Bir Dilek Tut

Geçen hafta katıldığım bir söyleşiden bahsedeceğim sizlere ama başlamadan evvel sizlere bir soru sormak istiyorum:

“Bir dilek tutsanız, bu ne olurdu?”

Cevabınız; “Dileğimi söylersem gerçekleşmez ama” olmasın lütfen. 😉

Kendim de şöyle bir düşündüm; gerçekten dileğim ne olurdu diye? Güzellik yarışmalarında klasikleşen dünya barışı, temiz bir çevre gibi yanıtlar da olmasın diye içimden geçiriverdim. Galiba, babamın hayatta ve sağlıklı olmasını dilerdim. Çoğu zaman onu ne kadar özlediğimi hissediyorum. Onun, her kapıdan içeri girdiğimde, gülümseyen yüzünü anımsıyorum. Keşke hayatta olsaydı da bizimle birlikte olabilseydi… Ona soracağım, danışmak istediğim daha ne kadar çok konu vardı oysa. 😔

Sizlerin de bu soruya vereceği cevapları da merak etmiyor değilim; yorumlar kısmında bunları bekliyor olacağım, ona göre.

Seçilmeyen Yolu Seçmek

Neyse, gelelim katıldığım söyleşiye…

Yaklaşık bir buçuk saat süren ve ne güzel işler yapılıyor bu ülkede, diyerek ayrıldığım bir sohbetti aslında.

Hayati tehlike yaşayan hastalıklarla mücadele eden 3-18 yaş aralığındaki çocukların dileklerini gerçekleştiren bir dernek düşünün. Her şeyden önce; edindikleri bu anlamlı amaç ve bu amaç için çok çalışmaları gerçekten çok değerli ve kıymetli…

Bu güzel derneğin yönetiminin başında da yeni göreve gelmiş olan Füsun Kuran bulunuyor. Füsun Hanım ile olan sohbetin moderatörü ise Bilkent Mezunlar Derneği’nden Murat Erdör’dü.

Turuncu mu turuncu mu, İNG İnnovasyon Merkezi’ndeydik bu arada. Füsun Hanım; “Hayatımın boyunca hep seçilmeyen yolu seçtim, ana yolu değil, ara yolları kullanmayı tercih ettim” diyerek sohbetine başladı.

Ne ilham verici bir cümle, değil mi? Daha ilk söylediği bu cümleye bayılarak, merakla dinlemeye başladım kendisini. Evet, herkesçe bilinen yolları denemek yerine cesaret edip, hayatta riskler alıp farklı bir yolu denemek, ne muhteşem bir his olsa gerek.

Füsun Hanım çok başarılı bir işkadını; çeşitli üst düzey yöneticilikleri ile dolup, taşan bir iş kariyerine sahip. Şöyle söyleyeyim; 24 yaşında genel müdür pozisyonunda imiş. Böyle bir kariyer de ona hazıra konarak ya da havadan inerek gelmemiş tabii. İşin sırrını; “Yaptığınız işte kendi işiniz gibi çok çalışınca, insiyatif aldıkça, cesaret ettikçe, başarı sizinle birlikte geliyor zaten” diyerek açıkladı. Üniversite hayatı boyunca da farklı alanlarda stajlar yapıp, hangi alanda çalışmak istediğine karar verdiğini de söylemem gerek.

Nasıl Daha Mutlu Olurum?

Bir süre sonra hayatının öyle bir noktasına gelmiş ki bence herkesin zamanı gelince kendi kendine soracağı gibi; “Nasıl daha mutlu olurum acaba?” sorusu ile yola çıkıp, yaşadığı anlam sorununu bir sivil toplum kuruluşu ile çalışmaya başlayarak çözmüş.

Onu dinlerken, benim de “anlam” sorununun müptelası olduğum ve bununla ilgili sizlere yazdığım yazı aklıma geldi. “Hayatın aslında bir anlamı olmadığını, o anlamı bizlerin yarattığını ve hayatımızda sadece anlamlı an’ların var olduğunu” kelimelere döktüğüm zamanı hatırladım. İşte bu yazımda sizlere bahsetmeye çalıştığım; adıyla örtüşen “Bir Dilek Tut Derneği” (Make A Wish) bu çocuklar adına yaptıkları her şey için bu anlama fazlasıyla sahip değiller mi sizce?

Bu sohbet esnasında bizlere seyrettirilen videoda büyüyünce doktor olmak isteyen ve hayatında hiç uçağa binmemiş güzel kalpli bir çocuğun, dileklerini gerçekleştirdiklerinde, bir hastanede doktor önlüğü ile temsili olarak hastalarını kabul ettiğinde ve bindiği uçakta pilotun hayalini gerçekleştirmek üzere olan özel bir çocukla birlikte uçacaklarını tüm yolculara anons ettiğinde yüzünde beliren o kocaman gülümseme var ya işte o her şeye, tüm yorgunluğa değerdi bence.

Dünya Dilek Günü

Ben içinde bulunduğum bu güzel ortamdan kendime düşenleri alıp çok mutlu bir şekilde oradan ayrıldım. Birbirini tanımayan ve farklı işlerde çalışan bir grup insanın katılımı ile gerçekleşen bu sohbet çok kıymetli ve çok anlamlıydı benim için. Bu tür işleri yapan, yapmaya gönüllü olan insanları gördükçe, tanıdıkça bu dünyaya karşı güvenim, inancım, ümidim artıyor inanın. Bence her bireyin kendince değer gördüğü böyle bir misyonu olmalı bu hayatta. Sadece para kazanmak ve günlük endişelerimizi yaşamak için gelmiş olamayız dünyaya. Bu kadar yüzeysel yaşamamalı, mümkün olduğunca derine inmeliyiz bence.

Bu vesile ile Bir Dilek Tut Derneği’nin Internet sayfasını ziyaret etmenizi öneriyorum sizlere 👉🏻 http://www.birdilektut.org

Bu arada 29 Nisan “Dünya Dilek Günü”ymüş. Belki sizler de o gün bir çocuğun dileğini gerçekleştirmek istersiniz. Ne dersiniz 😉

Sevgiler,
Demet Uncu