Ay Işığı Yolcusu

Kahraman

16 Mart 2021

Yazı: Kahraman | Yazan: Atakan Balcı

Bir kahraman, trajedilerden oluşur, Pink Martini’den Amado Mio dinler bazen, bazen bir şiir söyler Nazım Hikmet’ten “Hoş geldin Kadınım” diyerek.

Bedesten’de Satılan

Bir kahraman bedestende satılır kezlerce de, saldırgan Yezit’in tüm kafadarları Bekke’de yahıt Mekke’de arar durur onu, bulamaz. Bir kahraman üç kez ölür de üçüncüsünde kırklar sofrasını devirir, yeni bir düzen kurulur üçler ile, yediler ile, kırklar ile yokluktan, yoksulluktan değil asla, hiçlikten bağımsız yokluktan.

Sarı Zeybek

Bir kahraman yokluk salonunun en ışıltılı karasını taşır içinde ve Sarı Zeybek oynar içinde çöken tüm acılarla birlikte. Bir tarlanın yanından geçer ve baştan aşağı anason kokar bir kahraman bazen avucunda beyaz leblebiler. Ölen büyük kardeşlerini düşünür, babasını, nasıl sağ kaldığını ve kardeşiyle birlikte soluk aldığını.

İlk Taş

İlk resmî genelevi açıp da kadınları aşağılayanlardan çıkmaz asla kahraman, bir kahraman rom kokmaz genelde ve bütün genellemeler yanlış olsa da bazen doğru çıkar bazı sözler bazı kimseler için işte. Bir kahraman, o kadınların elinden tutar, “İlk taşı hiç günahı olmayanınız atsın”dır gökyüzünün övdüğü, zaman gelince toprağın gözlerinde öptüğü kahraman için yalnızca soluk alıp vermekten oluşmayan yaşam.

İkiyüzlülük

İkiyüzlüce kalender tavırlar takınıp sanata, düşüne, düşlere saldıranlardan desteğini alıp da kendi yıldızlı, özel saraylarında eğlence etmez tiyatroyu, ezgileri iki yüzlüce kendine kahraman. “Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol” der bazen kahraman Gandhi Usta’nın dediği gibi ve öldürülür kurtarmak istediği halklar için, kurtarmak istediği kimselerden birince Gandhi Usta gibi, onu asla anlayamamış olanlardan…

Yankılanan…

“Türkler/Atatürk, İngilizleri yenmeden önce İngilizleri Tanrı sanırdım” der bir kahraman bazen Gandhi Usta gibi ve bir kahraman yıkar geçer tüm kalıpları, tabuları ve uzak ülkelerde, uzak zamanlarda yankılanır sesi kahramanın, Hindistan’da yankılandığı gibi, 1950’lerde Küba’da, 1970’lerde bir Sovyet diplomatının sesinde: “20. Yüzyıl bir Mustafa Kemal daha çıkarmamıştır.” Ve utanması gereken utanmıştır bir gün arayla da olsa elbet, vicdanının ışığınca parlayarak karanlığından sıyrılmıştır bu sesle, bu sözle, karanlığa bilmeden de olsa dayanan öncesinde.

Kahraman olmak

Bir kahraman, asla aşağılamaz bir öğretmeni, hekimi, emek vereni, dürüstü, iyiyi, yürekten güzeli! Karanlığın içinde ışıl ışıldır bir kahraman ama göremez işte herkes o ışıltıyı, gözlerine ak örtüler bağlayanlar, gözlerini sımsıkı yumup aydınlıktan kaçanlar görmez asla ve yine de kahramanlar vardı, vardır, var olacaklardır, yeter ki kahramanlar beklemeyi bırakıp beklediği kahraman olması gerektiğine açsın algılarını aydınlıktan yana olanlar.

Sevi ve ışık ile!…

Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Sonay Karasu 16 Mart 2021 at 22:58

    Hocam kaleminize sağlık. Aydın bir dünya için ve kahramanlar yetiştirmek için öğretmenlerimizin verdiği çabaya minnetle…
     
    Okuduğum her cümlenizi aydınlanmak için rehber edinmek büyük şans.
     
    Saygı ile…
     


     
    Kahramanları olmayan kadınların kendi kendilerinin kahramanı olabilmesi dileğiyle…
     

    Kuru Ekmek Irgatı

     
    Sanmayın ki ben Anadolu’nun sırma saçlı bacısıyım. Ben Anadolu’ya sürgün bir fukarayım. Ne kaldıysa benden geriye, hepsini ıslattılar birer birer itlerin yal çanağına.
     
    En pahalı ipek fularımı tutuşturdum bir halay başına, kendimi ancak o zaman yakıştırabildim verimsiz bozkırlara. Kırdım dizlerimi, nakışlı bir bağdaş kurdum kınalı parmakların gezdiği eski bir kilim üzerine.
     
    Bir maşrapayla yayık ayranı içebilmek değildi marifet. Sarı başaklar büyüttüm içimde, kuzuları eşleştirdim anası ile en dar akşamüstlerinde.
     
    Yorgunum…
    Öyle böyle değil hem de çok…
     
    Sabahın ayazı ellerimi çatlatmış, ayaklarım şikâyetçi köyümün yokuşundan. Pazenlerim bıkmış beni sarıp sarmalamaktan. Sadece Sarı Kız’ın sütüdür en büyük nafakam.
     
    Bir harman yeridir benim ovam. Herkese geniş, bana çok dar. Kurak bir yaz yarendir delikli kara lastiklerime. Saçlarım kırgın bir şelale gibi akar boncuklu yazmamın altından…
     
    Terim cüretkârdır. Korkusuzca karışır sapa samana, patozlar çalım atar kara yazgıma. Biçerdöverin ruhsatı benim künyemde yazılı. Bir arpa boyu yol alamayan hayallerimi, biçip biçip havanlarda dövdüler bir güzel. Mor salkımlı söğütler boy verdi etimin en kurak yerinde.
     
    Babamın nurlara sardığı ay idi adım. Diyemedi kimseler; ön adıma kuma eklediler. Bir kuru ekmeğin ırgatıyım şimdi. Değeri; açlıkla tokluğun arası bir tabaka bazlama eder. Halı yastıkları sırtımdan çekenler, çocuklarıma doğurgan bir ana ettiler sadece. Eğirdiğim yünler kadar ağarmadı gün bana…
     
    Gün dönek!
    Gün paramparça!
     
    Helke helke taşıdığım sularda yıkayıp ta gömün beni.

  • Yanıtla Atakan Balcı 18 Mart 2021 at 13:47

    Güzel yorumunuz ve değerli yazınsal paylaşımınız için teşekkür ederim. Her aydınlık yüreğin ortak temeli olan bir ateşi vardır, aydınlık ateş ışıtsın tüm güzel yürekleri dilerim!

  • Yanıtla Burak Süalp 18 Mart 2021 at 17:16

    “Yeter ki kahramanlar beklemeyi bırakıp beklediği kahraman olması gerektiğine açsın algılarını aydınlıktan yana olanlar.”
     
    Bu kadar güzel bir yazı ancak bu kadar güzel sonlanırdı.
     
    Kalemine sağlık dostum.

    • Yanıtla Atakan Balcı 19 Mart 2021 at 18:18

      Güzel övgülerin için teşekkür ediyorum. Beklediğimiz kahraman kendimiz olmadıkça yaşamda gerçek bir değişikliğe gitmek düşüncesini gerçekçi bulmuyorum. Devrim olmalı, Ursula Le Guin’in dediği gibi!…

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan