Ay Işığı Yolcusu

Işığa Uyanış

28 Haziran 2022

Yazı: Işığa Uyanış | Yazan: Atakan Balcı

Işığa uyanış, karanlığa doğmakla başlar, ışığa uyanış karanlıkta yürümekle sona erer. Artı sona ermesi olası mıdır peki? Yürümek durmaktır, durmak ise yürümek değildir. Işığa uyanış, bir duruş biçimidir. Çoklu bir evrenler bütününde bir virgül ve eviren/ejderhâ olmaktan onur duyan bir su damlasının alçak gönüllü ve özünde engin okyanuslarla dolu karanlığındaki gibi durmaktır. Kalakalan gökçenin özünden göğün göğsüne uzanan yumuşak bir kamaşmadır varoluşması ışığımın.Körlüğü iyimser bir vurgu papatyanın akça yapraklarına sarı gümüş teninde kim bilir hangi evrene odaklı bakışı?!

Eşeği at diye satan, atı doru diye alan yolcular, ay ışığımın yolcusu mu? Heyhat, kandırın kendinizi yığın, size kandırılmış akışın özünden sürgün kanına yapışmak yaraşır. Eşeği uyuz at diye satan özdek/madde tapıcısı, uyuz at diye sunulanı, doru ve bay/soylu/bereketli at diye ucuza kapatan özdek/madde tapıcısı, özdekçi/materyalist değildir emin olun üst yapılarında. Özünü akça örgülerin ağusuna/zehrine yem edeli kim bilir kaç yüzyıl geçti yığının kimseleri.

Süt Hırsızı Margaret’in Demir Hâtun olmaya özendiği günlerden geçti kişi türünün geçmişi.

“Demir Leydi”ymiş, peh! Seni unutmadık İngiltere tahtının demir hırsızı, seni unutmayacağız ey süt hırsızı. Aç gözlülüğün, kötülüğün, ilençli isteklerin için çocukların büyükleriyle geçirecekleri zamanları çaldın, çocukların süt hakkını çaldın. Merâk etme yalnız değilsin. Ülkemde, yanıbaşımda bile var sana öykünen yöneticiler, feminizmin yüzünü yere çalanlar, cinsiyetçi-eril düzene tapınan kadınlar, her yerde var. Senin karanlığın çok, senin karanlığın geniş ama benim içimden yayılan tek bir ışık damlası parçalar senin yüzünün makyajlı pudra şekeri karanlığını.

Pudra şekeri ağustos, pudra şekeri leziz, pudra şekeri tat kokulu, güzel/iyi yanları çoktur doğru dozunda onun ama ah ki “oğlumun emeğini eline verdiler” Ece Ayhan’ın dizesindeki gibi, pudra şekerinin adını da kirlettiler, binlerce yıllık aklığın adını kirlettikleri gibi.

Ah Ak Ana, Umay Ana, gelinleri koruyasın diye kızıl gelinlikler giydirilmiş eskiler, beline kızıl kuşak takarız biz, çocukları koruyasın diye üstlerine ala örtüler örteriz, kızılca giysiler giydiririz çocuklarımıza, ille kızıl, ille de kızıl. Ah Ak Ana, Umay Ana, biz de senin çocukların değil miyiz? İçimizde akan kan kızıl değil mi, içimizdeki düşler alevlerle süslü değil mi? Vaz mı geçtik, pes mi ettik, yadsıdık mı Göğün çocuğu olduğumuzu, yadsıdık mı senin çocuğun olduğumuzu?

Kendini unutanlara ışık damlası gerek belki yenidenlik için ama ben vardım, varım, var olacağım! Sol elimden tut, ellerimden tut!
 
 
Sevi ve ışık ile!…
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan