İçimdeki Sesler

Aynaya Yansıyan Yaşamlar

12 Nisan 2023

Yazı: Aynaya Yansıyan Yaşamlar | Yazan: Demet Albayrakoğlu

Yaşadığınız hayatın, bir aynaya yansıdığını, size de bu görüntüleri izleme imkânı sunulduğunu düşünmeye ne dersiniz? Haydi hatta şimdi birlikte yapalım bunu. Bir boy aynasının karşısında rahatça oturduğunuzu hayal edin önce. Gözlerinizi yavaşça kapayın ve aynaya yansıyan hayatınızı izlemeye başlayın.

Bakalım neler göreceksiniz?

Sarı Civcivler

Bunu hayal etmeye başladığımda çok geçmişi hatırlayamasam da kendimi; çocukluğumun geçtiği apartmanın geniş balkonunda, 4 tekerlekli bisikletimi sürerken buluyorum. Belki o anın ölümsüzleştirildiği fotoğrafı da hatırlıyor olabilirim. Üzerimde, annemin çok severek aldığı mavi renkli, göğüs kısmında fırfırları olan bir elbise, ayağımda ise kırmızı ayakkabılarım var. Ne kadar da mutlu görünüyorum bisikletimin tekerleklerini çevirirken. Balkonumuzun en dip köşesine koyduğumuz kartonun içindeki 2 sarı civcivi görüyorum sonra. O zamanlar pazar yerlerinde civcivler satılıyordu, pazara beraberce gittiğimiz bir gün, ısrarlarımıza dayanamayan annem de bizim için almıştı. Civcivlere baktığımı gören kardeşim, koşarak balkona çıkıp civcivini eline alıp sevmeye başlıyor. Ben de onun yanına çömelerek kendi civcivimi seyretmeye başlıyorum.

Görüntüler, su gibi akıp geçiyor gerçekten. Zihnimin derinliklerinden süzülüyor adeta aynaya. Tabii, bu anı bana, ertesi gün civcivleri balkonda bulamadığımız ve karganın onları alıp, götürdüğünü öğrendiğimiz ve arkasından günlerce ağladığımız zamanları da hatırlatıyor.

Meyve Sepeti ve Beşik

Şimdi ortaokulda, resim dersindeki hâlimi görüyorum aynada. Önümdeki oyun hamurlarına şekil vermeye çalışıyorum. Bu hamurlarla yaptığım sanat eserlerim, hep aynı oluyor biliyor musunuz? 😁 Belki de hep aynılarını yapmayı seviyorum. Bunlardan biri meyve sepeti oluyor; meyvelere benzetmeye çalıştığım, minik minik yuvarladığım hamurları özenle yerleştiriyorum içine, bir de sepetin üzerinden geçirdiğim sapını, kenarlara doğru ellerimle yapıştırmaya çalışıyorum. Hamurla oynamaya devam edip bu kez de bir beşik yapıyorum. İçine, bebeğe benzetebilmek için ufak bir kafa yerleştiriyorum ve üzerini kalın bir hamuru yorgana benzetip örtüyorum. Aynadaki yansımamı seyrettikçe içimin yumuşadığını hissediyorum.

Makosen Ayakkabılar

Seyretmeye devam ettikçe lisede okul bahçesinden koşarak servise yetişmeye çalıştığımı görüyorum. Ayağımda o dönemin meşhur makosen ayakkabıları, tabii altları çok kaygan olduğu için kısa bir süre sonra düşüp yere kapaklanıyorum ve bacağım biri mazgalın içine giriyor, dizim kanamaya başlıyor. Kötü düşüyorum ve okul hemşiresi ilk müdahalesini yaparken servistekilerin benim için beklediklerini bilerek üzülüyorum. Bu düşme olayları tüm eğitim hayatım boyunca başıma gelen diğer düşmelerimi de anımsatıyor bana, hafifçe gülümsüyorum.

Çarşaf Diplomam

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeyim şimdi, mezuniyet törenindeyiz. Ne kadar genç ve ne kadar da zayıfım. Saçlarımın boyu kısa ve rengi siyah; üzerimde siyah pantolon ve beyaz bir bluz var. Elimde, çarşaf büyüklüğünde diplomam ve anneme sarılıyorum. Rahmetli babam koştura koştura törene geliyor, saçları kabarmış yine, hepsi ayakta. Babam, ne kadar sağlıklı görünüyor, her zamanki kilosu ile yanakları pembe pembe olmuş. Onu da yanımıza çağırıp birlikte fotoğraf çektiriyoruz. Hepsi, benimle ne kadar gurur duyduklarını söylüyorlar. Çok mutluyum.

Özel Eşyalar

Bu sefer, bir hastane koridorundayım, sandalyede oturuyor ve etrafa bomboş bakıyorum, şoka girmiş, sanki olduğum yerde donmuş gibiyim. Gerede Devlet Hastanesi burası. Hayatımdaki en kara, en acı döneminin ilk günü bugün. Etrafımda sürekli birileri koşturuyor, acil doktoru tansiyonumu ölçmek istiyor. Annemler İstanbul’dan ayrı bir arabayla hastaneye geliyorlar. Hastanenin bahçesinde 3 tane ambulans yan yana duruyor, içleri boş bekliyorlar. Sonra kendimi bir karakolda görüyorum; özel eşyalar bir poşet içerisinde bana teslim ediliyor, yanında ufak çek-çek bir bavul. Ellerimde sevdiğimin eşyaları ile birlikte yürüyorum ama sanki ayaklarım yere değil de boşluğa basıyor. Hani kötü olayların hep başkalarının başına geleceğini düşünür, kendi başınıza geldiğinde de sanki bir başkasına olmuş gibi yaşarsınız ya. İşte tam da öyle hissedeceğim uzun bir yas sürecine girmiş oluyorum böylelikle.

Orhaniye

Sonra muhteşem bir günbatımı manzarasına karşın, denize nazır bir yerde oturmuş buluyorum kendimi. Nerede olduğumu anlamaya çalışırken Marmaris Orhaniye’ye gittiğim yaz tatilini hatırlıyorum. Ne kadar da sakin, huzurlu bir yer. Yemyeşil doğası ve masmavi denizi ile o kadar güzeldi ki Orhaniye. İlk defa yalnız başıma geçirdiğim bu tatilden oldukça keyif almış ve çok güzel vakit geçirmiştim. Babamın fenalaşıp hastaneye kaldırıldığı haberini aldığımda sabah uçağı ile İstanbul’a apar topar dönmüştüm. Aynaya baktığımda, babamın görüntüsünü göremiyor olsam da onu düşündüğüm her an kalbim büyük bir özlem ve sevgiyle doluyor. Amansız hastalığı ile uzun yıllar mücadele eden sevgili babamı da kaybettiğim haberini almıştım. Sanki aynaya yansıyan görüntüler içerisine kayıplarımın görüntüleri özellikle gösterilmiyordu bana. Belki de bu durum, yaralarımın dağlanmaması içindi.

Sen & Ben

Kendimi bir bilgisayar başında bir şeyler yazarken görüyorum. Üniversiteden sınıf arkadaşım olan ve Sen & Ben isimli online derginin editörü sevgili Didem’in teklifi ile bana ayrılan köşemde, yine beni etkileyen olayları yazıya dökmeye çalışıyorum. Yazarken kendimi mutlu hissediyorum. Çocukluğumdan beri hep bana iyi gelen bu yazma faaliyetini sürdürebiliyor olmanın, benim için ne büyük bir kazanç olduğunu biliyorum.

Sonra, görüntü çok güzel bir dost sofrasına geçiyor. Didem, yazarlardan birkaç kişi ve ortak arkadaşlarımızın bulunduğu bir akşamın organizasyonunu yapmış. Birlikte sohbetler ediyor, hep bir ağızdan şarkılar söylüyoruz. O gece, yeniden hayatımı birleştireceğim kişinin de yanımda oturduğunu o zamanlar bilmiyordum tabii. Üniversite yıllarında, Didem’in çocukluk arkadaşı olarak tanıdığım bu kişiyi, 20 sene sonra ilk kez orada görmüştüm. O da aynı dergide, mizah köşesinde yazıyordu. Allah’ın her kulu için çizdiği farklı kader yollarının olduğunu ve çoğu şeye aklımızın ermeyeceğini anlıyor ve şükrediyorum.

Koltukta uyuyakalıyorum. Kalbimde, tatlı ve acı yaşadığım birçok anının hatırası ile uyanıyorum. Bütün bunları ben mi yaşamışım diye şaşırıyorum. İnsan, tüm bunları yaşarken yaşadıklarının ağırlığını veya güzelliğini çok anlayamıyor. Ama aynaya yansıyanları seyredince her şeyin gelip geçici ve yaşamın da ne kadar kısa olduğunu anlıyor. Bundan sonrası için aynada bana nasip olacakların sağlıkla, mutlulukla ve sevdiklerimle birlikte olmasını diliyorum.

Aynanızdaki yansımalar da sizleri çok mutlu eder umarım.
 
 
Sevgilerimle,
Demet Albayrakoğlu
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

14 YORUMLAR

  • Yanıtla Nimet Canbayraktar 13 Nisan 2023 at 14:57

    Merhaba, gördüğünüz güzel anılar yüzünüze tebessüm olarak yansırken üzücü olanlar adeta yüreğinizi dağlıyor, değil mi?
     
    Demet Hanım, -yaşım gereği- o kadar çok kayıplarım var ki canım acısa da ben sadece gözlerimi kapattığım ve düşündüğüm her an, geçmişim bir film şeridi gibi gözlerimden akıp geçiyor. Fark ediyorum ki yaşadığım her acı benden bir şeyleri alıp götürmüş, hep eksilmişim. Son zamanlarda kendime bir yasak koydum. Artık beni üzen görüntüler aklıma düştüğünde hemen, bilinçli olarak mutlu olduğum anları düşünmeye çalışıyorum. İnanıyorum ki yaşam boyu yaşananlar hiç unutulmuyor olsa da ve uygulamak zor olsa da aklına ve kalbine birlikte hükmedebilenler yaşamlarını mutlu olarak devam ettirebilme şansına sahip oluyorlar. Aslında hepimiz bunu becerebilmeliyiz, hele bu yaşadığımız zamanlarda.
     
    Yazmanın ise insana nasıl bir mutluluk verdiğini çok iyi biliyorum, belki ben öyle hissediyorum ama satırlara döktüğüm hikâyeyi o anlarda, adeta yaşadığımı ve gülümsediğimi ya da üzüldüğümü görünce şaşırıyorum bile.
     
    Dilerim, eşinizle birlikte hep mutlu olun ve yüzünüz hep gülsün.
     
    Sevgiler 💖

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 13 Nisan 2023 at 16:18

      Nimet Hanımcım, yorumunuzu görünce çok mutlu oldum. Sizinle ortak bir acımız olduğunu biliyorum, kısmen de olsa hislerinizin neler olduğunu anlayabiliyorum. Söylediğiniz gibi acılar bizlerden bir şeyler alıp götürüyor. Ama öğrettiği şeyler de oluyor insana, belki de üzerimizdeki kalkanın biraz daha güçlü olmasını sağlıyor. Büyük acılar yaşarken şöyle düşünmüşümdür hep:
       
      “O şimdi beni nasıl görmek isterdi?”
       
      Böyle düşünce biraz daha toparlanabilmişimdir.
       
      Aklına ve kalbine hükmedebilmek demişsiniz, o kadar zor ki bunu yapabilmek. Mutlu anılarınızı düşünebilmek için yaratığınız stratejiye ise bayıldım. 😊 Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum, sizin de bundan sonra yüzünüz hep gülsün, sağlıcakla kalın. ❤️❤️ Çook sevgiler.

  • Yanıtla Nimet Canbayraktar 13 Nisan 2023 at 20:32

    Aslında tam da düşündüğümü anlatmadığımı fark ettim sizin yanıtınızı okuyunca. Evet acılar üzüyor eksiltiyor ama gözlerimin önünden geçen o kadar güzel anılar da var ki iyi ki yaşadım dediğim ve hâlâ beni mutlu eden. Ve belki de yaşadığımız bu acılar, tatlı anılar kişiliğimizin gelişmesinde rol oynuyor. Kesinlikle artık daha farklı gözle bakıyorum çevreme ve insanlara. Daha önceleri böyle düşünmezdim dediğim o kadar çok şey var ki. Düşünsenize hayatımız ne kadar uzun bir film. Dram da var, komedi de. Hem hep başrolde siz varsınız. Umarım bu yazdıklarımla yüzünüzde bir gülücük oluşturabilmişimdir.
     
    Sevgiyle kalın. 😉😊

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 14 Nisan 2023 at 10:42

      Şu anda yüzümdeki gülümsemeyi sağlayan sizsiniz … İyi ki varsınız 💕🌹

  • Yanıtla M. Gökhan Üvez 17 Nisan 2023 at 18:53

    Didem’in önerisi ile gelip okudum. Normal koşullarda böyle düz anlatıları sıkıcı bulurum ama bu defa farklı oldu. Samimiyetini okuruna hissettirebilmek zor bir şeydir ve yazı bunu fazlasıyla başarmış. Akran olduğumuzu gördüm, dönemsel olarak da hissettiğim yakınlığı da ekliyorum üzerine. Elinize, gönlünüze, kaleminize sağlık.

  • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 17 Nisan 2023 at 19:30

    Gökhan Bey, samimi yorumunuzla beni mutlu ettiniz 🙏 Çok teşekkür ederim. Okurken benzer duyguları hissetmeniz ayrca kıymetli benim icin 🙏🙏

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 17 Nisan 2023 at 21:08

    Demetcim, yazılarındaki doğal akış, sadelik ve sahicilik birleşince okuması çok zevkli ve kolay oluyor. Ben de bu zevkli kolaylığı seviyorum. 🙏

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 18 Nisan 2023 at 21:12

      Şen Hanımcım, her yazımda yorumunuzu arar oldum 😊 Güzel sözleriniz beni mutlu etti, çok tesekkür ederim 🙏🌺

  • Yanıtla Cem Albayrakoğlu 18 Nisan 2023 at 10:27

    Uzun zamandan beri yoğunluktan yazamasam ve okuyamasam da aklım tabii ki en güzel ve en klas olan Sen ve Ben ailesi ile.
     
    Yazıyı okurken “Acaba yorum kısmında ben hangi yansıyan anılarımı paylaşabilirim?” diye düşdüm. Sonra bir es verdim okumaya, anılar aklıma geldikçe kendi kendime gülmeye başladım. Keşke benim de senin kadar masum yansımalarım olsaymış, diye iç geçirdim.
     
    Sanırım tüm hayatım boyunca en güzel yansımam, yıllar sonra seninle aynı masada tekrar bir araya gelmiş olmam ve bir ömür boyu bu yansımayı seninle birlikte hatırlamak olacak.
     
    Kalemine sağlık, çok güzel ve geçmişe götüren bir yazı olmuş.

  • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 18 Nisan 2023 at 21:08

    Uzun zaman sonra seni burada görmek ne mutlu bana. Yazdıklarımın sana yansımasına çok sevindim 😊 İyi ki yollarımız kesişmiş, iyi ki varsın canım 😘💕

  • Yanıtla Akif 18 Nisan 2023 at 21:55

    İyi akşamlar
     
    Son zamanlarda okuduğum ve beni içine çeken çok güzel bir yazı…
    Tek kelimeyle MUHTEŞEM.
    Kocaman teşekkürler Demet Hanım’a, size ve tüm ekibinize…
    Aynadaki yansımalar hep güzellikler olsun.

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 19 Nisan 2023 at 16:55

      Akif Bey, çook mutlu ettiniz beni, çok teşekkür ediyorum nazik ve güzel yorumunuz için. Aynalarımızda, hep birlikte hep güzel, bizi gülümseten yansımaları görelim. Tekrar çok teşekkürler.

  • Yanıtla Akif 18 Nisan 2023 at 22:14

    “Kocaman teşekkürler Demet Hanım’a, size ve tüm ekibinize” deyip devam etmişim ve o tertemiz, samimiyet dolu güzel yüreği ile beni SenVeBen’in kelimeleri nota gibi işleyip korteksimizin nöronlarına yeni sinaps kancaları açılmasını sağlayan birbirinden değerli kalemlerinin yazılarıyla buluşturan çok saygı duyduğum Didem Hanım’ın adını yazmayı unutmuşum.
     
    Özür diliyor ve Didem Hanım’a ve SenVeBen ailesine sevgilerimi gönderiyorum.
     
    Yüreklerinize, kalemlerinize sağlık.

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 18 Nisan 2023 at 23:23

      Akif Bey, çok teşekkür ediyorum hem ekibimiz adına hem de benim için kurduğunuz güzel cümleler için kendi adıma.
       
      Yorum yazmaya vakit ayırdığınız için de mutlu olduğumu bilmenizi isterim ☺️
       
      Sevgiler

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan