İç Referanslı Olmak

Son yıllarda çok konuşulan konulardan biri de iç referanslı ya da dış referanslı kişi olmak. Başarılı insanlardan bahsedilirken -ki bu da günümüzde birçok yazının ya da seminerin konusunu oluşturmakta- hepsinin iç referanslı bireyler oldukları söyleniyor. Artık neredeyse, ezbere söylenen “iç referanslı” olmanın ne olduğu tam olarak açıklanmıyor.

Bu konuda bazı testler çıkıyor sürekli karşımıza, bir dizi sorunun cevaplarının “evet” ya da “hayır” olarak cevaplanması isteniyor. Fazla olan cevaba göre de bireyler iç referanslı mı yoksa dış referanslı mı olduklarını anlıyorlar!!!

Bu gibi testler için hazırlanan sorular, birey hakkında bir fikir verse de insan ve kişilik birkaç soruyla ortaya çıkacak kadar basit değildir. Bunun yanında, iç referanslı ya da dış referanslı olmak da bir kişilik özelliği değil, davranış tutumudur.

Referans

Referans kelimesinin, TDK ya göre, 2 anlamı var.

1. Bir metinde, öne sürülen bir sözün, düşüncenin aktarılan bölümün alındığı kaynak.
2. Bir kimsenin işe yarar olduğunu, yeteceğini gösteren, daha önce çalıştığı yerlerden verilen belge.

Bu anlamları da göz önünde bulunduracak olursak, “iç referanslı” olmak, bireyin hayatını çevresinin dayatmalarına göre değil, kendi iç dünyasına göre yaşamasıdır. Yapılanların sonucunun da iyi olmasının tek göstergesi bireyin içinde uyanan güzel histir.

İç referanslı olabilmek, yargılamalara ve engel teşkil eden eleştirilere kulak tıkayabilmektir. Motivasyon kaynağının, dışarıdan gelen sözlerden daha çok bireyin kendi duygu ve düşünceleri olmasıdır. Kendi yaptıklarını beğenmesi ve kendi yaptıklarını doğru bulmasıdır.

Dış referans ise motivasyonun hep dışarıdaki unsurlarla, diğerlerinin beğenisiyle, başkalarının sözleriyle sağlanmasıdır. Diğerleri tarafından beğenilmeyenlerden hemen vazgeçilmesidir.

İç Referanslı Olmanın Başarıya Etkisi

Başarılı insanların iç referanslarının yüksek olmasının sebebi, iç referansın bireyi vazgeçmemeye götürmesidir. İç referans, insanı tutkulu kılar. Tutku da elbette başarı için olmazsa olmazdır.

Dış referanslı bireyler ise ufak eleştirilerin bile yargılanma aşamasına geçeceğini düşünürler. Yargılanmak da bu kişilerin en korktuğu şeydir. Bir hedefleri olsa da “Ya başaramazsam, el aleme rezil olurum” düşüncesi hedeflerinden hep daha önce gelir. Bu sebeple, hedeflerinden çabuk vazgeçmeye meyillilerdir. Bu sebeple, “Dış referanslı bireyler başarısız olurlar” demek doğru değildir. Sadece dış referanslı bireylerin cesaretleri dış etkilerden dolayı daha çabuk kırılır ve adım atmaya çekinir hâle gelirler. Bu yüzden de başarı gelmez.

İç Referanslı Olmak ve Toplum

İç referanslı bireyler, dışarıdan çok etkilenmeden ve vazgeçmeden içsel motivasyonlarıyla yaşarlar desek de bu, toplumu tamamen hiçe sayarlar, hiç tavsiye almazlar, beğenilmek onlar için hiç önemli değildir demek değildir.

Tavsiye alırlar, eleştirilere tamamen kulaklarını tıkamazlar, sadece bu durumları yönetmeyi iyi bilirler. Hangi eleştiriyi ciddiye alacaklarını, hangisini umursamayacaklarını, hangi tavsiyelerin kendileri ve hedefleri için gerekli ve faydalı olacağını iyi değerlendirirler. Faydalı olanları alıp gereksiz olanları kulak ardı edebilirler.

İç referanslı olmak demek, kendin olabilmek demektir. İşte bu yüzden, iç referansı yüksek bireyler çok daha mutlu ve başarılı olabilirler.
 
 
Nalan Erpolat