Kırdı ve geçti yüreğin en kırılmaz sanılan yerlerini Al Karısı‘nın torunu. Kırılmaz sandığın yerlerin varmış, o yerler de kırılırmış, öğrendin mi? Al Karısı’nın gerekçesi vardı canavar! Haklı ya da haksız gerekçesi vardı. Görmez olmuştu gözleri acıdan. İşitmez olmuştu kulakları canların, kendinin haykırışlarından. Duyumsuyordu/hissediyordu eti her türlü dokunuşu, irkilerek geri çekiyordu etini, yüreğini her türlü dokunuştan, hissediş/duyumsayıştan. Peki ey sen Al Karısı’nın torunu, büyük büyük ninenden kalıt kalan bu sür (ruh) müdür seni bu denli kendinden geçiren? Çıkmak bilmeyen tin (ruh, çünkü Türk kültüründe farklı ruh türleri var) midir irkilterek geri kaçırtan? Bu bir savaş mı, yoksa mücâdele/savaşım mı önünde çalkalanıyor!
Kızıl saçlı bir orman iyesi gibi şen şakrak girdin ufak ufak parmak uçlarımdan sür’üme, soluğuma. Kırdın geçirdin kötücül bir orman iyesi gibi, yüreğimin etinden derinden ısırdın. Yeşil yeşil akar damarlarında gözlerin. Bakışların gök, bakışların çam iğnesi, köknar sakızı.
İntikam, soğuk yenen bir yemektir.
Tabağında kendi yüzümü görüyorum. Vejetaryenliğe yöneldiğim ilk süreler ve öncesinde tabağımda et yerine gördüğüm masum kuzu yüzleri gibi. Ben sana ne ettim ki?!
Michael Jackson’dan “They don’t care about us”ı dinle, klibi gör, tutukevi versiyonunu, sonra Brezilya… Coolio dinle, erken yaşta yer yüzü yaşamını terk eden Coolio (Koğoliyo), “Gangsta’s Paradise”ta söylediği kadar erken olmasa da. Ülkede üretilen Rap müziğin ezici bir çoğunluğuna sırtını döneceksin o zaman, pop müziğin büyük bir bölümüne, içinde duyarsan ezgiyi, kü’yü/müziği, sana dayatılan direngen faşizmi kıracak o zaman ezgi.
Sanat, duyumsayabilirsen/hissedebilirsen, kırar içindeki faşizmi. “Ama ben faşist değilim!”!!! Kandır kendini cinsiyetin (kadın, erkek, hermafrodit), alt türün (kişi/insan), ulusun (Türk, Alman, İngiliz, Bantu…), etnisiten (Türkmen, Kuman, Zaza, Gürcü, Yahudi, Kürt, Makedon…), dînin, mezhebin, şuyun, büyük, sözde bireysel varlığın, sözde Öz’ün, kendin sandığın/kendin olduğundan emin olmaktan da öte emin olduğun yabancı, sen faşistsin!!! Tümünüz öylesiniz belki de, tümümüz öyleyiz. İçinde olduğumuz uygarlık (!) bize bunu dayattı, bize dayatılacak olan bize, her birimize özel olarak, ayrı ayrı hazırdı. Her biriniz kırdı geçti tinleri, sürleri; en çok da kendi yüreğini, derinde sandığından evrenler kat daha derindekini, senin benim varlığımı kırıp geçtiğin gibi!
Sevi ve ışık ile!…
Atakan Balcı
3 YORUMLAR
Sevgili Atakan, bütün yazılarına yorum yapamasam da her birini keyifle okuduğumu, neredeyse her birinden yeni şeyler öğrendiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Sayende bu yazıda da Al Karısı’nı öğrenmiş oldum. Sağ olasın. İnsanların arasındaki tüm ayrımların kalktığı, hepimizin kardeş olduğu bir dünya özlemiyle, kalemine sağlık sevgili dostum.
Yeryüzündeki tüm yaşamlıların bir tini/ruhu olduğunun kabûl edildiği, her yaşamlının temel saygıyı hak ettiği düşüncesine ivedilikle gereksiniyoruz bence. Türümüzün çok süresi kalmadı yoksa.
Çok güzel bir yorum, çok teşekkür ederim!
“Sanat, duyumsayabilirsen/hissedebilirsen, kırar içindeki faşizmi.”
Bu söyleminiz etkileyiciydi. İçimize sızan “faşizmi” fark etmeniz ve fark ettirmeniz. Aynı cinsiyetçi söylemlere karşı çıkıp o söylemleri kullandığımızı fark bile etmediğimiz gibi.
Teşekkürler 🙏