Mavi Okyanus

Gökten Üç Elma Düşse, Üçünü de Satarım

7 Mart 2019

Gökten Üç Elma Düşse, Üçünü de Satarım
Ben bu başlığı çok sevdim, hatta sadece başlık olsun yeter dedim kendi kendime, içeriği yazmadan ana fikri de özetlemiş oldum sanırım. Her şeye satılır gözüyle bakan bir adamdan bundan farklı bir şey yazması da beklenmezdi zaten. 😁

Şimdilerde popüler olan, eski eşyalarını mobil uygulama üzerinden sergile ve sat modelini, eskiden amatörce yapanlardanım. Evimizdeki eskiyen veya uzun bir süre kullanmadığımız eşyaları farklı siteler üzerinden satmaya çalışırdım. Kardeşlerim evdeki eşyalarını artık saklamaya bile başlamışlardı. Ailenin ve hatta mahallenin eksperi haline gelmiştim. Bizimkiler iyi bir teklif gelirse evi bile satabileceğimi düşündüklerinden evde fotoğraf çekmemi yasaklamışlardı. 🙃

Komşularımızdan “Bizim evde şu var, bu var, para eder mi? Satar mısın?” talepleri her geçen gün artmaktaydı.

En çok sevdiğim de, kısa bir süre sonra kullanılmadığı için askı görevine haiz olan, evde spor yapıp kilo vermek için alınan o güzelim, tertemiz, neredeyse hiç kullanılmamış spor aletleri. Bayılıyorum onu satın alıp zayıflama hayalleri peşinde koşanlara. Yahu evde eksik bir şey fark edilince kim bakkala gidecek kavgası yaşanan bir kültürden geliyoruz biz. Bakkala gitmeye üşenen nesil evde nasıl spor yapacak? Neyse ki bu durum en çok bana yaramıştı.

Bu sıralar kullanılmayan birçok ürünü satıp yenilediğimiz, değerlendirdiğimiz veya bağışa çevirdiğimiz çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde farklı görevlerde yer almakta ve elimden geldiğince bu projeleri desteklemekteyim. Kullanmadığınız eşyalarınızı bağışa dönüştürmek isterseniz eğer, hazır konu geçiyorken sizlere ‘Givin’ uygulamasını tavsiye edebilirim. Uygulamayı cep telefonlarınıza indirir indirmez, kullanımı çok kolay olmasından dolayı, hemen ürün yükleyip destek olmaya başlayabilirsiniz. Gerçekten anlamlı olan, tamamlanan ve devam eden projeleri de uygulamadan incelemeniz mümkün.

Yakın zamanda büyük market zincirlerinden birinde, sadece yeni açılan mağazaya yönelik yapılan, elektronik ürünler ile ilgili bir kampanya vardı. İhtiyacım olan yazıcıyı görünce hemen gidip bir tane aldım. Bir kafeye oturmuş Internet’te gezinirken de aklıma aldığım ürünün fiyatlarının başka yerlerde ne kadar olduğuna bakmak geldi. Gerçekten de benim aldığım fiyat çok uygun görünüyordu. E-ticaret sitelerinden birinde aldığım ürünün fiyatı üzerine 50 ‘TL’lik fiyat farkı koyarak ürünü portala ekledim. Amacım sadece bir test yapmaktı. Ortalama bir saat içerisinde ürünü birisi satın almıştı. Ben de mağazaya uğrayıp bir tane daha kendime satın almak durumunda kalmıştım. 😝 Bu olaydan önce de geçmişte bu tarz bir ticaret de yapmıştım aslında. Ama bu yaptığım çok iyi bir şey mi bilmiyorum. Çünkü bunu yaparkenki maddi kazancı önemsemiyorum. Tek önemsediğim beni çok heyecanlandırması ve mutlu etmesi. Hatırladığım ve bende iz bırakan tek şey o anda satış yapmış olmanın verdiği mutluluktu.

Satıcının en büyük motivasyonu alacağı prim iken ben hiçbir zaman sahada, satış sırasında veya sonrasında alacağım primi hesaplamazdım. Birçok takım arkadaşımda da olduğu gibi gerçek satıcıların da böyle düşündüğü konusunda kesinlikle eminim. Ve biliyorum ki masalda da geçse ortada satıcılar var ise, gökten düşen o üç elma daha yere değmeden havada satılırdı.

Lütfen not ediniz “Mutluluk sonsuz değildir ama sürdürülebilirdir.” Hayatınızdan mutluluğunuzu sürdürülebilir kılacak hiç bir şey eksik olmasın…

Mustafa Çağa

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

7 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 7 Mart 2019 at 13:10

    Yaa Mustafa inanılmazsın 😁 Bayağı güldüm okurken. Ve yürekten inanıyorum; satamayacağın bir ürün ya da hizmet yok 😉

    • Yanıtla Mustafa Çağa 8 Mart 2019 at 08:59

      Ben de sizin yorumlarınıza bayılıyorum Sevgili Editörüm 🙂 Çok teşekkür ederim.

  • Yanıtla Didem Elif 7 Mart 2019 at 19:26

    Başlık çok iyiydi hakkaten. Bense üç elmayı da çürütürüm herhalde bu kafayla diye düşünmedim değil hani. Veee not ettim: “Mutluluk sonsuz değildir ama sürdürülebilirdir!” Sevdim bunu.
     
    Sevgiler

    • Yanıtla Mustafa Çağa 8 Mart 2019 at 09:00

      Teşekkür ederim Elif, ama unutma çürük elmanın bile bir değeri vardır 🙂

      • Yanıtla Didem Elif 8 Mart 2019 at 09:29

        Çook teşekkür ederim bugun için harika bir cümle oldu bana. 🙏🙏🙏

  • Yanıtla Mehmet Gökcük 10 Mart 2019 at 15:09

    Babam İstanbul için derdi ki; “Ağzı biraz iyi laf yapan, kafası biraz çalışan İstanbul’da aç kalmaz… Toplar taşları, rengarenk boyar ve Eminönü’nde açar tezgahı… Gel abim… Kırmızıyla maviyi tokuştur, şansın açılsın… Beyaz ile siyahı döv, kaderin gülsün!” 😀
     
    Hakkı yok değil gerçekten de…
     
    Sizin de bu alanda başarılı olduğunuz çokça belli olmuş cümlelerinizde… Ama ben, senelerce özel spor eğitmenliği yapmış birisi olarak, en çok şu bölüme katıldım; ”Yahu evde eksik bir şey fark edilince kim bakkala gidecek kavgası yaşanan bir kültürden geliyoruz biz. Bakkala gitmeye üşenen nesil evde nasıl spor yapacak?” 😀
     
    Başarılarınızın devamını dilerim…

    • Yanıtla Mustafa Çağa 11 Mart 2019 at 11:16

      Teşekkür ederim nazik yorumunuz için. Sevgiler 🙂

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan