Gamlı Hazan

Sosyopatlar Çevirdi Etrafımızı

15 Temmuz 2021

Yazı: Sosyopatlar Çevirdi Etrafımızı | Yazan: Mehtap Uğur

 
 

25 Ocak 2021

Düşündüm bugün. Bu an. Bu zaman. Zaman. Kel, kör, keş, şaş.

Kendimle kendimce küfürler uçuştu havada.

Geçtik yolun yarısını. Ne gördük, ne anladık, ne geçirdik? Hayaller Ege’de bir sahil kasabası mı, Avrupa’da Akdeniz diyarları mı? Sakin sessiz kedi tüyleri, bir köpeğin salakça yalamaları mı?

Geldik gidiyoruz. Yaprak dökümünü gördük bu sene. Usul usul toprağa düştüler. Biz de düşeceğiz. Biz de göçeceğiz. Gerçek.
 
 

* * *

 
 

23 Mayıs 2021

 

Umudu Koca Bir Hayâle Çevirenler

Hayaller, yeşil yemyeşil bir zeminin üstüne mavi beyaz düşler. Dantelin üzerine işlenmiş ince oyalar bunlar. Gör gözüm geleceği, kör gözüm, geçmişin morfini içimizde.

Güzel mi?
Güzel.
Kötü mü?
Değil.

Dante 7 kat geçmiş üzerimizden. Hayat 17 kat belki. İnsanoğlu bu. Ummaktan, hayâl kurmaktan, duadan hiç vazgeçmemiş. Kimbilir kimin sözü, kimin duası, kimin karması öne geçer. En güzeli istemekten başka ne var elimizde. En düşlenesi peri masalı hangimizin başucunda değil ki? Hangimiz özlemeyiz sevmeyi, sevilmeyi, elele yürümeyi deniz kenarında… ancak ümidi tükenenler istemez herhalde. Fena halde düş kırıklığına uğrayanlar vazgeçer istemekten.

Vazgeçmeyin.
Vazgeçmeyelim.

Hepimiz minnacık bir kum tanesi olabiliriz ama hepimiz parlayan ışıklarız aslında. Dante yanılıyor. Dante bilmiyor. Cehennem burada. Biz yanmadan durdurabiliyorsak yangını ya da yanmadan uzaktan biliyorsak içten içe yandığımızı istemek, bilmek, beklemek en hakettiğimiz hakkımız. Hayat kolay değil. Hiç olmadı. Olmayacak. Ama uzaktan bakabiliyorsak eğer…

Bir kahve bir dostla,
Bir kadeh şarap bir yakınla
Ya da yalnız kendimizle
Sadece kendimizle
Sıcak sevilesi günler demek
Sevmeyi, sevilmeyi, umut etmeyi insan olmayı, aşkı, merhameti, empatiyi
Her ne ise tanımı üzerimize işlenmiş
Boşverin Dante’yi
Ümit Yaşar’ın aşk mektuplarını okuyun tekrar tekrar
Aşkı bul, kadında erkekte
Bul
Hayat kısa
Bir göz açıp kapamaya bakar.
Sevgiyle kal.
Sevdiklerinle kal.
 

* * *

 
 

30 Mayıs 2021

 

Fahişelik

Fahişeliğin kelime anlamı bedenini para karşılığı satmaktır. Toplumun büyük yüzdesi içindeki insanı pazarlarken, bedenin bedeli ne olabilir ki? Para dediğimiz şey, Instagram çılgınlığı yeni dönem fahişelikten başka ne ki? Satış, pazarlama… Nasıl yersen. Ortaya karışık, hepsinden azar azar.

“Ruhunu satmak” diyor kimisi ama ben katılmıyorum. Ruhunu satmak başka birşey. Onu yapan da var. Hep aynı döngüde, aynı elbiseyle, aynı yalanı yaşayan ve daha acısı bu yalanı içselleştirip bunu gerçekmiş gibi yaşayan bir kesim. Az bir kısım bence. Çoğunluk olamadığı gibi görünmenin peşinde ve olmadığının farkında. Daha kabul edilebilir bir durum.

Sanal insanlar ve sanal durumlar ve sanal aşklar ve sanal zenginlikler görüyorum son zamanlarda. Oysa her sanallığı kurcaladığımda gerçek hepimizin gerçeği. Hepimizin bildiği, yaşadığı, gördüğü, bildiği gerçekler. Aldatmalar, yalanlar, selülitler, borçlar, sıkıntılar. Kim kimi kandırıyor, neden yapıyor, nereye kadar? Sosyopatlar çevirdi etrafımızı.

Kendime kapanıp, sosyal medyadan uzak durmaktan başka korunağım yok gibi. Anlamadığım, zorlandığım yalancı kahkahalar her yerde.

Anlayan bir zahmet alta yazsın. Akılla kalın.
 

* * *

 
 

12 Haziran 2021

 

Kendim

Kendimle kaldığım mı desem, kendimden kaçtım mı?

Sonu başı aynı, aynı rüya, aynı gerçek, aynı ses. Kime benziyor bu hayat? Bana mı? Hayaletler mi içimde koşturan? Düz yazıya niyetlenip şiir gibi özet geçen metaforlara şizofrenelen yine kim?

Hep bir telaş, hep bir önden koşturma. Yahu kendini anlatıyorsun. Bir sus bir dinle bir dinlen. Zıplaya zıplaya çimenlerin arasındaki taşlara… Nereye kadar kızım anlasınlar seni, hatta belki kendilerini? Anladığına inandığın, güvendiğin, tek bildiğin editörün.

Ya sandığın gibi multi player bir yazı değil de karşılıklı zar attığın bir tavlaysa bu yazı. Yaz, çiz kızım. İçindeki bir kedinin tüyü kadar anlamsız.

Kaç bakalım nereye kadar kaçacaksın yalnızlığından? Kızlar gidiyor bir bir. Belli. Kimseyi istemezsin o da belli. Dur bakalım sayın seyirci. Seni seyredenleri görmeden benim sahneme ne diyeceksin? Komik aslında, değil mi? Hepimiz aynı sahnede, aynı yükseltide, neredeyse aynı seyirciye başka başka oyunlar oynuyoruz.

Seyret gönlüm, arz eyle.
 
 
Mehtap Uğur
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan