Satır Arası

Sakinleş, Odaklan, Yaşa

29 Mart 2019

Yazı: Sakinleş, Odanlan, Yaşa | Yazan: Nalan Erpolat
“Aaaa telefonum evde kalmış.”
“Anahtarım çantamda mı acaba?!
“Arabanın anahtarını çantama koymuşum hiç farkında değilim.”
“Ayy çocuğun okulda toplantısı vardı.”
“Kimliğim burada mı?”
“Kapıyı kilitledim mi acaba?!”
“Fişi çekmişimdir heralde”

Bu gibi cümleler tanıdık geliyor mu? Eminim geliyor. Peki bir an sakin sakin düşünürsek, bize bu cümleleri sık sık kurduran ne?

Hani eskilerin sıkışık zamanlar için söyledikleri bir sözü vardır, “9 ayın çarşambası bir güne geldi,” derler. Artık çağdaş şehir hayat yaşantısında, bizlerin hayatı hep 9 ayın çarşambası gibi yaşanıyor. Bir günde hatta bir anda kaç parçaya bölündüğümüzün kendimiz bile farkında değiliz. Bedenen her yere yetişmeye çalışıyoruz, bir günde yapmamız gereken bir kaç iş varsa, trafik çilesi içerisinde sürekli koşuyoruz.

Zihnen de bir taraftan günün işini düşünürken, bir taraftan dünün muhasebesini yapıp, diğer taraftan da yarının planını yapıyoruz. Hayatı yorgun yaşıyoruz. Her işi birden aynı anda yapabiliriz sanıyoruz ama bir bakıyoruz ki ya birçoğu yarım kalmış ya da biz çok gergin bir duruma gelmişiz. Bazen bir tek yaptığımız işler değil, okuduğumuz kitaplar, seyrettiğimiz filmler bile yarım kalabiliyor. Özetle hiçbir şeye tam anlamıyla odaklanamıyoruz.

Sakinlik Hissi

Durup bir sakinleşsek, bir nefes alıp minik aralıklarla yaşasak hayatı, acaba kendimizi nasıl hissederiz?!

İşlerimizi sakin sakin önem sırasına koysak, hedefe ulaşmak çok daha rahat olur. Hayattaki hangi unsur, bizim stresli olmamızı, ailemizi, sevdiklerimizi, dostlarımızı ihmal etmemizi hak ediyor?! Cevabımızı listelersek, aslında çok az madde çıkacaktır; yeter ki biz bunu görmeyi bilelim.

Yarım Kalmayalım

Bir iş yaparken, başka bir işe geçmeyelim, teker teker yapalım yapacaklarımızı. Herhangi bir şeyle meşgulken gözümüz telefonlarımızda olmasın, gelen mesajlar, mailler işlerimiz bitene kadar beklesinler. Mesajlarla ilgilenirken de diğer işlerimize es vermiş olalım ve sadece mesajlarımıza odaklanalım. Çocuklarımızlayken çocuklarımıza, arkadaşlarımızlayken arkadaşlarımıza verelim tüm dikkatimizi. Okuduğumuz kitapları, seyrettiğimiz filmleri bitirelim. Yarım bıraktığımız her şey, ruhumuzu, beynimizi yani bizi yarım bırakır.

Hayatın her yanına ve her anına yetişmek için koşturmayalım. Sakinleşelim, bedenimizi ve duygularımızı fark edelim, yavaş yavaş ve sakin sakin hayatın acısının ve tatlısının farkına varalım. Hayatımızda iş de olsun aşka da, yalnız geçireceğimiz vakit de olsun, sevdiklerimizle birlikte olduğumuz vakit de.

Hiçbir şey yapmadan ot gibi yaşamayacağız diye yola çıkıp, zamanla kendimizi robot haline getirmeyelim.

Not: Bu hafta sitemiz yazarlarından sevgili Nurdan Yılmaztürk ile birbirimizden habersiz benzer konuları köşemize taşımışız. Nurdan’ın Bi’ Dur yazısının da hoşunuza gidebileceğini düşünüyorum.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 29 Mart 2019 at 08:27

    Tam da yazının görselindeki gibi yatıp, dünyayı umursamayasım var, o kadar yorgunum 🙃 Hayatı resmen kendimiz çekilmez hale getiriyoruz. İnsanüstü beklentiler ve hedefler altında ezildiğimizin çoğumuz farkında bile değiliz. Cidden bi’ sakinleşelim ya 😉

    • Yanıtla Nalan Erpolat 29 Mart 2019 at 17:28

      Evet gerçekten kendimiz yapıyoruz bunu kendimize. İşin daha kötüsü dönüp baktığında bi şeye değmiyo aslında😘

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan