Güzel insan biriktirmek bu hayatta değer verdiğim şeylerin başında geliyor. Benim karşıma bugüne kadar “Lanet olsun sana” diyeceğim kimse çıkmadı şansıma. Hayatıma girenle de çıkanla da her zaman güzel anılarım oldu.
Bilir misiniz bazen insanlar şans eseri tanışmazlar.
Tanışmaları gerekir. Ruh, ruhu çeker. Yaş farkınız mühim değil eğer bir insan sizin enerji alanınıza girmesi gerekiyorsa hayat onu size getiriyor bir şekilde. Bu yalnızca karşı cins, sevgili vs durumları için de geçerli değil. Her türlü arkadaşlık ilişkisi için bu böyle.
Bundan aylar önce çok güzel bir insanla tanıştım. Hiç beklenmedik bir anda ve beklenmedik bir mekanda…
Bugün burada yazıyor olmak benim için çok büyük bir şey aslında. Sevgili editörüm Didem Çelebi Özkan sayesinde hayatıma farklı bir amaç girdi. Kendimi ifade etmekte gelişmemi ve düşüncelerimi geliştirmemi sağlıyor. Üstelik bununla da kalmayıp beni farklı alanlarda kendimi geliştirmem için de motive ediyor. Mesela kayak kaymayı beceremediğimi söylediğim halde bana eksiklerimi öğrenmem için teşvikte bile bulundu. Evinde daha önce başka hiçbir yerde karşılaşmadığım kadar iyi ağırladı. Dağa çıkartıp kayaktaki eksiklerimi öğretmek için oldukça emek verdi ve ben de iyi bir öğrenci olacağım ki olayı hemen çözdüm. Saatler süren kayak macerasından sonra eve dönüş, uyku ve kapanış.
Kendisi bir editörden çok abla gibi oldu benim için.
Sırtımı yaslayabileceğim bir dağ kadar güçlü, kaynama noktasına ulaşmış bir su kadar kıpır kıpır, baharda öten kuşların cıvıltıları kadar coşkulu ve neşeli bir kadın.
İlerleyen zamanlarda birbirimize daha neler katacağımız muamma fakat insan kendisini bekleyen şeyleri hisseder ya işte tam da o noktadayım. Beraber daha güzel zamanlar geçireceğimizi ve güzel işlere imza atacağımızı hissediyorum. Umarım hislerimde yanılmam (çoğunlukla yanılmam).
Nefes almaya başladığım günden itibaren 20 yıl geçti ve karşıma henüz hayatıma girdiği için sövdüğüm kimse çıkmadı.
Biliyorum; iyisi kadar kötüsü de insana çok şey katar. Hayatıma giren ve kötü etkiler bırakan insanlar bile aslında bana bir şeyler katmış oluyor. Bu biraz da olaylara bakış açısıyla da alakalı aslında.
Yaşadığım çok küçük bir durumla bunu örnekleyeyim. Didem Ablamın yanından yani Bursa’dan İstanbul’a doğru yola çıkacaktım ve otobüs saatimden yaklaşık 40 dakika önce otogardaydım. Otobüsümün 15 dakika geç geleceğini ve geç hareket edeceğimi Didem Ablaya da söyledim. O bu duruma üzülürken benim verdiğim tepki “Olsun hava güzel” oldu. Bursa’daki güzel havanın tadını 15 dakika daha çıkarabilecektim çünkü. Diyeceksiniz ki 15 dakikadan ne olacak? Unutmayalım ki her 5 saniyede dünyada 9 insan ölüyor. 15 dakikada neler neler olmaz, öyle değil mi?
Benden naçizane ufak bir tavsiye, uygulaması ise size kalmış. Eğer hayatınızda bazı şeyler iyi gitmiyorsa hayata bakış açınızı değiştirin. İşte o zaman çevrenizdekiler de yaşadıklarınız da bir o kadar değişecektir.
İlayda Duman
No Comments