda köpeğiyle oynayan kadın

Hava çok güzel, pencereden dışarısını seyretmek bile yetti. Kış güneşi bu tabi, olsun insanın içindeki çiçeklere, can veriyor yine de. Tabiattaki hiçbir döngü ve hareket insandan bağımsız değil. Geceler, gündüzler, birbirini kovalayan mevsimler… Hepsi başka başka tesir ediyor insana. Tabiata karışmak iyidir.

Süper mavi, kanlı dolunay haftası bu hafta, kehanetler burçlara göre yorumlar, epey bir ilginç. Ondan mı ki bendeki bu melankoli 😉

İçimde büyük bir kalabalık, sesler, sesler… İnsanı anlayayım diye verdiğim mücadelede, bazen hiç birşey anlamayıp herşeyi olduğu gibi kabullenmeye çalışsam da, bilmem kaç parçaya ayrılmış küçücük kalbim ufak bir soğukta sızım sızım sızlıyor aynı yerlerinden… Neyse çok da takılmamak lazım bazen.

Ruhun bedenine dar gelir de, işin içinden çıkamazsan at kendini hemen tabiatın kollarına.

Nasıl muazzam herşey, ne büyük düzen, ne büyük güzellik. İnsan kendisine verilen aklı çok abartıp, herşeyi anlamaya zorlayınca, sığamıyor hiç bir yere. Yeryüzünde kendi türüne zarar veren ve bir tek onu anlayamayan canlı, insan sanırım.

Ee hal böyle olunca koşar hemen, denize, ormana, hayvana, ota, çiçeğe, insan… Bakar ki hiç bir farkı yok; “Senin gibiyim” der sonunda.

Deniz gelgitli. Denizin gelgiti ne ki insanınkinin yanında, o gelgitler yüzünden denizler kadar gözyaşı dökenleri bilirim…

Senin gibiyim ağaç, kök salmak isterim. Senin gibiyim karınca, çalışan. Senin gibiyim arıcık, çiçek çiçek gezer bal yaparım, sevgi alır, mutluluk veririm…

Tabiata karışmak iyidir. Akan bir dere gibi, küçücük bir tohumken, meyve veren ağaca dönüşmek gibi, kanadını çırpıp uçan bir martı gibi hissetmek rahatlatır insanı. Akıl da cebimizde nasılsa 😉

Hayat hepimize küçük küçük ışıltılar vermiş.

Farkedip besleyip, faydalı olalım, bir anlamı olsun diye herşeyin. Kimisi bulamamış daha o ışığı, kimi de fazlaca parlatıp sunma derdine düşüp, kendinden başkasını beğenmez olmuş.

Çok abartıyoruz bazı şeyleri; aklımızı, zekamızı, yeteneklerimizi, becerilerimizi… Doğalımızda bulunan, bize hediye olarak sunulan güzelliklerimizi paketleyip, ambalajlayıp, allayıp pullayınca daha değerli hale getirmiş olmuyoruz. Kendi yeteneklerini, başkasının kabiliyetsizliğinde onaylamak, eline aynayı alıp sürekli kendini seyretmek, içindeki temele tek kat çıkamayıp, başkalarının inşa ettiklerine burun kıvırmak yerine, binbir renk ve binlerce çeşitle bu koca ormanda yaşamak, bir suyun kenarında, bir yeşilin içinde, bir dalganın sahile vuruşunda hatırlamak mucizeyi…

Tabiata karışmak iyidir

Hava gerçekten güzel, boşverdim dolunayın etkisini falan yürüdüm biraz. Kuşlar var burada şimdi. Parktaki kumların üstünde birbirlerini kovalıyorlar. Belki de bir kaç kırıntıdır aradıkları ya da su. Özendim. Mekan… Ait olmak… Sahip olmak… Konfor… Keyif… Hepsi var…

Kuşlar diyorum kuşlar, uçmayı biliyor onlar düşünsene…

Bu yazının şarkısı:
Bahçede, Sertab Erener
Youtube linki için tıklayın.

Gönül Verim

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan