Biraz Kitap

Türk’ün Ateşle İmtihanı

10 Kasım 2020

Kitap: Türk’ün Ateşle İmtihanı | İstiklal Savaşı Hatıraları | Yazar: Halide Edip Adıvar | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Türk’ün Ateşle İmtihanı | İstiklal Savaşı Hatıraları | Halide Edip Adıvar

Halide Edip, 1918-1923 arası anılarını yazmış bu kitapta.

Türkiye için önemli yıllar. Milli mücadele dönemi. Bir yanda yabancı ülkelerin işgali var, bir yanda içte yaşanan sıkıntılar, isyanlar, açlık, sefalet.

Halide Edip bu dönemin hem Atatürk, İsmet İnönü, Kazım Karabekir gibi liderler/kahramanlar boyutuna tanıklık etmiş hem de ismi bilinmeyen, sıradan köylülerin yaşamlarına.

Bu açıdan çok önemli yazdıkları.

İstanbul

İstanbul’a İngilizlerin hakim olduğu dönemle ilgili şu açıklamalara yer veriyor:

“Ortada dolaşan bir söylentiye göre, sokakta Türk kadınlarını ısırıyorlar, Türk çocuklarını akşam yemeği olarak yiyorlarmış.”

“Tabii bu bir söylentiden ibaretti. Yalnız şu var ki, Müttefik Kuvvetleri, küçük bahanelerle, durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de Müttefik merkezlerde fena halde dövüyorlardı. Evler zorla sahiplerinin elinden alınıyor, içeridekiler dışarıya atılıyordu.”

Böyle bir şehir.

“Hiçbir zaman Türkiye bu kadar parçalanmaya ve yok olmaya elverişli görünmemişti.”

Böyle bir ülke.

Kadınlar

Kadınların memleket meselelerinde erkeklerden daha hassas olduğunu söylüyor:

“Çünkü onlar, siyasi sebepleri anlamasalar bile, yurtlarının tehlikeye girmesine karşı derhal isyan ediyorlardı.”

Halide Edip, bu dönemde kalabalıklar önünde konuşmalar yapıyor. Özellikle Sultanahmet Mitingi, isminin çokça duyulmasını sağlıyor. Burada söylediği “Milletler dostumuz, hükümetler düşmanımızdır” sözü insanlarda saygı uyandırıyor.

Atatürk

Kitapta yazarın Atatürk’ten bahsettiği kısımlar ilgi çekici. Atatürk’ün rüyaya ve fala inandığını söylüyor mesela Halide Edip, şaşırdım.

Bir akraba kızı olarak Fikriye Hanım’ın Atatürk’e iyi baktığını, becerikli bir kadın olduğunu anlatıyor. Ama “kendisini nikahına aldıracak kadar becerikli değil” diye ekliyor. Hasta olan Fikriye Hanım’ın, hastanede Atatürk’ün evlendiği haberini aldıktan sonra kötüleştiğini ve intihar ettiğini duyduğunu söylüyor. Bu konuda bkz: Gazi ve Fikriye

Latife Hanım’dan da bahsediyor çok az. Atatürk’ün onu beğendiğini anlatıyor. Bu konuda bkz: Latife Hanım

Zor Yıllar

O dönemlere dair yazılanları okuyunca hayranlık duyuyorum umut besleyenlere. Çünkü “Her şey bitti artık, yok olduk, bittik” denilebilecek dönemler ve pes etmemişler. Direnmişler. İnanmışlar. Hem kendilerine hem milletlerine hem güçlerine.

Bu nedenle 10 Kasım vesilesiyle Atatürk’ü ve onun yolunda olanları saygıyla anıyorum. Bkz: Ölümsüz Atatürk

Saygılar,
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Gökçe Çiçek Gönülaçar 10 Kasım 2020 at 10:53

    Biz de “Öldük, yıldık, bittik” demeyeceğiz. Direneceğiz, inanacağız ve başaracağız. Kırmızı çizgimizdir Atatürk…
     
    Sevgili hocam kaleminize, yorumunuza sağlık.

    • Yanıtla Hülya Erarslan 11 Kasım 2020 at 09:16

      Haklısınız, “İnanacağız ve başaracağız.”
      Teşekkürler, sevgiler.

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 13 Kasım 2020 at 20:51

    Lise döneminden sonra bir daha hiç Halide Edip Adıvar okumadığımı üzülerek söylüyorum. En yakın zamanda bu açığı kapatmalıyım. Senin tavsiye edeceğin, bunu oku diyeceğin var mı çünkü ben lisede okudukları dahi hatırlamıyorum 🙈

    • Yanıtla Hülya Erarslan 15 Kasım 2020 at 18:08

      Olma mı?
       
      “Sinekli Bakkal”
       
      Senden Sinekli Bakkal’ı sevecek elektriği alıyorum 🙂 Güçlü, akıllı ve ne istediğini bilen kapı gibi, hükümet gibi bir kız var. Fakir ve muhafazakar bir ortamda, baskıcı ve dini bir aile içinde yetişmiş olmasına rağmen, bulunduğu çevrede başka hiçbir kadının sahip olmadığı bir özgürlüğe sahip. Çünkü ne yaptığının bilincinde, o böyle olunca etrafındakiler de ona saygı duyuyor.
       
      İyi aklıma getirdin, bir ara köşemde de bahsedeyim.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan