Yurt İçi Gezi

Mini GAP Turu | 4 | Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman

21 Temmuz 2019

Yazı: Mini GAP Turu | 3 | Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman | Yazan: Hande Sönmezerler Sinan


Tanrı Heykelleri | Kommagene Krallığı | Nemrut Dağı | Adıyaman

“Mini GAP Turu” yazı dizisinin diğer bölümleri:

İnsanlığın Beşiği Şanlıurfa
Şanlıurfa’nın Tabiat Güzellikleri
Tarihin Kavşak Noktası: Harran
Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman
Atatürk’ü Fahri Hemşerisi Yapan Gaziantep

Önceki üç yazımda anlatmaya çalıştığım gibi gezdikçe ve gördükçe bu bölgeye ve tarihi mirasına olan hayranlığım artarak büyüdü. Artık sadece “Ya ben neler kaçırmışım, meğer burnumun dibinde ne kadar büyük bir tarihi miras varmış ve ben bunu görememişim,” diye düşünüyorum. Ama aslında tabii geç olsun, güç olmasın derler.

Mini GAP gezimizin ikinci şehri olan Adıyaman da beni doğası ile büyüledi ve “Yine gelecek ben” inşallah günün birinde çünkü bu bölgeyi gezerken yapamadıklarım olduğu için tadı damağımda kaldı.

Rehberimiz bize Şanlıurfalılar ile Adıyamanlıların tatlı bir kapışması olduğundan bahsetti; efendim Şanlıurfalılar kendi şehirlerini peygamberler diyarı olarak överlermiş ama Adıyamanlılar da kendi şehirlerine evliyalar şehri derlermiş 😉

Yanlız bu şehirde unutamadığım bir insan var; bizim tur otobüsümüzün durduğu yerde (şehir merkezi) bir genç adam vardı sanıyorum 20’lerinde idi; nasıl güzel bir surat ve nasıl bir masumiyet anlatamam; bazı insanlar vardır ya hani çevreye uyum göstermez hep kendi dünyasında yaşar; ruhunun güzelliği yüzüne vurur ya öyle bir varlıktı; sadece ve sadece kağıt mendil/kalem vb satarak yaşamını kazanıyordu, meğer hep aynı noktada mendil/kalem vb satarmış ve gelen herkese hep böyle iyi ve olumlu bir ruhla yaklaşırmış, acaba dedik ne travmalar yaşadı ve bu hale geldi; o kadar imkansızdı ki böyle bir insanı ve yaşam mücadelesini görmek. Evet, dedim, Adıyaman hakikaten evliyalar şehri… Adıyaman deyince artık o evliya gibi bir genç adam var benim aklımda…

Adıyaman beni neden büyüledi?

Ay nasıl anlatsam, ben bir kez daha ülkeme aşık oldum galiba, o coşku ile yazıyorum. siz de Cendere Köprüsünü ve arkasındaki o kanyonu görseydiniz belki benim gibi hissederdiniz.

Yazı: Mini GAP Turu | 3 | Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman | Yazan: Hande Sönmezerler SinanCendere Köprüsü

Bir kanyonun ortasından gürül gürül akan bir su var; burası antik zamanda Cabinas Çayı imiş; şimdiki ismi Cendere Çayı ve bu su bir yerde sakinleyip nispeten düzlük bir alana çıkıyor. İşte o nokta ismine bayıldığım sayın Roma İmparatoru “Septimus Severus” (MS 193-211) için yapılmış. Bu isim de ne güzel bir isim; çok melodik.

Köprü 120 m uzunluğunda ve üzerinde bayıla bayıla yürüdüğümüz kocaman kesme taşlardan yapılmış. Harç kullanılmadığı için köprü oldukça dayanıklı olmuş.

Aslında bu köprüde 4 sütün varmış; İmparator Septimus Severus; karısı Julia Domna; ve iki oğlu Caracalla ve Geta için dikilmiş bu sütunlar ve fakat Septimus Severus’tan sonra tahta geçen Caracalla kardeşi Geta’yı öldürterek onun adına dikilen anıt; heykel vb ne varsa yıktırmış, bu köprü de nasiplenmiş bundan. Bu hikaye oldukça üzücü ve kinin vücut bulmuş hali gibi olsa da köprüleri çok sevdiğim için haliyle bu köprüye de kalpler bırakarak geçtim üzerinden.

Sonra gezimize devam ettik; nasıl güzel bir doğadan kıvrıla kıvrıla Nemrut Dağı’na çıktık anlatamam; bunu yaşamalısınız.

Nemrut DağıYazı: Mini GAP Turu | 3 | Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman | Yazan: Hande Sönmezerler Sinan

Sen onca yoldan gel; dağın dibine kadar git ve o çok görmek istediğin Kommagene Krallığı’na ait heykelleri göreme ☹️ Ağlamak istiyorum. Önce burayı biraz anlatayım sonra neden göremediğimi anlatacağım.

Nemrut Dağı; Adıyaman’ın Kahta İlçesi’nde. MÖ 163; MS 72 yıllarında bölgeyi yöneten Kommagene Krallığı başkentleri olan Samosata (Samsat)’yı doğu ve batı arasında önemli bir ticaret merkezi yapmış. Bu sebeple hem deli komşuları Parth’lar hem de Romalılar ile iyi geçinmiş, Çin’den ve Hindistan’dan bile getirttikleri mallar ile zengin olmuşlar.

  1. Mithradates, Yunan dini ile Pers dinini birleştirip yeni bir din yaratarak bu bölgeyi de bu yeni dinin merkezi yapmak istemiş. Kendisinin soyu Pers Kralı Darius’a dayanıyordu; eşi Laodike ise Büyük İskenderin soyundan geliyordu. Bu çiftin oğulları ise Antiochos idi. En güçlü Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı ve anıtsal heykelleri, Helenistik dönemin en görkemli kalıntılarından.

Antiochos annesini çok sever ve ona Thea (tanrıça) dermiş, kendisini ise “annesini seven kişi” olarak pek çok yazıta yazdırmış. (Gerçekten çok ponçik bir kral imiş ve bir erkek anası olarak pek takdir ettim ama tabii gelinler bunu sever mi bilmem neyse) Hatta bu dikilen heykellerden biri annesinin heykeli imiş. (Bak!)

Yazı: Mini GAP Turu | 3 | Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman | Yazan: Hande Sönmezerler SinanAnıtsal heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yerleştirilmiş. Doğu terası kutsal merkez ve bu nedenle en önemli heykel ve mimari kalıntılar burada bulunmakta.

Dev heykeller kireçtaşı bloklarından yapılmış ve 8-10 metre yükseklikte. Varlığı bilinmekle beraber kral mezarı, henüz keşfedilememiş.

Antiochos’tan sonra gelen oğlu 2. Mithradates babası kadar güçlü değilmiş ve babasının aksine Roma’ya karşı savaşamamış ve krallık Roma İmparatorluğuna katılmış. (Ponçik monçik ama kral gibi kral, Roma’yı yenmiş Antiochos)

Peki burası nasıl keşfedilmiş?

Anadolu Bağdat Demiryolu projesinde mühendis olarak çalışan Karl Sester burasının ismini sevgili Malatyalılardan duymuş ve onlarla beraber bölgeyi keşfetmiş. Bunu da Berlin’deki Prusya Kraliyet Bilimler Akademisi’ne bildirmiş ama adamcağıza bir yıl boyunca kimse yüz vermemiş. İnatçı Alman yılmamış ve en sonunda “düş yakamızdan kardeşim” diyen Prusya Kraliyet Bilim Akademisi profesörü Otto Puchstein olay yerini incelemeye gelmiş.

Böylece Karl arkadaşımızın inatçılığı sayesinde bu uygarlık ortaya çıkarılmış. Teşekkürler Karl! Teşekkürler Malatya!

Malatyalılar demişken şunu bir dinleyiverin hele 😉👉🏻 https://www.youtube.com/watch?v=qyczHCg2zhw

Şimdi gelelim nasıl olup da dibine kadar gelip de buraya çıkamadığımızın hikayesine.

Beni aslında Atatürk Barajına karşı kahve yudumlarken tanıştığım Adıyamanlı ablalar uyarmıştı da inanamamıştım nedense ?!?!?!?!?

Yazı: Mini GAP Turu | 3 | Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman | Yazan: Hande Sönmezerler SinanNisan sonunda çok da soğuk olmaz diye düşündüm; yahu orası adı üstünde dağ; teyzeler sana demiş Temmuz ve Ağustos’ta bile battaniyelere sarılarak çıkarız oraya diye… Yani senin anlayacağın dilden teyzeler sana kayak yaparken ne giyiyorsan nisanda da onu giy diyorlar. Karşına Orta Çağ hikayelerindeki gibi seni uyaran; kehanette bulunan karakterler gelmiş, sana gideceğin zorlu yolculukta yapman gerekeni söylüyorlar ve sen dinlemiyorsun, hayale kapılıyorsun.

Kar botlarımızla değil normal trekking ayakkabısı ile gelmiştim, dahası oğluş ile montlarımız da yanımızdaydı ama tırmanışta bir ara nokta var; işte oraya geldiğimizde esen şiddetli rüzgarda uçacak gibi olunca anladım ki kıyafetlerimiz yetersiz. Orası nisan ayında ocak ayını yaşıyordu; oldukça soğuk, karlı ve buzlu idi. Oğluşu ve kendimi hasta etme riskini göze alamadım.

Arkadaşlarım göze alıp heykellerin bulunduğu noktaya çıktılar ve muhteşem bir karlı manzarada, harika fotoğraflar çekip geldiler. Biz de mecburen o ara noktada yer alan kafede bekledik. Gerçi terasın manzarası da efsane idi ama maalesef dibine kadar gidip heykelleri göremedim. Bundan dolayı mecbur tekrar gitmeliyim. 🙂

⚡️ Fakat hemen çemkirmek istiyorum; bu kadar önemli bir turizm mekanına devasa bir bekleme alanı (benim kafe dediğim alan) yapıyorsun ve içeriyi ısıtmıyorsun o soğukta! 50-60 kişi bir tek ısıtıcının etrafında toplanmış birbirinin gözünün içine bakıyor ki diğeri gitse de ısıtıcıya yanaşsam diye. Ey Turizm Bakanlığı; silkelen ve kendine gel! Neden her işimiz bu kadar yarım yamalak olmak zorunda?!?!

Karakuş TümülüsüYazı: Mini GAP Turu | 3 | Kommagene Krallığının Toprakları: Adıyaman | Yazan: Hande Sönmezerler Sinan

Anthiakhos’un oğlu II. Mitradates, tarafından annesi İsas ve kız kardeşi adına günümüzde “Kadın Anıt Mezarı” olarak bilinen, “Karakuş Tümülüsü”nü yaptırmış. Bu tümülüs taşların yığılmasıyla yapılmış ve 20 metre yüksekliğindeymiş. Burada bulunan sütunun üzerindeki kartal heykelinden dolayı yöre halkı buraya Karakuş Tümülüsü demiş.

Aslanlı Horoskop

Dünyanın en eski horoskopu olarak bilinen bu kalıntı UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde. 175 santim boyunda ve 240 santim genişliğinde, 0.47 santim kalınlığındaki kabartmalı taş levhadan ve tabii ki göremedik.

Levhanın üzerindeki aslan figürünün boynunda bir hilal, gövdesinde 19 yıldız yer alıyor. Aslanın sırtında ise, 3 büyük yıldız yer alıyor. Yanlarındaki yazıda bunların Mars, Jüpiter ve Merkür olduğu belirtiliyor. 1955 yılında yapılan çeşitli araştırmalar sonucu Aslanlı Horoskop’un, 7 Temmuz 62 yılını yani, Kral Anthiochos’un doğum yılını gösterdiği düşünülüyor.

2003 yılında, Nemrut Dağı’nın batı terasında bulunan Aslanlı Horoskop, Nemrut Dağı’nın kuzeyine yapılan Geçici Restorasyon Evi’ne taşınarak ziyaretçi görüşüne kapatılmış; işte bu yüzden göremedik.

Buraya gelmeden önce fazla bilgi sahibi değildim; yine bir Ancient Aliens (Antik Uzaylılar) programından öğrendiklerim vardı ama çok da bilgim veya okumuşluğum yoktu. Karşıma bu kadar güzel bir doğanın çıkacağını da bilmiyordum. Nemrut Dağı’na çıkamayacağımı da… Fakat kalbimde yer etti.

Bir sonraki yazımda seyahatimizin son noktası olan Gaziantep’i anlatacağım.

Referanslar ve detaylı bilgi için:

Kültür Portalı | Karakuş Tümülüsü
Kültür Portalı | Cendere Köprüsü
Kültür Varlıkları | Adıyaman | Kahta
UNESCO Listesi | 448
Antik Sırlar | Kommagene Krallığı

Hande Sönmezerler Sinan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan