Tilki, Baykuş, Bakire

Tilki, Baykuş, Bakire | Konu

Eşinden boşanan Begüm, kızı Ada’yla yeni bir hayata başlar. Çesitli yayınevlerinde çevirmen ve editör olarak çalışan Begüm kızına daha da yakın olabilmek için kızının okulundaki kütüphanede gönüllü olarak çalışmaktadır.

Bir gün, bir velinin okul kütüphanesine bağışladığı kitapları elden geçirirken eski dergiler dikkatini çeker. Bu dergileri incelerken de içlerine gizlenmiş eski mektupları bulur. 50-60 yıl öncesine ait bu mektuplar eski bir aile sırrına doğru gitmektedir.

​Begüm bu sırrın peşine düşer. Mektupların sahibinin çocuklarının, kızıyla aynı okulda eğitim gördüğünü ve vefat eden annelerinden sonra çocukların dayıları tarafından büyütüldüğünü öğrenir. Ve devamında öğrenmeye başladıklarıyla kızını ve kızının okul arkadaşlarını da tehlikeye atmakta olduğunu anlar. Ama bu gizi çözmeye çoktan karar vermiştir.

Tilki, Baykuş, Bakire | Yorum

İnsanın dış görünüşünün, mesleğinin ve toplumdaki kabul görmüşlüğünün aslında ne kadar yanıltıcı olduğunu bir kere daha görüyoruz “Tilki, Baykuş, Bakire”de.

Tesadüfen bulunan birkaç eski mektupla geçmişteki çok büyük bir sırra ulaşmak için açılan kapılar. O kapının sonunda ortaya çıkan hastalıklı bir ruh. Toplumda kötü karşılanır diye söylenemeyen gerçekler. Ve üç kuşak süren saplantı…

Kitabın üzerinde durduğu konu maalesef ki kanayan yaralardan. Burada anlatmakla kitap hakkında fazla açık verebileceğim için üstünkörü geçmek zorunda kalıyorum. Sadece şunu sormak istiyorum; itibar için susmak doğru mu?

Psikolojik gerilim anlamında gerçekten hakkını vermiş bir kitap “Tilki, Baykuş, Bakire”. Kitabın son sayfasına dek tabiri caizse iliklerinize kadar gerilimi hissediyorsunuz. Dile getirilmesi bu kadar zor bir konuyu bile akıcı bir üslupla anlatmış ve ilgiyi bir an olsun dağıtmamış yazar. Konusu gereği kitap daha fazla uzatılabilirdi ama o kadar tadında bırakılmış ki, benim hoşuma giden yönlerinden biri de bu oldu.

Kitabın ortalarına doğru ipuçlarından tahminlerde bulunabiliyorsunuz evet ama eminlik söz konusu değil. Bu da kitabın son sayfasına kadar acaba sorusunu sordurmayı hiç bıraktırmıyor.

Kitabın ismi çok ilginç gelmişti bana ama okuyunca yazarın bu üçlemeyi gerçekten ustaca bağladığını da görmüş oldum.

Her kitabın anlatmak istedikleri olduğuna inanırım ben. Bu yolculukta bana gerçeklerin susulmaması gerektiğini bir kez daha anlatmış oldu.

Benim Yaprak ÖZ ile tanıştığım ilk kitaptı ve beğendiğim kalemler arasındaki yerini çoktan aldı bile. Psikolojik gerilim tarzı sevenlerdenim diyorsanız Yaprak ÖZ’ün bu kitabı, yazarla tanışmanız için iyi bir seçim olacaktır diye düşünüyorum.

Yazar Hakkında

11 Aralık 1973 Zonguldak doğumlu şair ve yazar, İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. İstanbul’da hayatını sürdürmektedir.

Eserleri:

• Fırtına Günlüğü
• Şiirli Müzik Kutusu
• Bir,İki, Üç Gökyüzü
• Eski Saat Tik Tak
• Berlin Apartmanı
• Şeytan Disko
• Tilki, Baykuş, Bakire
• Sobe Siyah Orkide

Keyifli okumalar,
Kübra Mısırlı