Sonbaharda bir hafta sonu, sevdiklerinizle birlikte Bolu’ya kaçın derim. 😁 Nasıl güzel size anlatamam. Hoş, burada sizlere anlatmaya çalışacağım gerçi. 😂 Ruhun İkinci Tatili Yolculuğumuz yaklaşık 2.5 saat sürdü. Bu sefer kahvaltımızı İstanbul’da yaptıktan sonra yola çıktık. 2019 yılında yazdığım Ruhun Tatili | Abant…
Gelibolu Yarımadası için yazacaklarımın ağırlığı ile baş başayım. Nasıl olmasın ki 1868 askerimizin tamamının şehit olduğu 57’nci Alay Şehitliği bu durum için oldukça yeterli olsa gerek. Ya da 25 Nisan 1915 günü Anzakların çıkarma yaparken kanlarıyla kırmızıya boyanan Anzak Koyu’nu ziyaret ettiğinizde görünen masmavi…
Hafta sonu yasaklarının artan vakalar sebebiyle tekrar gündeme gelmesi sebebiyle mecburen eve kapandığımız bir dönem yeniden başladı. 1918’deki salgın 2 sene sürmüş ve kayıp oranı bugünkü ile kıyaslanamayacak kadar yüksek olmuş. Tüm bunlardan anladığım; bu salgının da yaklaşık 2 sene sürme ihtimali olduğu ve…
Çok uzun zamandır bir gezi yazısı yazmamıştım malum Covid 19 sebebiyle yaz tatili hariç açıkçası gezen de duymadım. Bunun tabii tek sebebi salgın değil, salgın ile beraber piyangodan çıkan ekonomik zorluklar ve/veya işini kaybetme endişesi ile harcamaları kısma da var. Bizim ailemizde birkaç sebep…
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan önemli bölgelerinden biri olarak benim de kişisel “En Muhteşem Antik Kentler” listemin bir numaralı kenti, İzmir’e bir saat mesafede Selçuk ilçesinde yer alan Efes; antik kent kısmı haricinde Meryem Ana Evi ile de bolca ziyaret edilen yerlerden biri.…
Malum gezmenin bir parçası da deneyim ve bu seferki yazım işte bir gezinti deneyimi hakkında. Çocukken çok hoş bir film seyretmiştim; konusu ralli idi ve çok etkilendiğimi hatırlıyorum. O zamanlardan beri böyle bir deneyim yaşamak isterdim ve işte bu yaz 29-30 Haziran tarihlerinde bu…
Çoocukluk arkadaşım aynı zamanda dergimizin kurucusu Didem‘le gerçekleştirdiğimiz rotanın anı kısmını Çocuklarla 1500 Km yazısında Didem anlatmıştı, ben de biraz daha detay vererek bir gezi yazısı yazayım istedim. Daha önceki yurt içi gezi yazılarımdan da bildiğiniz üzere aslında benim olayım rota çizmek. Açıyorum haritayı;…
Bu mini GAP gezisinde zihnimde fotoğrafını çektiğim muhteşem anlardan elbette Gaziantep de zihnimde kendi köşesini aldı. Mesela oğlumun müzede Atatürk heykeli bulup elini tutması, Hamam müzesinde aklıma gelen Tosun Paşa’nın efsane hamam sahnesi, harika Antep yuvalama çorbası, Katmer yiyemeyişimiz, baklava ve lezzetli fıstıklar, Fellah…
Mini GAP gezimizin ikinci şehri olan Adıyaman da beni doğası ile büyüledi ve “Yine gelecek ben” inşallah günün birinde çünkü bu bölgeyi gezerken yapamadıklarım olduğu için tadı damağımda kaldı. Rehberimiz bize Şanlıurfalılar ile Adıyamanlıların tatlı bir kapışması olduğundan bahsetti; efendim Şanlıurfalılar kendi şehirlerini peygamberler…
Harran benim için sadece bir isimden ibaretti. Ama artık Harran denilince, anne ve çocuk koyun ve atların özgürce gezdiği yemyeşil bir çayır gözümün önüne geliyor. Hatta şöyle diyeyim, bizim grubumuzdaki çocuklar ve büyükler kuzu ile fotoğraf çektirirken annesi arada meee diyip onunla konuşuyordu, kuzucuk…