Kule

Kule | William Golding

Ne kuleymiş arkadaş!

Başrahibin biri tutturmuş kilisenin tepesine kule yapılacak diye. Öyle böyle bir kule de değil yapılmasını istediği, metrelerce uzunlukta, upuzun, arşa değecek belki boyu.

İşçiler bu kadar uzun bir kulenin yapılamayacağını, yıkılacağını söylüyor ama başrahip Joselin dinlemiyor. Kendisinin Tanrı tarafından seçilmiş bir insan olduğuna ve bu kulenin yapılması için görevlendirildiğine inanıyor.

Bağnazlık

Ben kitapta bağnazlığın yıkıcı boyutunu okudum. Akla sığmayan bir işin inanç çerçevesine sığdırılması ve tüm aksi söylemlerin duymazlıktan, anlamazlıktan gelinmesi.

Olumlu tarafından bakmaya çalışırsak; inancın ne kadar güçlü olduğunu da görebiliriz. Mantık çerçevesine sığmayan bir iş, o işe olan büyük inançla gerçeğe dönüşebilir.

Karakterler

Başrahip Joselin kör inancıyla herkesi canından bezdiriyor.

Yapı ustası Roger Mason gece gündüz çalışıyor, rahibe de söylenip duruyor olmaz bu iş diye. Roger Mason ağzı bozuk ve saygısız bir adam olmasına rağmen Joselin bu kuleyi yapsa yapsa bu adam yapar diye düşündüğünden adamın peşinden ayrılmıyor.

Roger’ın karısı Rachel de ortalarda söylene söylene, gevezelik ede ede dolaşan bir kadın. Joselin bu kadından da hoşlanmıyor ama sonuçta başrahip olmanın getirdiği vakar nedeniyle kadının yüzüne bir şey demiyor ama arkasından söyleniyor kendi kendine.

Temizlik işlerine bakan Pangall adlı topal bir adamcağız var. İşçilerin alay malzemesi olmuş. İşçiler adamcağızla dalga geçiyor. Pangall’ın karısı Goody, güzelliğiyle dikkat çekiyor. Rahip bile gözünü alamıyor ondan ama kızı gibi sevdiğini söylüyor, günahı boynuna.
Karakterler bana bilindik anlamda bir komiklikleri olmamasına rağmen komik geldi. Hele Joselin… Kulesi ve bu insanlarla ilgili o kadar çok düşünüyor ki… Bir salsa, bir rahat bıraksa zihni, her şey yoluna girecek.

Beklenmedik Olaylar

Kule inşaatı o kadar çok zaman alıyor ki bu sırada bazı beklenmedik olaylar da yaşanıyor. Şimdi burada söyleyip olayların beklenmedikliğini bozmayayım.

Kitap boyu bende “Hay kulenize…” söylenmesi ve “Acaba yıkılacak mı?” merakı oldu. Ancak bu merak asla kitabın sürükleyiciliğinden kaynaklamıyor çünkü hiç değil. Ben nedense Joselin’i gülünç bulduğum için ilgiyle okudum, yoksa çekilecek çile değildi.

Sesli Kitap

Kitabın İngilizcesini Benedict Cumberbatch okumuş.
Şuradan dinleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=vKC2Dao_Gac&t=837s

Ben dinledim. Cumberbatch’in her karakter için ayrı ses kullanması ve Joselin taklidi çok iyi. Kitabın filmi yapılırsa Joselin’i oynasa keşke.

Not: Yazarın bir başka kitabı için
bkz: Sineklerin Tanrısı

Saygılar,
Hülya Erarslan