Satır Arası

Zaman Her Şeyin İlacı (mı?)

21 Mayıs 2021

Yazı: Zaman Her Şeyin İlacı (mı?) | Yazan: Nalan ErpolatZaman belki de dünyadaki en izafi kavramlardan biri. Herhangi bir durum için çok uzun olan bir zaman dilimi, başka bir durum için çok kısa olabiliyor. Sıkıntısız günler yaşarken, yıllar geçse kısacık geliyor ama sıkıntılı zamanların her saniyesi bir asır gibi hissettiriyor. Bu yüzden “biraz daha sabret” sözü, sıkıntı ve belirsizlik içerisinde belki de dünyada dayanılması gereken en zor durumlardan biri oluyor.

Eskiden beri inanılan bir alışkanlıkla ağızdan bir çırpıda çıkar “zaman her şeyi çözer” ya da “zaman her şeyin ilacı” gibi sözler. Zorluklar karşısında sığınılan en büyük ya da ilk inanıştır bu. Bu klişe ile birlikte insanlık çoğu zaman bekler zamanla her şeyin iyi olacağını, zamanla her şeyin yoluna gireceğini.

Klişeler kendiliğinden klişe olmaz. Yaşanmışlıklar, tecrübeler bazı sözleri klişe haline getirir. İnsanın hayatında yaşanmışlıklardan öğreneceği çok şey vardır. Bazen kendi yaşadıklarından, bazen de başkalarının yaşadıklarından öğrenir insan hayatı. Etrafındaki tecrübelere kulaklarını kapatmayan bireyler, tüm bunların getirdiği farkındalıkla çizerler yollarını ve yaşarlar hayatlarını. Hayata bu şekilde bakanlar da “zaman” kavramını aynen eskilerden günümüze kadar geldiği şekilde “her derde deva” olarak görebilirler. Şimdilerde “kendini akışa bırakmak” kalıbı içerisinde daha çok karşımıza çıkan bu durum, hayata tam anlamıyla teslim olma halidir. Birçok şartta insanın ruhuna iyi gelebilse de istisnasız kabul edilecek bir durum da değildir aslında.

Zaman Nasıl Her Şeyi Halleder?

Zamanla her şeyin halledileceği durum, insanın alışmaktan başka çaresinin olmadığı durumdur. Yani birey hayatta başına gelmiş herhangi bir olay karşısında gerçekten çaresizse, gerçekten yapabileceği hiçbir şey yoksa zaman bu durumun ilacıdır. Bu şartta, birey yaşamına bütünsel bir sağlıkla devam edebilmek için kendini hayatın akışına bırakmak zorundadır. Yaşadığı olumsuz duruma alışmak için kendine zaman vermelidir ve insan zamanla en büyük acılara bile alışabilir. İç sızısı geçmez, yaşadığı müddetçe bazı sızılar insanın içinde kalır ama bu sızıyla birlikte yaşamaya alışmanın tek çaresi, zamana bırakmaktır.

Bir de akışa bırakılmaması gereken durumlar vardır.

Hayatın genelinde, insan ilişkilerinde, iş hayatında, sosyal hayatta, özel hayatta bireylerin karşılaştıkları pek çok sorun olması doğaldır. Bu sorunları sadece akışa bırakıp “Zamana bıraktım, bakalım ne olursa artık” tavrında olmak insanın kendine yapacağı en büyük haksızlıklardan biridir. İnsanın kendine verilmiş olan en büyük hediyeyi yani hayatı küçümsemesidir. İnsanın hayatını daha güzel yaşamak için, ilişkilerini daha iyi hale getirmek için daimi bir çaba içinde olması, hayata emek vermesi gerekir. Yaşadığı sorunları umursaması ve bunları çözebilmek için elinden ne gelirse yapmaya çalışması şarttır.

Bu aynı zamanda hayata tutunma şeklidir. Sorunları umursamamak ve sadece akışa bırakıp hiçbir şey yapmamak zamanla hayallerinden vazgeçirir bireyleri. Hayali olmayanın hedefi olmaz, hedefi olmayanın da yaşam sevinci olmaz.

Bazen de “Nasıl olsa zamanla düzelir” tavrında olmak vardır. Bu da bir hayalin varlığının kanıtıdır.

Hem de bu hayalin gerçekleşeceğinden emin olma hali gizlidir bu tavrın içerisinde. Bitmez tükenmez bir umutla bekleyiş vardır. Fakat bu yoldaki tüm sorumluluk sadece zamana yüklenmiştir. Şu bir gerçektir ki sorumluluğun sadece zamana yüklendiği bir yolculuğun sonu hüsrandır. Bireyler elini taşın altına koymadıkça, gerekli olan adımları gerektiği yerde, gerektiği gibi atmadıkça, hiçbir şey zamanla düzelmez. Sadece zamana bırakılan her sorun çözümsüzlüğe mahkumdur. Çözüm için eylem gerekir, zaman sadece eylemlerin sonuçlarını görmek için bireylerin kendilerine tanıması gereken sabır alanıdır.

Zaman her şeyin ilacı da olsa hayatın tüm sorumluluklarını yüklenebilecek kadar güçlü değildir. Alışmak için zamana ihtiyaç vardır, sabırla beklemek için herkes kendine zaman tanımalıdır. Ama çoğu durumda, hiçbir şey yapmadan zamana bırakmak, insanın çare varken kendini çaresizliğe mahkum etmesidir.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan