Doğan Cüceloğlu Anısına

Bu hafta, çok ani, çok acı bir kaybı oldu ülkenin. Kendini psikoloji bilimine adamış bir insan, Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu vefat etti. Onlarca kitapla, binlerce seminerle, yüzlerce programla milyonların hayatına dokunmuştu Doğan Hoca. Aile içi ilişkilerde, evlenirken, çocuk büyütürken, hayatı fark ederken çok kişi Cüceloğlu rehberliğine ihtiyaç duydu. Meslek seçerken binlerce insana ışık oldu. Psikoloji dünyasına kazınmış sözleri ile birçok bellekte kaybolmayacak bir yeri oldu.

Doğan Cüceloğlu bu dünyada herkesin kazanamayacağı çok büyük bir sevgi kazandı. Her düşünceden, her kültürden, her yaşam tarzından birçok insanın gönlünde taht kurdu. Uzmanı olduğu ilişkiler konusunda yazarken, konuşurken kimseyi ayrıştırmadı. Bu yüzden de ayrıştırılmaktan uzak sevildi.

Gözünde yaşlarla söylediği “Annen yok, kimsen yok” cümlesi ile annesini kaybetmiş ya da annesinden uzak büyüyen tüm çocukların sesi oldu.

Epictetus’un “Bir insanın anavatanı çocukluğudur” sözünü topluma aktararak çocukluk döneminin hayatın en önemli dönemi olduğunu vurguladı. Çocukların birey olarak kabul edilmesi gerektiğini ve sohbet etmeye değer olduklarını tüm ülkeye öğreten kişi oldu. “Mükemmel değil, iyi çocuklar yetiştirin” dedi ve bu sözüyle kim bilir kaç çocuğun ebeveyn hırsından sıyrılarak yetişmesine sebep oldu.

Herkese anlamlı ve doyumlu hayatın nasıl yaşanacağını anlattı ömrü boyunca. Anlamlı hayat demek “kendi yaşamının mimarı olabilmek” demekti onun için. Her yaştan insana bu sözüyle hayatın sorumluluğunu kendi alması gerektiğini öğretti. “Mış gibi yaşamak”tan uzak olmak demekti, riyadan uzak, olduğu gibi olmak demekti anlamlı hayat.

Bu Kadar Etkili Bir İnsan Olabilmek

Yakın tarihte birçok insan yazılar yazdı, söyleşiler yaptı bu dünyada ama Doğan Cüceloğlu’nun etkisi her zaman büyük oldu. Her söylediği toplum tarafından kabul gördü. Neydi onu bu kadar etkili yapan ve sevdiren?

Samimiyetiydi. Yazdıklarını, söylediklerini yaşamasıydı. Aynı söylediği gibi “-mış gibi” yapmamasıydı. Kendi yaşamından hatalı, eksik gördüğü unsurları samimiyetle paylaşmasıydı, herkesi olduğu gibi sevmesi ve kimseyi yargılamamasıydı.

O yüzden herkese ulaştı sesi. Vefatından sonra anlıyoruz ki kendisiyle tanışanların hepsi çok sevmiş kendisini; tanışmadan dinleyen, okuyanların da hepsi tanıyormuş gibi sevmiş.

Sadece Yaşarken Değil, Dünyadan Göç Ederken de Çok Şey Öğretti Doğan Hoca

Kaç yaşına gelinirse gelinsin, hep üretmeye yönelik olmanın, hep güler yüzlü olmanın, hep topluma faydalı olmaya çalışmanın güzelliğini gösterdi bizlere Doğan Hoca. Yaşamı severek, yaşama dört elle sarılarak yaşamanın güzelliğini gösterdi.

Herkes güzel anıyor onu ve hep de güzel anacak.

Çünkü o;

“Madem insan doğdum, olabileceğim en iyi insan olmalıyım” diyen adamdı.

Bir insanın ardından “kutup yıldızı” benzetmesi yapılabiliyorsa, bu sadece mesleğinde iyi oluşundan değildir. İyi bir insan oluşundandır.

Nur içinde yat Doğan Cüceloğlu.
Eserlerinle hep öğretmeye devam edeceksin.

Nalan Erpolat