İt Ürür, Kervan Yürür

Sene 2015 mi, 2016 mıydı hatırlamıyorum, kanser hastalığından vefat edecek turizmci bir abim, bana o zamanlar demişti ki;

“Gülşah, ileride çevrendeki insanlara dikkat et. Hayalini kurduğun kitabın çıkarsa ve işler istediğin gibi giderse o yüzüne gülen insanlar arkandan seni taşlayacaklar.”

“Ne taşlaması abi? Kendi halimde yazıp, çiziyorum. Kendi aramızda gülüp geçiyoruz işte.”

“Peki.”

Nurlar içinde yatsın.

Oğlum adam haklıymış lan.

Bizde şeytan taşlama, meyve veren ağacı taşlama vs. gibi taşlamaların ata sporu olduğunu o zamanlar anlayamamışım.

Ve bu kişilerin uzaktan değil de kendi çevrenden olduğunu görmek insanı asıl şok eden oluyor. Hani derler ya “Düşmanını uzakta değil yakınında ara.” Harbiden de doğru.

Koskoca adamlarsınız lan, bir sorununuz varsa çıkın karşıma delikanlı gibi söyleyin. Korkmayın size cevap verirken zekâmın tamamını kullanmayacağım. Sizin seviyeye inip o şekilde cevap vermeye çalışacağım.

Hani derler ya; “Fala inanma ama falsız da kalma,” diye, işte arada kahve içip fal bakıyorlar. Abi bardağımı her kaldıranın ilk söylediği; “Yüzüne gülüp arkandan konuşan çok düşmanın var.”

Bitmediniz gitti ya.

Bir insanı sevmiyor olabilirsiniz. Bir insanın yaptığı işi beğenmiyor olabilirsiniz. Ya da ne biliyim işte…

Bunlar çok normal.

Kimse, kimsenin karşısına geçip; “Ya birader beni veya yaptığım işi neden beğenmiyorsun?” diye soramaz. Fakaatttt hem sosyal medyadan kişinin her sayfasını takip edecek, her yazısını okuyacak, kitabını alıp sonra da ona “Ya sen adamsın” yok “Sen şöylesin” yok “Keşke seni daha önce tanısaydım,” diyecek arından da o övüp yerlere göklere çıkaramadığın kişinin arkasından konuşursan işte o zaman adama derler ki; “Hayırdır birader, bu ne yavşaklık?”

Sizler gibi çevremde ne kadar yavşak varsa hepinizden tiksiniyorum.

Bu arada size üzücü bir haberim var. Siz konuştukça ben yazıyorum. Gaza geliyorum. Sizin farklı bir şeyler yapmak isteyip de yapamayışlarınızı, kudurup bana sardıklarınızı gördükçe ilham alıp 2. kitabımı çıkarıyorum.

Aaa bombaya bakın unutuyordum söylemeyi. Şimdi bu karakter sahibi insanlar, baktılar ki işimde iyiyim o kısma laf söyleyemiyorlar. Baktılar kitabımı okudular güldüler, ona da laf söyleyemiyorlar. Sosyal medyada da iyiyim, okurlar sağ olsunlar desteklerini esirgemiyorlar. Oğlum, diyorlar, bu kıza nasıl bir çamur atsak? Veeee en yakınımdaki kişiye diyorlar ki;

“Sana ondan zarar gelecek. O lezbiyen.”

Yeeaaaah. Oğlum sen ne ara benim başımı tutuyordun, ya da ne ara beni bir kadınla sevişirken gördün? Sosyal medyada karşı cinsle sarmaş dolaş muck muck fotoğraf paylaşmadığım için mi bu kanıya vardın?

Ayrıca sizin gibi yavşakları görünce insanın kendi hemcinsiyle olmaması için de bir sebep yok gibi.

Savaşta her şey mubah derler ya ama bu kadar da değil ya.

İt Ürür, Kervan Yürür

Sen ve senin gibiler böyle yaptıkça benim daha çok hoşuma gidiyor. Benim değerimi arttırıyorsunuz. Beni önemsediğinizi gösteriyorsunuz. Bir gün karşıma çıkıp benimle ilgili başkalarına söyleyebildiklerinizi yüzüme karşı söyleyebilmeniz dileği ile “İt Ürür, Kervan Yürür” diyorum.

Bu arada sizler bugün bu yazıyı okurken ben mahkeme koridorlarında olacağım. Trafik kazamın 1. yılı ve mahkemem var. Bu ülkede azıcık adalet kaldıysa ve o da bana denk gelirse umarım güzel geçer.

Yeter size harcadığım kelimeler. Mizah zamanı artık:

Balayı çiftlerinden korktuğumu ve beni tedirgin ettiklerini her fırsatta söylüyorum. Geçen gün yine bir balayı çifti geldi. Baktık ki giriş tarihleri yarın ancak bugünden gelmişler. Durumu söyledik.

“Bir gün erken gelmişsiniz. Aslında girişiniz yarın görünüyor bizde.”

Karşıdan bir cevap geldi abi, yok artık dedik. Şaka yapıyor.

“Biliyoruz. Web sitenizde balayı çiftlerine erken c/in yazıyordu.”

Erken check in mi yazıyordu? Abi tamam yazıyor yazıyor da.. Bu ibarenin anlamı normalde odaya giriş saati 14.00’dür. Müsaitlik doğrultusunda misafiri odaya bir iki saat erken alıyoruz. 1 gün öncesinden almıyoruz.

Adam diyor ki yok. Ben ücretsiz erken giriş yapacağım. Bugünün parasını vermem. Anasını satayım o zaman 1 ay önceden gelseydin.

Neyse ben şimdi mahkemeden çıktım. Olanlardan bir sonraki yazımda haber ederim.

* Hep mizahla kalın.

* Sizin mizah yapmanızı engellemek ve şevkinizi kırmak isteyenler olabilir. Hepsini siktir edin.

* Hayallerinizden asla vazgeçmeyin.

* Bir gün başaracaksın ve arkandan sana taş atanlar “Ben seni hep destekledim” diyecek.

* Önce sana çamur atacaklar sonra seni örnek alacaklar.

* Size çamur atanlara gülümsemenizin bir diğer anlamı onlara ne kadar dişli olduğunuzu göstermektir.

Ve son olarak da diyorum ki;

“Aklınızda olanları hayata geçirecek kadar yüreğiniz yoksa hiç kusura bakmayın ama ömrünüz cesaretli, girişimci insanların dedikodularını yapmakla geçecektir.”

Ağzı Bozuk Arıza Otelci,
Gülşah İslamoğlu