Satır Arası

Hayat Sınavı ve Başarısı

2 Eylül 2022

Yazı: Hayat Sınavı ve Başarısı | Yazan: Yaşam Koçu Nalan ErpolatHepimiz her gün birçok fırsat yakalıyoruz hayatta. Aynı zamanda fark ederek ya da etmeyerek birçok fırsatı da kaçırıyoruz. Fark etmeden kaçırdıklarımızda pek sorun olmuyor da kaçırdığımızı fark ettiğimiz fırsatlar bazen canımızı çok yakıyor.

İşte “hayat sınavı” da tam o noktada başlıyor.

Kaçırdıklarımızda takılıp kalıyor muyuz yoksa kaçırdıklarımızı birer tecrübe olarak basamak yapabiliyor muyuz?

Kaçırılan fırsatlara takılıp kalanlarımızın sayısının çok da az olmadığını bilsek de onları tecrübe olarak düşünenlerin sayısı da azımsanmamalı ve bilinmeli ki başarı hikayeleri bu şekilde ortaya çıkıyor. Tam da burada şu sözü hatırlamakta önem var.

“Başarı bir yolculuktur, varış noktası değil.” – Ben Sweetland

Yani başarılı olmak için hayatta her şeyin sonucunun muhteşem olması gerekmez, başarı yolunda yapılan her şey başarının bir parçasıdır. Hatta başarısızlıklar bile bu başarı yolculuğunun parçası olabilir. Yeter ki başarısızlıklara takılıp kalmayalım ve “Öyle olmasaydı, şunu şöyle yapmasaydım, o bana böyle demeseydi” gibi zihinsel geviş getirmelerle vaktimizi harcamayalım.

Tabii burada başarıdan ne anlaşıldığı da çok çok önemli. Başarı denince herkesin aklına okul çağlarında yüksek notlar almak, iyi okulları kazanmak, yüksek mevkilerde iş-güç sahibi olmak geliyor. Bir de “Okulda başarılı değildi ama hayatta başarılı oldu” sözü vardır çok kullanılan. Bu da genelde, okulu sevmeyen ve okulda başarılı olamayan bir çocuğun, yetişkin olduğunda iş yaşantısında kıvrak zekalı olması, genellikle ticarete atılıp para kazanabilmesi anlamında kullanılıyor. Ya da bizim coğrafyamızda “başarılı bir ev kadını”, bir kadının evinin her zaman temiz ve düzenli olması, çeşit çeşit yemekler hazırlamayı bilmesi ve hatta çocuklarına her öğün farklı yemek pişirebilmesi ile eşleştiriliyor. Özet olarak hemen hemen herkes başarılı olmayı somut çıktılarla görmek istiyor.

Gerçek Başarı

Halbuki hayatta gerçekten başarılı olmak demek, hayattan mutlu ayrılabilmek demektir. Yakalanan ya da kaçırılan fırsatlarla, hayatın getirdiği kolaylıklar ya da zorluklarla, her şeye rağmen mutlu olabilmektir gerçek hayat başarısı.

Bunu yapmak çok da kolay değil. Hiçbir dönemde de olmadı. Evet bazen hayat, bazı insanlar için çok zor ama o insanlar bile isteyince mutlu olabiliyorlar. Öte yandan o kadar zor şartlarda olmayan birçok insan da şaşılacak şekilde mutlu olmayı reddediyor. Tüm bunlar incelendiğinde anlaşılıyor ki mutlu olmak bir imkân değil, tercih meselesi. Her şeye rağmen “Ben mutlu olmayı seçeceğim” diyebilen insanlar mutlu oluyorlar.

Aynı William James’in dediği gibi:

“Mutlu olduğumuz için gülmüyoruz, güldüğümüz için mutluyuz.”

Acılarsa her zaman varlar ve hep var olacaklar. Fakat mutlu olmayı seçenler, acıların da hayata dair olduğunu bilirler, yaşanması gerektiğini kabul ederler ve acıları yaşayıp yollarına ve seçimlerine doğru giderler. “Eyvah bazı acılar da gelecek, o zaman ne yapacağım, nasıl yola devam edeceğim!” diye düşünenler, mutlu olmayı değil acılarla beslenmeyi ve hayatlarını mahvetmeyi seçenlerdir.

“Gereğinden erken acı çekenler, gereğinden fazla acı çekmiş olur.” – Seneca

Mutluluk ve huzur her zaman herkese sunulan bir hediye değildir. Herkesin kendi bulması gereken bir cevherdir ve bu cevherin peşine düşenler her zaman her şekilde gülecek bahaneler bulur. Gülmek de huzuru beraberinde getirir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan