Kadının Düşmanı

İnsanın düşünmeden geçirdiği tek bir saniyesi yok. Kafamızda sürekli anlamlı-anlamsız bir şeyler dönüp duruyor. Benim gibi bazı rahatsız, sıkıntılı tipler de düşünmek bi’ yana, sürekli kurcalayıp, sorgular. Beş yaşındaki çocuğun, anne babasına, her şeyi ama gerçekten her şeyi sorması gibi, çoğu zaman beynimde aynı şeyi bana yapabiliyor. “Neden o öyle?”, “Neden bu böyle?” soruları beni gerçekten araştırmaya ve sorgulamaya itiyor. Tabii bazı konuların cevaplarını bulmak pek mümkün değil.

Cevapsız kalan bir konu var ki o da kadınlar!..

Kafama takılan herhangi bir konuda göz attığım kaynaklardan tatmin olmadığımda, daha derinlerde gezinir, düşünürlerin fikirlerini incelerim. Filozofların konu hakkında nasıl değerlendirmeler yaptığına bakar, ortak bir payda da kesişebilmişler mi merak ederim.

Filozoflar ne diyor

Kafama takılan bir konuda bakındığım kaynaklardan tatmin olmadığımda, daha derinlerde gezinir, düşünürlerin fikirlerini incelerim. Filozofların, konu hakkında nasıl değerlendirmeler yaptığına bakar, ortak bir payda da kesişebilmişler mi merak ederim. Kadınlar hakkında; Nietzsche’nin, “En tatlı kadın dahi acıdır” tespiti olmuş. Stephen Hawking, “En çok ne hakkında düşünüyorsunuz?” sorusuna “Kadınlar… Onlar tam bir gizem” demiş, yine Einstein’ın; “Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına…” gibi bir sözünün olması gerçekten çok ilginç değil mi? 😉

Kadının Kadını Kıskanması

Kadınlar hakkında anlamadığım ve dile getirmek istediğim başka bir konu da kadının kadını ciddi anlamda kıskanması ve bu durumun hayatlarında vahim etkilerinin olması..
 
Bir ortama girdiğinde hoş bir adamın dönüp ona bakmasıyla egosunun şöyle bir okşanmayacağı kadın yok gibidir. “Ah ne kadar da güzelim!” hissine kapılır ki bunda da sorun yoktur.

Fakat hiçbir kadın, ilk önce o adama (çoğunlukla) bakmaz. Belki de farketmez bile. Çünkü kadınsı dürtüleri çoktan harekete geçmiştir. İlgisi ve algısı hemen diğer kadınlara çevrilir. “Ne giymiş? Ne takmış? Hangi çantayı almış? Olmuş mu, olmamış mı?” Hiçbir kadın inkar etmesin lütfen, bunu hepiniz yapıyorsunuz. Ortamda, sizden daha iyisi olsun istemediğiniz için mi? Ego tatmini mi? Kendini kanıtlama ihtiyacı mı? Yoksa ilgi sadece kendi üzerinizde olsun istediği için mi?

Nasıl bir kıskançlık!

Tabii ki senden daha iyisi de, daha güzeli de olabilir! Her yerde, her alanda en iyi sen olacaksın ya da tüm ilgi senin üzerinde olacak diye de bir kaide yok!

Kadınları hiç anlamıyorum, gereğinden yüksek egoya sahip olmak nedir? Yoksa özgüven eksikliği mi demeliyim? Tartışılır…

Geçenlerde denk geldiğim bir söz, kadın bakış açısına bakar mısınız?

“Bir erkek bana çok güzel olmuşsun dediğinde değil, bir kadın bana nefretle baktığında anlarım çok güzel olduğumu!”

Kadının kadından başka düşmanı yok

Kadın arkadaşlarımdan hep dinlediğim ve artık duyduğumda şaşırmadığım bir konu var; ast üst ilişkisi olan kurumsal firmalardaki kadınlar asla kadın bir yönetici istemiyorlar. Özellikle de o yöneticinin altındaki kadın çalışan güzel ve alımlıysa, aralarındaki yaş farkı kaç olursa olsun kıskaçlık mı, çekememezlik mi, o tarafını bir erkek olarak asla anlayamıyorum ama bildiğim bir şey var ki asla anlaşamıyorlar.

Belki düşünmediğiniz, aklınıza gelmeyen, yok o kadar da değil diyeceğiniz bir tespitim daha var. Kadın kuaförlerin çoğu neden erkek sizce 😉 Kadınların birbirlerini kıskanıp, ona doğru modeli yapmayacağına inandıkları için olabilir mi?

İnsanın önce kendine güveni olmalı

Önemli olan dik bir duruşa sahip olmak. Bırakın kimin ne giydiğini, ne taktığını, nasıl yaşadığını. Eğer siz, kendiniz güzel olduğunuza inanırsanız bu yüzünüze, gülüşünüze, konuşmanıza her şeye yansıyacaktır ve emin olun bakışlar hep üzerinizde olacaktır. Biraz kendinizi ve sevdiklerinizi düşünerek davranın. Nacizane tavsiyem; biz erkekler gibi düz ve iyi niyetli düşünmeye çalışın. 😅

Mehmet Uğur