Münferit Tatile Giderse

Hoş Geldiniz

12 Şubat 2019
Gülşah İslamoğlu
Pişşt Bi’ Mevzu Var, Gel Hele

Nerden başlayayım mevzuya?
Abi hep söylüyorum. Bizim derginin WhatsApp grubuna takmış vaziyetteyim. Dergiye yeni katılan yazar oldu mu bu gruba da dâhil ediliyor. Grup oldu 70 kişi 🤦🏻‍♀️

Nezaket icabı da yeni gelene “hoş geldiniz, 5 gittiniz” muhabbeti yapılıyor. Bir de grubu bir gör, nasıl sıcakkanlıyız yani sanki yıllardır birbirimizi tanıyor gibiyiz. Kimse yabancılık çekmiyor. Neyse editör; “Arkadaşlar grubumuza yeni bir yazarımız katıldı,” dediği anda grup bir başlıyor abi, benim de beynime oksijen gitmemeye başlıyor o anda. Yorganın altına saklanıp, eyvaaah deyip grubun ses ayarlarını sessize almak istiyorum ama nafile…

40 tane arka arkaya “Hoş geldiniz” mesajı. Yeni gelenden bir süre ses çıkmıyor. Çünkü nereye geldiğini algılamaya çalışıyor bir süre. Sonra bakıyor ki tamam güvenilir, güzel bir yere gelmiş. Bu kez o başlıyor “hoş bulduk” mesajlarına.

Hayır, her seferinde “Hoş geldiniz” demek zorunda mıyım? “Bana ne? Bana mı gelmiş? 😛” diyeyim diyorum. Olmuyor içim el vermiyor. Sonuçta ben de geldiğimde bana da “Hoş geldiniz,” dediler şimdi Allah var. Hayır, bari birine diyeyim, diğerine demem diyorum. Bu kez o da olmuyor. Ayıp olur 🤦🏻‍♀️

Yani demem o ki; otelde çalışırken bu kadar “hoş geldiniz”i misafirlerime deseydim, şerefsizim terfi almıştım. Editörüm, yaş olmuş 33, bu saatten sonra beni “hoş geldiniz” kelimesi ile tanıştırdığın için teşekkür ederim.

Neyse gelelim diğer bir mevzuya

Buradan ebeveynlere sesleniyorum. Evlatlarınıza Allah aşkına düzgün isimler koyun. Artistliğin lüzumu yok.

Abi Bodrum’dayım bir gün bir kafede oturuyorum. Yan masamda da bir oğlan var. Bir süre sonra bir hatun geldi. “Aşkım geç mi kaldım?” dedi. Neyse aradan 5 dakika falan geçti yine bir hatun geldi. “Aşkım şu adresi doğru versene zor buldum,” dedi. Oturup kakara kikiri yaparlarken orta yaşlı bir hatun geldi. “Öpüştüler. Aşkım ben fazla kalamayacağım,” dedi.

“N’oluyor oğlum orada? Nasıl bir gruptur bu?” dememe kalmadı. Bir erkek geldi. “Aşkım bir lavaboya geçip geliyorum” dedi.

“Yook artııık a.. koyim!” dedim sonunda. Tabi bunu biraz dışımdan söylemişim. Sonra bir öğrendim ki; meğerse çocuğun adı Aşkım’mış.

Yav arkadaş insan neden oğluna “Aşkım” ismini koyar? Hadi ebeveynler koymuş eyvallah. İyi de yavrum sen artık reşitsin, değiştirsene oğlum adını. “Aşkım, aşkım” diye ortalarda dolanıyor, yanlış anlaşılmalara sebep oluyorsun.

Ebeveyn falan derken aklıma bir şey geldi.

Ben şimdi evliliğe karşı bir insanım. Yani aklım almıyor. İnsanlar bir kafeye bile ortak alırken kılı kırk yararlar, bir ton prosedür çıkartırlar. Ulan başka bir insanı kendi hayatlarına alırken de “At abi imzayı. Bekleme yapma,” derler 😳

Evliliğe hiçbir zaman sıcak bakmadım. Evlilik benim gözümde seksi yasal hale getirmek. Ana baba rızası ile sevişmekten başka bir bok değil.

Neyse ben başka bir şey diyecektim. Şimdi düşünsene evlenmişsin, hamilesin. 9 ay boyunca içinde tipi neye benzediği belli olmayan bir canlı taşıyorsun. Ağrısını, sancısını, siniri, stresini, mide bulantısını, yok efendim işte aşermesini çekiyorsun. Sonra çocuk bir geliyor abi bir bakıyorsun ki baba tarafına çekmiş 🙄 Ben şahsen kendimi kullanılmış hissederim.

Evlilik, çocuk falan demişken ulan aklıma yine bir şey geldi.

Farkında mısınız? Çevrede ne kadar çok evlenip ayrılan var. Mesela fazla uzağa gitmeyeceğim. Bizimkiler, anam babam ayrılmış. Ablam evlenmiş ayrılmış. Abim evlenmiş ayrılmış. Ulan bir de utanmadan bana diyorlar ki; “Gülşah sen ne zaman evleneceksin.” Bizim dergideki hatunları hiç saymıyorum bile 🤦🏻‍♀️

Hep de derler ki; “Olan hep çocuklara oluyor. Arada onlar kalıyor.”
Hayır, abi hiç de öyle olmuyor. Evde sürekli kavga, gürültü, tartışma, huzursuzluk, ayrı yemek yemeler, ayrı yatmalara başlamalar, çocuğunuz bunları görecekse kusura bakmayın da ayrılın zaten. Merak etmeyin onlara bir şey olmaz.

Buradan anne babası ayrılmış çocuklara, kardeşlerime sesleniyorum:
Olaylara bakış açınızı değiştirin

Başınıza olumsuz bir durum mu geldi? Olabilir her şey insanlar için. Olmuşla ölmüşe çare yok derler. O yüzden senin yapman gereken tek şey; olumsuz gibi görünen durumları avantaja çevirmek. Nasıl mı?

Yaklaş hele taktik vereceğim.

Şimdi ana bana ayrı di mi? Beraberlerken 1 evin vardı. Şimdi anan başka evde, baban başka evde olduğundan artık senin 2 tane evin var. Hey yavrum zenginsin Allah daha çok versin.

Daha sonra anan baban evliyken normal şartlarda bir ailede harçlığını o gün ya annen verir ya baban. İkisi aynı anda vermez. Sen istersin ama onlar; “Anan verdi ya,” ya da “Baban vermedi mi sana?” derler. Oysa şimdi ayrı oldukları için senin üzerine biraz daha ilgi olacak. Yani sen annenden harçlık aldığında aynı gün babandan da istersen o dallama da vermek zorunda. Sonuçta ayrılırken sana her şey daha iyi olacak merak etme dediği için o da harçlık verecek. Kullan oğlum bunları.

Sonra en can alıcı durum. Atıyorum sen annende kalıyorsun. Sadece hafta sonları babana gidiyorsun. Arkadaşlarınla bir yere gideceksin ama biliyorsun ki izin alsan her ikisi de oraya gitmene izin vermeyecekler. Alma izin amk. Yakalanırsan da cevap aynen şu; anne yakalarsa; “Ben babamdan izin aldım. Senden de mi izin alacaktım?” baba yakalarsa; “Ya baba, annemden izin aldım. Bütün hafta onunla kalıyorum. Ne bilim alışkanlık olmuş. Sana sormadım. Kusura bakma 😛”

Yani bakış açısı çok önemli. Sürüden ayrıl. Benim başıma gelenleri ben sana anlatsam oturur ağlarsın. En basitinden bacağım kırıldı 6 aydır yürüyemiyorum. Ama herkes diyor ki; “Gülşah hayat sana güzel.” Ne bana güzel pezevenk yürüyemiyorum amk.

Umarım vermek istediğim mesajı almışsınızdır.

Mizahla kalın,
Gülşah İslamoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

24 YORUMLAR

  • Yanıtla Ahu Kınay Zabun 12 Şubat 2019 at 10:31

    Gülşah alemsin ya :)) “Olumsuz gözüken durumları avantaja çevirmek,” benim öğrencilerime kopya taktiklerini anlatmam gibi oldu :)) Ama çok hoşlarına gidiyor bu durum :)))))

  • Yanıtla Mustafa Kara 12 Şubat 2019 at 10:37

    😁😁😁😁😁
     
    Ya hoş geldin be, hayat hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı benim için 😁
     
    Evet evlilik bazen acıtıyor ama her din her ırkta bu var hatta dini olmayanda bile ama hiç değilse pranga zincirini kırıyorsun bi’ lokma 🤣
     
    İsim konusu sıkıntı bence de. Mesela askerken bi’ çocuk vardı, soyadı “Kaşık” idi herkes ne oluyor diye bir birine bakardı 😁😁😁
     
    Hadi eyvallah 👋

  • Yanıtla Didem Elif 12 Şubat 2019 at 10:56

    Artık ortak bir alan olmadığı için “hoş geldin” seromonisi olmayacak malum. Hadi yırttın valla iyisin. Başka bir şey dileseydin ya… Koca mesela. 😛 Koca bulamıyorsun ondan sonra böyle yazılar çık çık çık. :)))
     
    Bu arada şaka bir yana ben yıllardır söylüyorum herkese “evlenmeyin” diye ama ben kendimi niye dinlemedim bilmem. Çocuklarsa daha iki yaşında dediğin anlamda kullanmaya başlıyor ayrıca. Seni ben Duru ile buluşturayım versin sana taktikler. Hafta sonu taktikler ayrı hafta içi ayrı. Gerçi benim kızda Hülya Avşar cinliği var o da ayrı yani…

  • Yanıtla Cem Albayrakoğlu 12 Şubat 2019 at 11:57

    Gülşah yazını okuduktan sonra keşke benim annem babam da ayrı olsa diye düşünmedim değil bir an (Allah korusun) 🤣🤣
     
    Kendim de boşanmış biri olarak başta çok sıkıntılı olduğunu söyleyebilirim ama şimdi tadından yenmiyor 😂 Hayat kırkından sonra başlıyormuş.
     
    Demek ki bana da hoş geldin seremonisinde darlandın öyle mi 😂

  • Yanıtla Savaş Yıldırım 12 Şubat 2019 at 14:14

    Evlilikle ilgili düşüncelerine misliyle katılıyorum. Son zamanlarda ben en çok başka bir şeye tutuluyorum. Evlilik yapsa mutlu olmayacağı aşikar olan insanların sırf meşrulaştırmak için evlilik yaparken, yana yakıla evlenmek isteyen ve harbiden mutlu olacak insanların maddiyattan dolayı evlenememesi gerçekten çok acı.
     
    İşleri zorlaştırarak yeni evlenecek insanların borç harç içerisinde önlerindeki beş on senesini berbat eden zihniyetinde…
     
    Bırakın evlensin gençler; gezsinler, tozsunlar, borç harç düşünmeden sevişsinler, hayatın tadını çıkarsınlar…
     
    Bu konuda baya dolmuşum sanırım 🙂

  • Yanıtla Özlem 12 Şubat 2019 at 14:30

    Gülşah’ımmm,
    bi’ tanem,
    aşkımmmm
     
    Ne kadar güzel güldürüyorsun beni sen.
    Alemsin.
    Bende senden imza istiyorum ama kitaba değil.
    Seni gördüğümde söyleyeceğim nereme istediğimi.
    Her yazdığını 5 kere okuyorum.

  • Yanıtla Tolum 12 Şubat 2019 at 16:09

    Yazınızda akıcı bir dil kullanmışsınız. Okurlara -yani kendi adıma konuşayım- sonuna kadar okutturmayı başardığınız samimi, içten bir içerik olmuş. Farklı bir bakış açısı ile bazı olaylara dikkat çekme amacınızda başarıya ulaştınız.
     
    Başarılar dilerim.
     
    http://www.tolum.site

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 12 Şubat 2019 at 17:13

    Bu yazıyı düzenlemek için ilk okuduğumda gözümden yaş gelmişti gülmekten. WhatsApp grubunda yaşadıklarımızı ya da hangi konu olursa olsun onu, senin gözünden dinlemek inanılmaz keyifli oluyor.
     
    Seni tanıdığım ilk günlerden beri hayata olumlu tarafından bakmayı tercih ediyor oluşuna hayranım. Ben ne düşünürüm biliyor musun? Çok gülen kadınlar, çok büyük acıları gizler. Benim her fotoğrafta 32 diş güldüğümü görenler de -tıpkı sende olduğu gibi- hayatın bana güzel olduğunu düşünürdü, oysa beş sene depresyonun dibinde yaşadım 🤔 Şu sıralar cidden sadece dudaklarımla değil gözlerimle de gülüyorum, çok şükür 🙏🏻
     
    Artık insanlar beni de durdurup -arkadaşlarım tabi- seni soruyorlar 😉 Yeniden söylüyorum; “Evet birebir de yazdığı kadar içten, doğal ve komik Gülşah.”

  • Yanıtla Hande S. Sinan 12 Şubat 2019 at 17:24

    Gülşah!!! 😂😂😂
    Koptum gülmekten.
    Yüksek sesle okudum, oğlum da koptu.
    Boşanmış bir aile çocuğu olarak babamı hiç görmemiştim ama bu mantığa kahkaha attım emin ol; keşke böyle fırsatlarım olaymış 😂😂😂
    Vallahi kahkaha attırıyorsun; terapi gibi…

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 12 Şubat 2019 at 17:38

      Handeee, ben de devamlı çocuklara okuyorum. Nil tam bir Gülşah hayranı. Okurken küfürlerde biraz utanıyor ama 😂

      • Yanıtla Hande S. Sinan 12 Şubat 2019 at 19:18

        Benimki utanmaz çıktı Didemcim, hatta küfürlere çok da güldü; sanırım evde biraz alışkın olduğundan 😜 Şimdi gittik akşam Ptt’ye kitabı beraber aldık; çok merak etti, ben de önce bir yazı okuyayım bakalım tepkisi ne olacak dedim; koptuk okurken sonra “kitabı ben de okuyacağım” demez mi? 🎉

        • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 12 Şubat 2019 at 19:21

          Yaa evetttt gördüm videonuzu Gülşah’ın hesabında. Yakışıklım çok tatlı. Ehh bir fanı daha oldu Gülşah’ın 😉

          • Didem Elif 12 Şubat 2019 at 21:58

            Valla yeni kaynana Hande mi olacak acaba? 😋😂😍

          • Didem Çelebi Özkan 12 Şubat 2019 at 22:00

            😂😂😂😂

  • Yanıtla Mehmet Gökcük 12 Şubat 2019 at 18:21

    😁😁😁
     
    Yürüme sıkıntısı üzerine bu yazı çıkabiliyorsa maşallah size… 🙂 Hem kendinizi hem okurlarınızı full motivasyonla doldurmaya devam…
     
    İyi bir komedi senaristi potansiyeliniz pek yüksek belli ki… Değerlendirin bu coşkun kaleminizi… 🙂 Okuyup gülmeyen yoktur, varsa vah haline 😁😁😁

  • Yanıtla Beril 12 Şubat 2019 at 22:15

    Ya seninle tanışan aynı ortamda olanlar çok şanslı. Komik şey seni

  • Yanıtla Ilgın Cenkçiler 12 Şubat 2019 at 22:29

    Gülşahhh 😂😂😂

  • Yanıtla İrem Savaş 13 Şubat 2019 at 14:18

    Ya lütfen senin de olduğun bir buluşma gerçekleşsin Gülşah. Çok tatlısın! 😻

  • Yanıtla Derin 15 Şubat 2019 at 19:33

    Gülşah az önce Instagram’da fotolarını inceledim. Mesaj attım ama görmedin. Senin yamuk gülen ağzını öperim. Çok tatlısın gerçekten. Yazıların da çok güzel. Benimle buluşur musun?

  • Yanıtla Ahmet Yonca 16 Şubat 2019 at 03:07

    Yaaa kralsın yaaaa 😂😂😂😂
     
    Kaç çeşit konuyu birleştirip, hiç bozmadan önümüze koymuşsun, gülmekten yarıldım 😝
     
    Çok iyisin, hep yaz, hep okuyalım 🙂

  • Yanıtla Seçil Herdaim 16 Şubat 2019 at 17:30

    Gülşah Hanım;
     
    Benim kardeşim sizi takip ediyordu. Geçen gün merak ettim, artık ben de okuyorum yazılarınızı. Bu konuda gerçekten iyisiniz bence.
     
    Bu arada sizi yakalarsam öpeceğim 🤗

  • Yanıtla Özlem 19 Şubat 2019 at 18:22

    Gülşah yine ben 😅
     
    Çorlu kitap fuarındaydım. Yazarlara bakarken sen geldin aklıma. Yazarlık en çok sana yakışıyor. Üzerinde çok tarz duruyor.
     
    Aşkımmm benimmmm

  • Yanıtla Gökçe Çiçek Gönülaçar 19 Haziran 2019 at 13:50

    Hoş geldim Gülşah :))))

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan