Bir Gebenin Renkli Günlüğü | 1

 

İndeks

Bir Gebenin Renkli Günlüğü | Bölüm 1
Bir Gebenin Renkli Günlüğü | Bölüm 2
Bir Gebenin Renkli Günlüğü | Bölüm 3

 
Merhaba çok değerli okurlar ve benimle aynı çileyi paylaşan yoldaşlarım 😬 Yalnız değilim biliyorum, yalnız değiliz. Peki neden renkli bir günlük ile karşınızdayım çünkü daha önce gebelik yaşayanlar beni anlayacaktır ki bir gün pembe, bir gün siyah uyanırsınız. (Hele benim gibi ikizlere yükselen terazi iseniz vay halinize.)

Sizlerle yeni tecrübe ettiğim her şeyi paylaşmak için kaleme alıyorum bu yazıyı, keyifli okumalar diliyorum şimdiden.

Sürpriz Bebek mi, Planlı Bebek mi?

Her ikisi de çevremizden duyduğumuz, yakınlarımızdan tanık olduğumuz iki farklı olay. Bizim beklediğimiz ve kendimizi hazır hissettiğimiz bir süreçte gerçekleşti ama şunu söylemeden edemeyeceğim “bebek fikrine hazır olmak” diye bir şey yok. En iyi bedende, en iyi ruhsal halimle gebelik planlamış biri olarak söylüyorum ki ne ağlamalar ne zırlamalar yaşandı bizim evimizde de. Yani hiçbir duyguda yalnız olmadığınızı belirtmek isterim. Gebeliğe siz hazır hissettikten sonra asıl hazır olması gereken kişi net baba adayıdır.

Durun bu konuyu da açıkça paylaşacağım eşimin de haklarını ihlal etmeden.

Gebelik Sürecinde Baba’nın Yeri ve Önemi

Hissettiğiniz duygular, hatta çoğu zaman sizin bile anlam veremediğiniz içsel krizleriniz olacaktır. Sizin kendinizi ve karakterinizi yeniden tanımlamaya başladığınız bir dönemde gebelik yaşamamış bir karşı cinsin bunları çok normal karşılamasını tabii ki beklememeliyiz. Ama bu durumların normallik derecesini kendi süzgecinden geçirip sizinle çatışmıyor olmasını bekleyebiliriz. En büyük destekçimin eşim olduğu bu zamanlarda anladım ki iyi bir eş, iyi bir baba sıfatını da beraberinde getiriyor.

Ben bile bu sürece yüzde yüz dahil olamazken, hayat arkadaşınız dahi olsa karşıdan birinin sizin çeyreğiniz kadar dahil olabiliyor olması büyük konfor. Bence arkanıza yaslanın ve deyin ki “Bu süreç de son bulacak ve ben bu süreçte bana destek olan kimseyi unutmayacağım.”

Bebek haberini ilk aldığımızda ağlayıp gözyaşları sel olan bir çift olmadık ancak ben bebek haberi beklediğimiz sırada bir aydınlanma yaşadım.

Bir bebek dünyaya gelecekse vakti zamanı belirlendiyse sizin yapabiileceğiniz en iyi şey biraz sakinleşmeniz ve karamsarlıktan uzaklaşmanız olacak.

“Ne demek şimdi bu?” derseniz de söyle açıklayabilirim. Bebek planladığınız ve eyleme geçtiğiniz sürecin üstünden 3 gün geçtikten sonra “Acaba oldu mu ya” diyorsunuz. Pardon da daha yumurtanın bile haberi yok bu birliktelikten 😁 Ama işte bu psikolojiyi anladığımda şunu söyledim tüm evrene en iyi dileklerimle “İsteyen herkese en hayırlı zamanda nasip et.”

Yıllarca bu süreci ve ha oldu ha olacak, ah yine olmadı stresini yaşayan herkesi az da olsa anladım. Ancak unutmamamız gerekir ki kaldırımda açan bir çiçeğin dahi bu dünyaya geliş amacı ve önceden belirlenmiş bir saati mevcut. Bazen mesleğim gereği karşılaştığım velilere, bazen alışveriş merkezlerinde tanık olduğum anne-çocuk iletişimlerine bakınca diyorum ki “Keşke dünyadaki sınavınız tahammül edemediğiniz çocuklarınız olmasaydı, belki hem çocuk hem siz daha sağlıklı bireyler olurdunuz.”

Bu konuda söylenecek çok söz, konuşulacak çok madde var ama biz hedefimizden şaşmayalım, bir yazıda bunları da paylaşırız birbirimizle.

Pozitif mi, negatif mi?

Evde yapılan testlere inancım sıfır arkadaşlar. Ben evdeki testlere göre gebe değildim ahahaha. Ertesi gün hemen emin olmak adına kan tahlili yaptırdım ve 4 haftalık bir bebek beklediğimizi öğrendim. Tabii çok sevimli geliyor anlatınca ama yılbaşına kalmış 3 gün, Kapadokya planları yapılmış, vur patlasın çal oynasın rezervasyonları tamam. Ee ne yapacak bu kız? Her gittiğim yerde şu konuşmayı yaşadım:

– Hoşgeldiniz. Buyrun, kendi imalatımız sıcak şarap ikramımız.

– Ben bi soda alabilir miyim?

(Tabii garson şok.)

İşte böyle şeyler de dank diye sonradan çarpıyor suratına. Otelimizin balkonunda şarabım, müziğim ve sigaram bana eşlik edemese de (müzik ne alaka demeyin, ben bu süreçte çok üşüdüm balkonda hiç oturamadım 😀 ) sevdiklerimizle yeni yıla, yeni haberler ile merhaba demiş olduk.

Aman Kimse Duymasın!

3 ay nasıl saklayacağımızı şaşırdık tabii (işte şu nazar muhabbetleri) maşallah benim karın kasları zaten kaybolmuştu ben de diyordum ki ne oluyor böyle bu göbek de nereden çıktı? Meğersem bebekmiş kendisi. Aileler, arkadaşlar derken herkesi bi’ şoka uğrattık çünkü bizim böyle bir istekte olduğumuzu kimse bilmiyordu. Zaten kısa sürede karar verip sonuç aldığımız bir durum oldu çok şükür ancak kimseye bahsetmek aklıma gelmemişti açıkçası.

Tabii jet hızıyla büyüyen karın, alınan kilolar derken çok da saklayamazdık zaten. Bu konuda da yalnız değilsiniz 6 ayda 15 kilo alan ben içinize su serpeceğim bi’ dakika…

Kız mı? Erkek mi?

Eşim de ben de bu konuda hiç fikir dile getirmedik ama tahmin edersiniz ki ultrason gözlü akraba, eş, dost hepsinin bir fikri vardı. Kimse de bilemedi ohhh.

“Turşu yiyorsun İrem, kesin kız bu.”

“Karnın sivri İrem, kesin kız bu”

Ve daha da ilginci geliyor hazır mıyız?

“Kafana tuz attım İrem, sen burnunu kaşımadın, kafanı kaşıdın kız olacak bu bebek.”

Yahu burnuma atsanız burnumu kaşırdım, ne alaka şimdi yani 😁 Şaka şaka, eğlenceli bir sürü deneye maruz kaldım ama bu heyecanı arttırdı tabii. Eşim de, ben de bu bebeğin erkek olacağına çok emindik, hislerimizde yanılmadık. Normalde hamileleğin başlarında bu yazıyı yazıyor olsam sizlere derdim ki bakalım ikinci bebek ne olacak ama şu an benim hafızamın silinmesi lazım ki ikinci bebeğe cesaret edebileyim.

Çığlıklaaar, Yardım Çığlıklarııı!!

İlk 3 ay bol tuz tüketme isteği, gece uyanıp turşu yemeler derken geçti gitti. Ardından normalde de sahip olduğum reflü beni gebelikte de yalnız bırakmadı sağolsun. Ama bu 6. ay var ya, beni yedi bitirdi. Beybi fırtına gibi geliyor onu anladık çünkü 3 saniye sabit durmuyor. Ee artık şekli de oluştu, kollar bacaklar da piyasaya çıktı bir dönüyor ki sanırsınız çift kişilik yatakta keyif yapıyor. Evladıııım orası ananın küçücük karnı biraz az mı keyif yapsan!

Bu duygusal ve değişim sürecinde bunların haricinde sizin ve bebeğiniz için özellikle dikkat etmeniz gereken konular var bir de. Belki de sizi en çok düşündüren şeyler:

Doktor Seçimi

Asla kimseye danışmadım ve kimseden fikir almadım. Kimseye de hiçbir konuda ve alanda doktor önerisinde bulunmam. Herkesin iyi anlayışı kendinedir. Önemli olan benim ve sizin doktorla kurduğunuz bağ ve enerji. Aşık olmak zorunda değilsiniz arkadaşlar, o kadar ölüp bitmenize gerek yok doktorunuza, ahahahah böyle bir güruh var çünkü. Seçenek olarak 2 doktor vardı aklımda. İkisinin de geçmişe dönük işlerini, başarılarını, aldıkları riskleri araştırdım ve birinden randevumu alıp sürece başladım. Benimkinin ödü kopuyor ben kilo aldıkça çünkü en son 32 bedenken hamile olduğumu öğrenmiştim ama napalım yahu tombik İrem’i de tanımayalım mı?

Ebe Seçimi

Bu ne yahu demeyin çünkü hastanenin kendi ebelerinin 73278367 tane işi varken sizinle ilgilenebileceği max süre doğum başladığında ve bittiğinde toplamda 15 dakika. Doktorunuz sizi elbette aydınlatacak ve rahatlatacak ancak doğum sonrası ve öncesi evinize gelip emzirme desteği veremeyecek. Ve gebelik sürecinde inanın bana yaşadığınız her durumda telefonun ucundaki ilk kişi ebeniz, ardından da doktorunuz oluyor. Ben 4. aydan beri Semra Ebe’miz ile çalışıyorum. Ve ebe büyük konfor arkadaşlar diyorum size. Aranızda varsa gebeler hemen atağa geçin.

Son olarak bahsetmek istediğim diğer bir konu ise, bu süreçte istifra, mide yanması vb durumları aza indirmek için stres altında olduğunuz hiçbir ortamda bulunmayın, size iyi gelmeyen ancak konuşmak mecburiyetinde olduğunuz insanlarla da son derece mesafeli ve kısa görüşmelerde bulunun. Alkolden, sigaradan, asitli içeceklerden, büyümeye çalışan küçük bir tohumu, lütfen uzak tutun. Fedaâarlıklar bunlarla başlıyor. Evet “Kahvemin yanında bir sigara olsa iyi olurdu” diyebilirsiniz ancak çocuk sahibi olma kararı verdiğiniz anda bencilliği bir kenara bırakma ve yeni bir siz olma kararını da vermeniz gerekir.

Bir sonraki yazıma yani Bölüm 2’ye kadar sizden de yorumlarınızı ve eleştirilerinizi bekliyorum. Bölüm 2’de vajinal doğum, sezaryen doğum, son aylardan yaşadığım tecrübeler ve bir miktar bebek alışverişi önerisi ile sizlerle olacağım, diğerleri sürpriz beni bekleyin.
 
 

Devamı için tıklayınız.

 
 
İrem Savaş Sakin