Rock: Müzik, Onur, Özgürlük | 2

 

İndeks

Rock: Müzik, Onur, Özgürlük: Birinci Bölüm
Rock: Müzik, Onur, Özgürlük: İkinci Bölüm

 
 
Âşık Veysel’in “Gündüz Gece” ayaklı türküsünü seslendiren Pentagram, aslını koruyarak ve rock biçiminde oldukça iyi yorumladı türküyü, görkemliydi çalgılar, söyleyiş. İngilizce, Türkçe çok sayıda şarkının iyesi Pentagram’ı dinlemek ne büyük bir korkusuzluk gösterisine çevrilmişti, 1990’lardan başlayarak.

Rock müziği etiketledi linç temelli yığın. Linç temelli olmasaydı yığın mı olurdu adı, duruşu, kabı? Kendi kap içinde olduğundan mı her kişi ve kimseyi kap içinde görmesi? Ettikleri yetmedi mi? Türk olmayı, bu toprakların kişisi, İyonyalı, Likyalı, Frig olmayı yasaklayan, dillerimizi yasaklayan Moralı komutan; Eşârî mezheplerin kurucusu sayılan, verdikleri sözleri tutmayan Haccac bin Zâlim’lerin atası, YezİT’in babası Muâviye ve yüreksiz yürek soyuna karşın kopuzun yavrusu bağlama hâlâ çalıyor sevgi, özgürlük, özlem dolusu; kemençe ile, tulum ile horona duruyor Karadeniz, İskoçya’da “gayda”ya dönüşerek, Kelt kardeşlerimizle!

Özgürlük ve onurun, sevginin, çiçek çocukların sesi Rock müzik yok edilecekmiş? Rock müziği iblis sayanların iblisliği bitmedi binlerce yıldır da, biz bittik mi?

Rock müziğin simgesi sayılan el imi İtalya’dan çıkmıştır. Heavy Metâl müzik ve Rock ortamlarında kullanılan bu el imi, ülkemizde “kurt imi” olarak bilinen el iminin, deyim yerindeyse, burunsuz ya da kısa burunlu biçimidir. Rock-Metâl müzikle bağlantılı olan ve büyükannesi İtalyan olan bir kişi, sanırım Ronnie James’ti adı, büyükannesinden bu el imini görmüş ve İtalya’da kötücül enerji varlıklarını (kötü ruhlar, cinler vb. Ayrıntılar inanıştan inanışa değişir doğal olarak.) kovma ereğiyle kullanıldığını öğrenmiş ve el imini, asıl kullanılış biçiminin tersine, yüzü içeri(yüzümüze) doğru olacak biçimde Rock ortamına kazandırmıştır.

Peki bunun bizimle ilgisi nedir?

Bu el iminin İtalya’daki kökeninin Roma İmparatorluğu dönemine degin uzandığı söylenir. Bu el iminin, Türkiye’de yanlış biçimde kullanılan “kurt” iminin asıl biçimi olduğunu, tarihsel bazı çizimlere de baktığımızda tam da İtalyanların kullandığı biçimde kullanılan, atalarımızın resmedildiği figürler görebileceğimizi de dikkate alırsak, bir şeyler anlatır mı? Bu resimleri bilgisayar programları yardımı ile değiştirerek burun aslında uzunmuş gibi göstermeye çalışan paylaşımları genel ağ ortamlarında görmek olası ve bu paylaşımlarda yer alan bilgisayar programı izlerini, resimlerdeki oynamaları ayrımsamak da bir o denli kolay.

Peki ben bu imin aslında biz Türklere âit olduğunu mu söylüyorum?

Hayır!…

Bu el imi, atalarımızın inancı olan ve ülkemizde “Tengricilik” veya “Türk Şamanizmi” olarak bilinen “Nom” inancının da içinde bulunduğu “Şamanizm” başlığı altında ele alınan tüm inanç çemberinde görülür ve doğal olarak biz de, İrlandalılar, Kızılderililer ve başka etnik topluluklar ve uluslar gibi bu çemberin içindeyiz. Yalnızca bize değil ama kesinlikle bize ilişkin olan bir el imini kullanıldığı için, Rock-Metâl müzik dinlediği için nice canlar yakıldı güzel ülkemde.

Dinlediğiniz müzikten ötürü “iblis” olmakla, kötülük izcisi olmakla suçlandınız mı siz? Üzerinizde siyah tişört ve/veya siyah pantolon var diye yüzünüze asit atılması tehlikesi yaşamayı, linç girişimlerine uğramayı biliyor musunuz? “Ama canım dünyada bunca dert varken siz de…” bıdı bıdı bıdı.. diyecek ahmaklar da az mı? Sırf dinlediğiniz müzik biçiminden ötürü eviniz basıldı mı? Ülkede açık ve yasal olarak satılan müzik albümlerinize/kasetlerinize “kanıt” diye el kondu mu?

Hangisi suç peki, hangisi tehlikeli? Metallica’dan “Master of Puppets” mı yoksa Yaşar Kurt’tan “Fırt Emin/Ruhum” mu? Mavi Sakal’dan “İki Yol” mu yoksa Bulutsuzluk Özlemi’nden “Sözlerimi Geri Alamam” mı? Hangisi? Barış Manço mu, Moğollar mı, yoksa Erkin Koray mı “iblis”(!)?

Ey koca yığın, siz her şeyi bilirsiniz, değil mi? Elvis Presley’i kötücül olmakla nasıl suçlar ki gerçekten iyi biri? İblis bilir İblisliği, kullanır ve suçlar iyileri “iblis” olmakla. Bu, hep böyleydi!

Ve ozanın dediği gibi:

“Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey!”

Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı