Ay Işığı Yolcusu

Rock: Müzik, Onur, Özgürlük | 1

19 Ekim 2021

Yazı: Özgürlük, Onur, Müzik | Rock | Yazan: Atakan Balcı

 

İndeks

Rock: Müzik, Onur, Özgürlük: Birinci Bölüm
Rock: Müzik, Onur, Özgürlük: İkinci Bölüm

 
 

“Sonsuz karanlık bu yaslı günümde
Yad insanoğlu bu durmaz sözünde
Nerden bilinmez bu kin gözlerinde
Yansır bu korku sararmış yüzünde
………….
Anatolia
Sevgim seninle bu zor günlerinde
Anatolia
Kalemi kır, cezamı kes, onurumu geri ver…..”

Diyor diğer ülkelerde “Mezarkabul” adını kullanan ünlü Türk Rock/Metâl müzik topluluğu Pentagram, Anatolia adlı şarkısında.

Nereden çıktı bu öfke, sevgi, yas, bu denli yoğun duygu seli?

Güzel ülkemde birçok adımı atmak, birçok var oluşma biçimi zor, rock-metâl de bu zorlukları olabildiğince ağır yaşadı ve müzik her yanda bangır bangır kimlerin eline kaldı? Trap, arabesk rap, duygusal rap, emotional/emoşınıl rap? Ya da adına her ne derseniz, cinsiyet üzerinden kimselerden (kadınlar?), arabalardan, üstü açık veya kapalı kendini uyuşmaya teslim etmekten, aşağılamalardan, argodan başka bir söz içermeyen, bazıları ezgi bile içermeyen sözde şarkılarla dolu her yer. Öff!…

Kimler kimler acı çekmedi, linç ettirilmedi ki güzel ülkemde ve tüm yer yüzünde? Ulu Önder Atatürk’ün en beğendiği yazarlardan, hattâ belki de en beğendiği yazar olan “vatan şâiri” Nâmık Kemâl, ülkenin birilerinin malı değil, o ülke üzerinde yaşayanların yurdu/vatanı olduğunu imlediği için, yurtsever görüşler beslediği için sürüldüğü topraklarda öldü mü, öldürüldü mü?

  1. yy. sonlarında Bursa Vâlisi olan Ahmet Vefik Paşa, bir tiyatro oyununda geçer, kente ilk geldiğinde kenti gezerken çevresini saran topluluktaki kimseler arada kendilerini de tanıtır.

“Ben Ali oğlu Veli, Arnavut’um.”
“Ben Ahmet oğlu Mustafa, Arap’ım”
….

Bu sırada, topluluktaki kimse ve kişileri tanımaya çalışan Ahmet Vefik Paşa, bu tanıtımlar başlayınca topluluğun içinden birinin yavaş yavaş arkalara doğru gitmekte olduğunu görür ve ona seslenerek onun da kendini tanıtmasını ister. “Ben Mehmet oğlu Hüseyin” dedikten sonra “Türk’üm” der fısıldar gibi bir ses tonuyla söz verilen kişi. Ahmet Vefik Paşa “Neden çekiniyorsun? Bak ben de Türk’üm” deyince Türk köylüsü şaşkınlıkla “Türk’ten de paşa oluyor muymuş?” der.

Bu söyleşinin ne demek olduğunu anlamak için doğal olarak tarihe biraz daha iyice bakmak gerekir, ülkemizde bakılana göre.

Konu sanat ve Ahmet Vefik Paşa’nın hem Bursa için hem de tüm ülke için çok önemli ve gerçekten büyük emek sonucu ortaya çıkan yapıtı, bugünkü “Bursa Devlet Tiyatrosu”dur. Peki neden sürgüne gönderildi kent için büyük düşleri olan ve çok uğraşan Ahmet Vefik Paşa? Sürgünde ne geldi başına? Ya Nâzım Hikmet, Rûhi Su, ya Atatürk? Ulu Önder 1925’te ansızın neyin farkına vardı ki söylem ve eylemlerinde daha dikkatli olmaya başladı öncesine göre? Yine de çok büyük adımlar atmayı sürdürdü tabii ama neden çok büyük bir dikkatle?

Rock müzikten ne istediler 1990’larda özellikle?

Yazı sürecek, sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan