Üzülmek

Duygu geçişlerinin çok yaşandığı çağımızda, çoğu zaman atlanan bir duygu “üzüntü”. Çoğu zaman başka şeyler geçiyor yerine, bazen “etkilendim” diyor insanlar, kimi zaman da “gerginim”. Göz yaşlarına hakim olamadığı zaman da “sinirim bozuldu” diyebiliyor. “Üzüldüm” kelimesi çok zor çıkıyor genelde ağızdan. Oysa ki insanın içinde adını koyamadığı sıkıntı; sebebi kayıp, ayrılık ya da bambaşka bir şey, ne olursa olsun, üzüntüdür.

Üzülmek insan olmanın gereğidir. Sevinmek ve mutlu olabilmek için “üzülme” duygusunu farketmeli insan. Kaçmamalı üzülmekten, üstünü örtmemeli, yaşamalı bu duyguyu sonuna kadar. Kimseden çekinmeden “üzgünüm” diyebilmeli.

Üzüntü Sevgiden Doğar

Sevgi ve üzüntü bir aradadır hayatta. “Küçük Prens” kitabında, tilki ile Küçük Prens arasındaki bağ sevgidir. Tilkinin evcilleşmesiyle, sevgi doğmuştur ama ayrılık anı üzüntüdür. Üzüntünün olması, sevginin var olduğunun kanıtıdır.

Başkasının Üzüntüsünü Hissetmek

Kimi zaman, insanlar kendilerinden başkasının üzülmesine üzülür ki bu da en saygı duyulası durumlardan biridir. Bir insan üzüldüğü için üzülmek o insanı sevmektir; hiç tanımadığı bir insanın üzülmesine üzülmek, gerçek bir yüce gönüllülük ve çok daha büyük bir sevgidir. Bir de insanlık için üzülmek vardır ki bu da tam anlamıyla yaşamak demektir. Bencil olmadan, hayatı fark ederek, çevreyi fark ederek, empati kurarak yaşanan hayat, en anlamlı hayattır.

Üzüntü ve Ağlamak

“Üzüntü” duygusunun arkasından gelecek doğal tepki ağlamaktır. Bu tepkinin gelmesi çok normaldir çünkü bu, insan bedeninin ihtiyacıdır. Bedenle birlikte ruhun da rahatlamasıdır. Bu tepkiye direnç göstermek, ağlamamak için kendini tutmak ciddi bir sıkışmanın içine girmektir. Ağlama ihtiyacı geldiğinde mutlaka karşılanmalıdır.

Üzüntülü Bireyin Beklentisi

Üzüntülü bir insan, çocuk da olsa yetişkin de olsa anlaşılmak ister.

Üzülme!
Ağlama!
Kendini harap etme!

Gibi sözler daha kötü hissettirebilir. Bu sözleri duyan üzgün insan, anlaşılmadığını düşünebilir ve dertlerinin hafife alındığı hissine kapılabilir. O anda duymaya ihtiyaç duyduğu sözler;

“Çok üzücü”
“Haklısın”
“Yanındayım”dır.

Üzüntü ve Depresyon

Üzüntünün kaynağı yani üzüntü verici durum zamanla ilk etkisini kaybeder çünkü insanoğlu alışır. Alışamadığı noktada üzüntü kronikleşir ve depresyona doğru gidebilir. Mevcut duruma alışamamanın yanında, birey hiçbir şeyin olumlu yönünü görememeye başlar. Bu da psikolojik ya da psikiyatrik bir destek gerektiren süreci başlatabilir.

Tüm duyguların zamanında gerektiği gibi yaşanabilmesi çok önemlidir. Üzüntü duygusu da yaşanınca ve ağlama tepkisi zamanında verilince birey çok daha rahat eder. Duyguyu bastırmak başka davranışlara sebep olabilir. Çocuklarda hırçınlık, yetişkinlerde gerginlik, gereksiz bağırma tepkileri, çok yemeğe meyletme gibi davranışlar olabilir. Bunun yanında, duyguyla yüzleşilmediği ve duygu bastırıldığı için sıkıntılı süreç uzayabilir.

Bu yüzden, üzüldüğümüzü önce kendimize sonra çevremize itiraf edelim. Ağlamak gerektiğinde ağlayalım. Çocukların da üzülmesine ve ağlamasına izin verelim.

Sevgilerimle,
Nalan Erpolat