Kahve Telvesi

İmkânsız Aşklar İçin

24 Ağustos 2023

Yazı: İmkânsız Aşklar İçin | Yazan: Emine Öztürk

Bilmem…

Kim bilir kaç kişi, kendi gibi olamadı bu hayatta. Bilmem kaç kişi bir başkası gibi aşık oldu. Bir başkası gibi güldü, onun gibi sevdi. Bir başkasının acısını acı bildi, onun gözlerinden izledi dünyayı. Kendini hep bir başkasının hikâyesinde anlattı, hep onun hikayesinde dinledi.

Söyleyemediklerimiz bir başkasının dilinden dökülünce ne kadar imrendik, ne kadar sessiz çığlıklar attık. O cümleleri kurabilseydik, konuşabilseydik…

Söylenmemişlerin açtığı yaralar nasıl kanamaya başlar. Pişmanlıklar nasıl katlanır katlanır, çığ gibi altına alır bizi, yutar kendine katar.

Peki ya yaşayamadığımız AŞK’lar?

Kaç kez koyduk okuduğumuz kitapta ki o çok sevilen kadının yerine kendimizi. Ona kurulan o süslü cümleleri kendi kulağımızda işitmedik mi? Kalbimizin en kuytu köşesine işlemedi mi o cümleler? Kim bilir kaç kez terk edildik o cümlelerin arasında, sonra kaç kez sarıldık, öpüştük, seviştik…

Kim bilir kaç başrolde biz. Karşı kutbunu bulamamış kaçımız koştur koştur o salonlarda aradı, hayattaki figüran kimliğimize inat. Altın harflerle bezediği kendini kaç filmde izledi. Ne büyük aşklara imza attı, ne büyük acılara göğüs gerdi. Ee kolay değildi başrol olmak hakkını vermek gerekti.

Sezen’in hangi şarkısında doymadık doyamadık sevmelere. Adı bende saklı dediğimiz aşk hiç mi yok? Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk, diye diye ölmedik mi aşk acısından? Ahh hangimiz bir kalpte tutuklu kalmadı. Geri dön, geri dön, ne olur geri dön, diye yalvarışlarımız olmadı mı? Uçurum uçurum gözlerine baktığımız, teninin tuzunu tattığımız ve dahi her gece uyku diye yattığımız o belalılarımız. Bir kendim bir ben gidişlerimiz. Şimdi kaybolan yıllarımı verseler diye diye serzenişlerimiz. Geldik yarım, kaldık yarım, neydi ne oldu şu tez canım. Bir kedim bile yok anlıyor musun ? Hadi gülümse…

AŞK! Sen değil misin olmayanı olduran, gülmeyeni güldüren, ağlamayanı ıslatan… Bir kere başa gelince ömürbillah gitmeyen, öldürmeden süründüren, kadere küfrettirip sövdüren?

Bir kitabında Ayfer Tunç “Aşk, acı sevmeye benziyor” demişti, “Yakıyor, biliyorsun ama yine de gidip âşık oluyorsun.” Olmayacağını bildiğin halde yanıp tutuşuyorsun. İmkânsızlıklar içinde boğulup duruyorsun. Dumanın tütüyor ama yine de sönemiyorsun.

Kendindem çıktım yola bir yere varamadım. Kendime benzeyen bir damla aradım bu kocaman deryada ama bulamadım. Anlatmak istedim. Dinlemek. Ne anlatabildim içinde kopan fırtınaları. Ne de adam akıllı dinleyebildim konuşulanları. Battaniyelere sarıldım durdum pencere kenarlarında. Yalnızlıktan ağladım da ağladım. Kendime gidecek bir yer bulamadım bu koca dünyada.

Kendine yer edinememişlerin, bu sancılı dünyaya sığınamamışların, kendini bu ağrılı dünyaya iliştirememiş, yetememiş, kimseyle yetinememişlerin hikâyesi. Belki de bir parça hepimizin hikâyesi imkansız aşklar.

“Bu kahve sade mi?” dedi, “bana biraz acı geldi de.”
“Kasvettendir” dedim.

Bu yazdıklarım da hep kasvetten.
 
 
Emine Öztürk
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

14 YORUMLAR

  • Yanıtla Metin Çoban 24 Ağustos 2023 at 07:17

    Ahhh Emine, ahhh…
    Daha çocukken koyuyorlar hedefi önüne, Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı aşkını, sonra prensler geliyor ölmüşken ormanın birinde yedi cücenin ortasında. Elin prensi bir öpüyor uyanıp aşık oluyorsun.
     
    Sinemalarda kitaplarda hep kovalanan aşk.
     
    Ya hayatta? Önce mahallede, sonra okulda, arkasından işte, alışverişte yaşanan aşklar. Sıradan olanlar, ateşli olanlar, dehşetli olanlar. Yani insanın hergün su içmesi, yemek yemesi, nefes alması gibi gerekli.
     
    Kasvet sarmasın içini; sev, sevil, aşık ol, elinde ne varsa, kim varsa. Kayat böyle bir şey işte.
     
    “Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk” deme ama bana. “Ne ölecem be, hayat güzel başkasına da aşık olabilirim daha” de 😂
     
    Sevgiler ♥️

  • Yanıtla Emine Öztürk 24 Ağustos 2023 at 08:31

    Günaydın sevgili Metin.
     
    Öncelikle harika yorumun ve zaman ayırıp okuduğun için çok teşekkür ediyorum. Aşk, öyle bir büyü ki tıpkı senin şahane cümleler ile bahsettiğin üzere neredeyse beşikten mezara kadar.
     
    “Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk” cümlesini bu yorumda kullanmıyorum.Aşk için yaşamalı bence de. Hayat bence de harika.
     
    Kesinlikle daha yaşanacak aşklar, sevilecek kalpler, sarılacak beller, öpülecek dudaklar mutlaka var. 😌
     
    Sevgiler

  • Yanıtla Hasan Eğen 24 Ağustos 2023 at 11:25

    Ne güzel cümleler bunlar, imrendim doğrusu. Yüreğinden geçenleri kağıda dökebilmek müthiş bir şey benim için ve sen de yüreğinden geçeni önce demlemiş sonra süzmüşsün. Bize de bu yazıyı afiyetle okumak düştü.
    &nbsp
    “Aşıklar delidir”i tekrar okuyasım geldi.
     
    Yüreğine sağlık Aşk’a âşık kadın. 🌸🙏

  • Yanıtla Emine Öztürk 24 Ağustos 2023 at 12:56

    Merhaba Hasan Bey.
     
    Yazdıklarınızdan anlaşılan o ki siz de yüreğinizdekileri yazıya dökmekte çok marifetlisiniz. Aşk, dünyaya gelme sebebimiz bence.
     
    Zaman ayırıp okuduğunuz ve yorum yapmaya değer bulduğunuz için çok teşekkür.
     
    Sevgiler 🙏🦋

  • Yanıtla Burcu Turanlar Ozan 24 Ağustos 2023 at 13:03

    Canım Emine’m;
     
    Satırlarına tüm ışığını yansıtmışsın aşk kadın. İnce ince işlemişsin; sevinciyle, kederiyle. Hepimiz payımıza düşeni yaşıyoruz sonuçta. Hissedemeyen bir güruh var ya hani, onlardan öndeyiz her daim bu hayatta. Kâh aşkı, kâh acısını.
     
    Emeğine, kalemine sağlık. Okuyanın, anlayanın bol olsun…
     
    Sevgiler 💜

    • Yanıtla Emine Öztürk 24 Ağustos 2023 at 22:51

      Ahh! Gülen yüzünü hiç görmememe, sesini hiç duymamama rağmen bu kadar çok nasıl sevebiliyorum seni hiç bilmiyorum. 😉
       
      Okumayı, kitapları bu kadar çok seven, çağdaş, ilke ve inkılaplara bağlı tam bir Cumhuriyet kadını olarak görüyorum seni ve daima kendime örnek alıyorum. Böyle donanımlı bir okurdan da bu cümleleri duymak beni çok onore etti. Çok teşekkür ediyorum. 🙏
       
      Vakit ayırıp okuduğun ve yorumlamaya değer bulduğun için çok teşekkür ediyorum.
       
      Sevgiler. 💜

  • Yanıtla Ömer Hoca 24 Ağustos 2023 at 22:47

    Aşk denildi mi aklıma hep Haşmet Babaoğlu’nun bu yazısı gelir:
     
    Aşk sevdiğini beklemektir. Oradayken, yanı başındayken bile sevdiğinin “gelmesi”ni beklemektir.
    Aşk özlemektir. Hep bir aradayken bile garip biçimde özlem duygusunun sürmesidir.
    Aşk kaybederek kazanmaktır ve bu yönüyle eşsizdir.
    Aşk zirveye tırmandığın anda ölmek, en derine daldığında boğulmak, mutlu olduğun anda ebedi huzura veda etmektir.
    Aşk güvenliği tehdit eden ve fakat silahsız biricik cesarettir.
    Uymuyor tabii bunlar şu bildik hayatımızın düzenine.
    Çok şeye uymuyor.
    O yüzden de “Aşık mısın?” diye soruldu mu insan ürküyor.
    O yüzden bir gece vakti insan kendi kendine “Aşık mıyım?” diye sorduğunda bu soruyu aklından nasıl kovacağını bilemiyor.
    İyi de, diyorum ya, ne oluyor bu şarkılara, şiirlere, filmlere?

  • Yanıtla Emine Öztürk 25 Ağustos 2023 at 10:05

    Merhabalar Ömer Bey.
     
    Daha önce okumadığım ve siz paylaştıktan sonra “Nasıl, nasıl okumam” diye diye dolandığım bir yazı oldu Haşmet Babaoğlu’nun yazısı. Çok teşekkür ediyorum benim de yazı ile buluşmama vesile oldunuz.
     
    Vakit ayırıp okuduğunuz ve yorumlamaya değer bulduğunuz için ayrıca teşekkürler.
     
    Sevgiler.

    • Yanıtla Ömer Hoca 25 Ağustos 2023 at 11:27

      Eyvallah rica ederim 🙏

  • Yanıtla Josef Kılçıksız 26 Ağustos 2023 at 03:17

    Kasvet iyi şeyler yazdırıyor. Zamana yenilmiş aşkların imkânsız yasını yüklenen, üstüne alan bir kasvet bu. Bir de bu yazmanın öznesi Emine olunca işler hep iyiye ve güzele doğru oluyor.

  • Yanıtla Emine Öztürk 29 Ağustos 2023 at 10:53

    Ne güzel bir yorum bu böyle sevgili Josef. Övgün beni onore etti. 🙏 Oldukça haklısın, kasvet iyi şeyler çıkması adına önemli bir dinamik.
     
    Çok teşekkür ediyorum zaman ayırıp okuduğun ve yorumladığın için.
     
    Sevgiler

  • Yanıtla Ab-ı Hayat 31 Ağustos 2023 at 07:52

    Kaleminize, yüreğinize, sevinize, sevmelerinize sağlıklar olsun 🌸
    Okurken çok farklı yerlere götüren canım sözcükler ve yine yine HoneyMom 🤍
    Ne güzel şey sevi, sevmek, sevilmek…
    Ne de yakışır bazılarına…
    Ne nahif durur bazı yüreklerde…
    Ne de ilmek ilmek olur nakışlarda…
    Ne gaddar olur bazılarının elinde…
    Ne de hırçınlaşır bazı ellerde…
    Ne de ne de ne de…
    Ve…
    Her şey durup dururken olmaz. Çiçek birden bire çiçek açmaz, birden bire koşmaz bir çocuk. İnsan birden bire sevmez; usul usul büyür yüreğinizde ve iner yeryüzüne.
    Ama Aşk! durup dururken iner yüreğinize. İşte aşk ah o aşk!
    Öyle bir anda geldiği gibi bir de gidebilseydi keşke.
    Böyle yakıp kavurmasa da dillere düşürmese,
    Şarkılara, türkülere, öykülere, masallara ve daha nicelerine yerleşmeseydi.
     
    Neden böyle solgunsun?
    – Aşktandır.
     
    Yazdıklarım hep yarasından…

  • Yanıtla Emine Öztürk 31 Ağustos 2023 at 11:38

    Cânım Cansum beni ağlattın.
    Yazamayacak kadar…
    Seni çok seviyorum. 💜

    • Yanıtla Ab-ı Hayat 31 Ağustos 2023 at 12:30

      Canım kadın, cananım kadın 💜
      Ben de seni çok çok seviyorum 🫂

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan