Bir Gebenin Renkli Günlüğü | 2

 

İndeks

Bir Gebenin Renkli Günlüğü | Bölüm 1
Bir Gebenin Renkli Günlüğü | Bölüm 2
Bir Gebenin Renkli Günlüğü | Bölüm 3

 

Nasıl anlatsam bilemiyorum, içim içime sığmıyor
O deli dolu, neşe dolu kişi ben değilim sanki
Dışarısı buz gibi lapa lapa kar var, benim içim yanıyor
Eksi kırk derece soğuk suda bile yüzerim inan ki

 
Bonjour!
 
 
Size şöyle anlatayım dostlar; saat 05:40 ve ben uyandım, kahvaltımı ettim, saçımı fönledim oturdum Cem Yılmaz filmlerinden birini izliyorum bir yandan da sizler için yazımı kaleme alıyorum. “Gebelik nasıl bir serüven?” sorusunun en iyi cevabı bu olsa gerek. Ee son 3 ay kaldı beybi ile tanışmaya, n’apalıım çekeceğiz elemini, kederini.

Bir önceki yazıyı hâlâ okumadıysanız size hemen bir link bırakıyorum, bakın bir daha cesaret edemem bu kadar süreci açık anlatmaya 👉🏻 Bir Gebenin Renkli Günlüğü | 1

Bu bölümde gebelik boyunca karşılaşabileceğiniz antipatik yorumları, bu süreçte size en iyi gelecek birkaç aktiviteyi, bedensel değişimin ruhsal olarak size geri dönüşlerini, bebek alışverişimin birkaç önemli detayını ve daha birçok yaşadığım çıtır konuları kaleme aldım.

Konu gebelik ise yani böyle bir hazırlık varsa veya gebelik hâli içerisindeyseniz elinizdeki kahveyi, papatya çayı ile değiştirme vakti geldi, kemerler bağlandıysa uçuşa hazırız 🚀

Kulaklarıma İnanamadığım Birkaç Antipatik Yorum:

Öncelikle evrene yönlendirdiğiniz enerjinizin pozitifliğinden eminseniz takılmamanız gereken birkaç detay var. Mesela:

Hamileyken saç kestirme bebeğin ömrü kısalır.

“Allah’ın işine karışılmaz” diyen birçok Anadolu kadınından kendi ile ters düşen bu yorumu duymanız mümkün. Bu hayatta neye inanırsanız onu yaşayacaksınız, o nedenle böyle şeylere çok da takılmayın derim. Çünkü bu yorum henüz duymadıklarınız arasındaki en iyi olanı.

Sonra bir gün mideniz yanacak (oysa ki benim reflüm var zaten midem 7/24 yanıyor) biri çıkıp diyecek ki:

Ayy kıllı bir bebek geliyor.

Ben bu tarz durumlarda dönüp “Müneccim boku mu yedin?” demek çok istedim ama belli de olmuyor, bu yorumlar okumuş etmiş insanlardan bile gelebiliyor, aklınıza cahil bir profil gelmesin. Ben mesela bir hemşireden duymuştum. Bir daha da asla kendisine bir şey danışmamıştım.

Bir de benim aklıma birinin hamileliği söz konusu ise bazı sorular hiç gelmiyor.

Cinsiyeti öğrendiniz mi?

Çok açık söylüyorum umurumda değil milletin çocuğunun cinsiyeti. Bana bir tanıdığım şey demişti (ve bu bir öğretmen) çok su içen biriyim ben, günde 5 litre gibi bir çokluk hem de, ee gebelik de işin içine girince 20 dk da bir tuvaletteyim.

AH SEN ALTINA KAÇIRMAYA DA BAŞLARSIN GECELERİ

Haydaaa! Ne alaka… şeklinde ağız dolusu bir küfürü hakediyor mesela bu söz. Hayatımda duymadım “Ay, geceleri altıma yapıyorum” diyen bir gebe. Airpod’ları bir takıyorsunuz kulağınıza baktınız boş konuşan biri konuşmaya başladı, köklüyorsunuz telefondan müziği kulağa iki üç saniyede bir kafa sallayıp dinliyormuş gibi yaparak devam ediyorsunuz. Başka da çare yok yani ahahha 🙈🤷🏻‍♀️
 

Gebelikte En İyi Gelecek Aktiviteler

Planlı bir gebelik süreci için konuşuyorum; plana pilates ile başlamanız bence şart. Öncelikle 1 yıl öncesinden başlamış olmanız, sizi gebeliğin getirdiği birçok kas ağrısından, hareket kısıtlanmasından ve en önemlisi doğum zorluğu ve stresinden kurtaracaktır. Ben yıllar önce başladım ancak bu kadar düzenli ve profesyonel yardımı gebelikten 1 yıl önce almaya başladım. O kaskatı olan kemiklerin, uyku şeklinizdeki olumsuzlukların hamile pilatesindeki esneme hareketleri ile bir su gibi akıp gittiğini görecek ve bana teşekkür edeceksiniz.

Ben Eda Demirtaş eğitmenim ile birebir bu yolculuğa devam ediyorum. Hem ruhsal olarak da hamile pilatesi konusunda uzman olan kişilerin bu süreçte size birçok desteği olduğunu unutmayalım. Benim bu süreçteki en büyük iyi ki dediğim eylemim birincisi Eda Hanım ile pilates’e başlamış olmam, ikincisi de geçen yazımda bahsettiğim doğum koçumuz ve ebemiz Semra Hanım.

Bazen doktorunuza da uzak hissedebiliyorsunuz, gece yarısı aklınıza takılan bir şeyi sormaktan çekinebiliyorsunuz, hatta bazen yanınızda bir tecrübe arayabiliyorsunuz, işte bu desteği size özel ebeniz sağlıyor ve çok büyük konfor. Tabii kilo takibine gelince iş, biraz sinirler gerilebiliyor ahhaah.

Bedensel Değişimim ve Bana Olan Etkileri:

Bunu uzun uzun anlatacağım, yaslanın arkanıza. Ben 32 beden başladım bu yolculuğa ama şöyle anlatayım size boyum 1.75 kilom ise 53 iken hamile kaldım yani bir karış bile yoktu belim. Bence bebek kararından önce verilmesi gereken en doğru karar “Olabildiğinizin en iyisi olmanız” kararıdır.

Çok da rahatlamayın benim adıma. Çünkü ilk 5 ayda 15 kilo alarak muhteşem bir giriş yaptım sürece. Dışarıdan bakan kimse 15 kiloyu farkedemez ancak aldım, yani tartılar yanılıyor olamaz. Belli olmamasının sebebini de gebelik öncesi yaptığım yoğun spora borçluyum, doğumdan sonra daha hızlı toparlamak için de bu çok önemli.

Sizi 2-3 ayda bir gören bir grup densiz olacaktır “kilo almışsın” diyen. Onlara rahatlıkla “Aaaa hiç farketmedim” diyebilirsiniz ahahahha n’apalım akıllıyla akıllı, deliyle deli olmayı severiz 😬

Burada önemli olan şu ki kiloların abur cubur yemekten mi, tatlılara hayır diyememekten mi, asitli içeceklerden vazgeçememekten mi alındığı. Çünkü ben bunların hiçbirini yapmıyorum. Zaten şöyle düşünün doğum yaptınız ve hemşire odaya geldi dedi ki “Hadi bebek bi gazoz içsin.” Ne dersiniz? E gebelikte yediğiniz, içtiğiniz şeylerin bebeğe gittiğini biliyorsunuuuz 🙂 Bazı şeyler fedakarlık ister, bir yola girdiğinizde o yolu başarı ile tamamlayacak güç sizde var, siz kadınsınız ve bunlar sizin için çocuk oyuncağı 🙂

Kıyafet Seçimim

Ne diyorduk? 32 beden hamile kalındı ve ardından dolaptaki bütün pantalonlar hurçlara koyuldu ve bir süreliğine (yani inşallah bir süreliğinedir) kaldırıldı. Tayt giymekten nefret ederim, o nedenle bol bol elbise alışverişi yapıyorum değerli okurlarım. Zaten ben bu süreci çalışarak tamamlıyorum ve malesef her gün ne giyeceğimi uzun uzun düşünüyorum.

Midenizi sıkmayacak, karnınıza baskı yapmayacak, sizi bunaltmayacak kıyafetler bulduğunuzda kaçırmayın çünkü bazen benim iç çamaşırımı bile danteli sıkarsa (e dantelden vazgeçecek değiliz ayol) yırtıp atasım geliyor, derdim neyse…

Kaçış Noktalarım

Bunaltıcı bir an yaşadığınızı düşündüğünüz anda evde saç bakımı yapabilir, ojelerinizi değiştirebilir, temiz hava almaya çıkabilir hatta kuaföre fön çektirmeye bile gidebilirsiniz. Bizi yalnızca biz anlayabiliriz kıymetli kadın okurlarım. Sizi o an ne rahatlatacaksa elinizde ne varsa bir kenara bırakıp onu yapın. Benim bütün gebeliğim kalıcı oje merkezinde, pilateste ve iş yerinde geçti.

Eşim

Eşimin desteği yadsınamaz tabii ki, benimle uyuyup benimle uyandı, Allah razı olsun 😀 Bazen bunaldığı gözlerinden okundu tabii, benden kaçar mı? O zaman da ben gebeliği bir kenara bırakıp devreye girip onunla doğumdan sonra bizi neler beklediğine dair konuşmalar yaptım. (Pozitif şeyler yalnızca.) Adamı germeye gerek yok yani, bir süre daha olacaklardan habersiz kalması iyidir, cahillik mutluluktur ki bu benim için de geçerli eheheh.

Ne Kadarını Bilmeliyim?

Tabii ki okuyup öğrenmek, sürece hakim olmak önemli ancak yeteri kadar. Fazla bilgi endişe yaşamanıza sebep olabilir, siz kendi görevinizi öğrenip geri kalanı profesyonel insanlara bırakmak durumundasınız 👍🏼
 

Mide Problemi Yaşayanları Rahatlatacak Besinler:

Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben çocukluğumdan beri soğuk su içiyorum. Bundan asla vezgeçemiyorum, öyle bir niyetim de yok gerçi. Hamilelikte de öyle devam ettim. Alışkın olduğum için doktorum da sorun olmayacağını söyledi. Sonra bir gün bir arkadaşımın annesinin hamile iken soğuk havuç yediğini duydum. Hemen buzluğa havucu atıp 15 dk beklettim. “Bu da neydi böyleeee? Niye daha önce yapmamışım?” dedim gerçekten. Havucun taze ve ferahlatıcı tadı bana çok iyi geldi. Bir de soğuk olunca tadından yenmez tabii 🙂

Beyaz leblebi ile aramız çok iyi, ara ara ağzınıza atabileceğiniz harika bir atıştırmalık kendisi. Bir dee kıymalı börek dermişim, ahhaahah şaka şaka 🥰 Mesela normalde dondurma hiç sevmem ama bu dönemde çok iyi geldi. Belki deneyebilirsiniz.

E tamam yedik, içtik, gezdik. Bu çocuk ne giyecek, ne takacak? 🐣
 

Bebek Alışverişi Listemin Birkaç Önemli Maddesi:

Ben tahmin edersiniz ki bebeğe biberondan önce kitap aldım. Hatta şu an küçük bir kütüphanesi var desem yalan olmaz.

“Bebeğimin ilk zeka kartları” adlı bir kutu siyah-beyaz kart aldım. İngilizce oyun kartları aldım. Ve gittiğim şehirlerin hikayelerinin yer aldığı okuma kitaplarını edindim. Biz alışverişe bu şekilde başladık ancak asıl bizi zorlayan noktalar ise;

Bebek arabasına nasıl karar verdik?

Bir kere kolay açılıp kapanabilecek bir model seçmelisiniz. Sırf çok şık görünüyor diye aşırı hantal ve bagaja kaldırırken bile belinizin kopacağı modellerden kaçınmalısınız. Bebek arabası ile podyuma çıkmayacaksınız. Önemli olan bebeğin fiziki yapısına uygunluğu, tekerleklerin yaylı sisteminin başarılı olması, 360 derece dönebilen ön ve arka tekerlere sahip olması ve hafif olması. Bir sürü aşırı şık bebek arabaları mevcut evet, özeniyor da olabilirsiniz ama 3 ay sonra nereye atacağınızı bilemeyeceğiniz bir model almak bence hiç akıllıca değil. Çok aradım, taradım tırım tırıs ve Chicco‘da karar kıldım ben. Tek bir tuş ile açılıyor ve kapanıyor, eğilmeme bile gerek kalmıyor dostlar. Reklamlara ve görsele düşmeyin, tecrübe ile sabit kalın, ahahah.

Oto koltuğu henüz almadım, daha zamanımız var. Önerileriniz varsa yorumlarda benimle paylaşabilirsiniz 🙂

Biberon almalı mıyım şimdiden?

Bence hastane çantanızda 0-6 ay için uyumlu bir cam biberon bulunmalı. Ne ile karşılacağımız hiç belli değil, biz önümüzü kış tutalım. İnşallah hiç ihtiyacımız olmaz, lıkır lıkır annesini emen bebekler gelir dünyaya. Philips Avent marka bir cam biberon aldım ben, henüz deneyimleyemedik ama ben de tecrübe sahibi kişilere danışarak almıştım. İnternetteki alışveriş sitelerinden rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Bebek deterjanı tercihim ne oldu?

Ben bu konuyu çok araştırmadım açıkçası. Birçok organik adı altında marka var ama hiçbir marka beyaz sabunun rende haline getirilmiş şekli kadar doğal olamayacaktır, e eskilerdeki gibi mis bembeyaz sabunlar da kalmadı onlar da artık katkılı, o nedenle aldım birini geçtim. Parfümsüz olmasına özen gösterdim yalnızca. 0-6 aya kadar olan kıyafetleri de mutlaka yıkayıp detaylıca ütüledim. Çünkü bebek kıyafeti üretim yerini gezme şansınız olduysa görmüşsünüzdür. Kıyafetler dikildiği an yere atılıyor. E katlayıp yıkayacak halleri yok tonlarca giysiyi.

Gümüş göğüs ucu koruyucu kapaklar gerçekten mühim mi?

Şimdiii gelelim fasülyenin faydalarına. Silverette XL Orjinal Gümüş olanı tercih ettim. Nereden baksanız 600tl gibi de bir ücret ödedim. İlk 3 ay her gün kullandım şimdi de ara ara kullanmaya devam ediyorum. Tabi asıl mesele doğumdan sonra başlıyor. Ama onlar mı işe yaradı yoksa kullandığım yağlar mı bilmem ancak ben herhangi bir ağrı çatlama vb bir şey yaşamadım. Denemek isterseniz alın çünkü ben “Boşuna masraf, boşverin” diyemiyorum şu an. Ki gümüşe de zam gelip duruyor, ahahah çok da beklemeyin 🙂

Vücut yağları (En en en önemli anne alışverişi de budur.)

Vücudumuz bu dönemde yüzeysel anlamda nem ve yağ kaybediyor. Örneğin ultra yağlı olan yüz bölgem gebelik sürecimle birlikte kurumaya hatta bazen pullanmaya başlamıştı. “Yağlı ciltlere” özel yazan hiçbir yüz ürününü kullanmamaya başladım iyice kurumasın diye. Aynı nemi vücudumuz da katbekat kaybetmekte. Bu nedenle sabah ve akşam mutlaka masaj yaparak bacak bölgesine (masajın amacı kan dolaşımını hızlandırıp selülit ve çatlak riskini azaltmak) uygulamanız.

Karnınız gün boyu nemli kalmalı. Bu nedenle küçük boy bir losyon da çantanız da bulunmalı bence. Çünkü her ay karın bölgenizin daha da gerildiğine şahit olacaksınız, önleminizi ilk aylardan alın, malum eğer bir oluşursa çatlağa yüzde yüz etki eden bir çare yok.

Göğüs ve popo bölgenize de mutlaka yağ sürmelisiniz, yani kısaca nemsiz bir yer kalmamalı. Özellikle banyo sonrası akşam vakit ayırıp bu konuda ciddi mesai harcıyorum, hem günün yorgunluğuna iyi geliyor hem de oluşabilecek cilt sıkıntılarına önlem oluyor.

Hangi vücut yağı ve losyon markalarını tercih ettim?

Her banyo sonrası Nuxe Bio Organic marka vücut yağını göğüs, göbek ve iç bacak kısmına masajla mutlaka uyguluyorum. 5 dk bekleyip giyiniyorum. Aynı serinin yüz toniğini de severek kullanıyorum bu arada. İçerik olarak temiz ve gebelere önerilen bir seri. Nuxe markasının haricinde bir de kullandığım Bio-Oil marka vücut yağı var (sarı olan şişe) ondan da çok memnunum. İki ürün de vücudumun nem ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor.

Aniden giyinip çıkmam gereken durumlarda da yağ yerine tercih ettiğim bir ürün var. Amway Artistry serisinin vücut losyonu, birkaç saniye içinde emiliyor ve kıyafetlerinize bulaşmıyor. Ben kollarıma ve acil işim olduğunda göbek bölgeme de bunu kullanıyorum.

⭐︎ Hastane çantamı hazırlamaya başlamadım henüz, onunla ilgili detayları da bir sonraki yazıma saklıyorum.
 

Vajinal Doğum ve Sezaryen Doğum

Vajinal doğum ve sezaryen doğumla ilgili söylemek istediğim birkaç şey var:

Bana ebem “Doğumun normali-yapayı olmaz, her doğum normaldir” demişti. Düşününce de ne kadar doğru.

“Vajinal doğumda birden ayaklanır bebeğinize bakarsınız, diğerinde 10 gün yatarsınız” diyenlere de bakmayın. Annem vajinal doğum sonrası bir hafta yatmış, sezaryen yapan arkadaşım dördüncü günü arkadaşının düğününde halay çekmişti. Bu tamamen yapısal ve zamanın göstereceği bir şey.

Bebek için de, benim için de her şey yolunda ise ve vajinal doğum onayını doktorum verdiyse tabii ki tercih edeceğim o olur. Ancak aksi bir olayda da üzülmem sıkılmam.

Vajinal doğum sonrası aşırı kilo alan, sezaryen sonrası 34 bedene düşen tanıdıklarım çokça mevcut. O nedenle hurafeler ile kafanızı doldurmayın. Her doğum kendine özeldir. Hepimiz farklı iç yapıya, farklı görüntüye ve farklı fizyolojiye sahibiz, bu konuda birilerine danışıp kendi doğumunuzu da etkilemenize hiç gerek yok.

Teslim olmak gerekir bazen, kısmetimizde olana.

Hayat renkli, günler şeker 🍭
 
 

Devamı için tıklayınız.

 
 
İrem Savaş Sakin