Ay Işığı Yolcusu

Kurtuluş ve Denge Üzerine

22 Haziran 2023

Yazı: Kurtuluş ve Denge Üzerine | Yazan: Atakan Balcı

Kurtuluş, yöntem ve erek arasındaki dengededir. Bu, her öd/zaman söylenen ve fakat dikkate alındığı pek görülmeyen (çok çok az aydınlanmış kişi ve topluluk dışında) bir tutum. Elbette bu dengesellik içinde, aşırılıklara gitmekten kaçmak, kimi durumda kendinden kaçmak anlamına gelir. Doğrusu aydınlık, kurtuluş umudu sunduğu savında olan tezlerin büyük bir bölümünde bu ve buna benzer “kaçma” ve/veya “bastırma” tavrı yaygındır.

Denge, bastırma veya kaçma yoluyla ulaşılabilir bir durum veya konum mu? Maddesel yaşam ve aşkınlık arasında bir denge, ikilik/dualite (Neden çoğu kimse “dualite”yi “Dua Lipa” olarak okurmuş gibi geliyor, en azından bizim ülkemizin kişileri, Türk yurttaşları?) alanında bir denge, hangi biçimde bir görüntü içinde olursa olsun özdeki denge, benliğini tanımayı gerektirir, sonra da söküp atmayı.

Neden ve nasıl sökülüp atılır ki benliği bir kimsenin/şahsın? Tanıdığınızda “kendinizi” sıyrılmak isteyeceksiniz zaten kendinizden. Bu, bir dedektiflik romanı gibi değil, “aydınlanıyorum” öykünmeciliğine benzemez. İlk uyanışta kendi sandığınız varlığın size ne kadar yabancı olduğunun ayırdına varacaktır kimse/şahıs. Bu bir yabancılaşma olgusu değil, bu ayrımsama, bu bilince giden yolda büyük bir düşüş. Düşeceksiniz ki kanayasınız, kanayacaksınız ki ayırdına varasınız, ayırdına varacaksınız ki ayağa kalkasınız. Bu ayaklar kimin?

Eğitim Bitti, Yolculuk Tozdur

Toz ayakları yıkar, dizlerinden akan kanla yıkanır, çamur olur, kanlı bir çamur, bataklığa dönüşür, izin verirsen eğer. Eğitim bitti, yol nedir ayrı da yolculuk tozdur. Yürü yoldaşım, yürü yoldaşımsan eğer, eğitimden öteye geçeceğiz. “Öğrenci merkezli” değil bu yolculuk, aydınlanma merkezli. Kendini şımartamazsın, sandığının kabuğuna teslim olamazsın, iftira atamazsın. Öğrenci merkezli değil bu yolculuk, aydınlanma merkezli.

Kendinizi şımartın, gözleriniz kanlı yaşlarla dolsun. Hazdan kaçmak çözülür değil, bu şımarma şımarıklık değil. İç içe geçer kanlı çamur, kanlı yaşlarla. Etnik Türk cenazesinde ağıtlar yakılır. Elde bıçak, ölü gövde ortada, çevresinde dolanılır. Kıpçak atlıları iner atlarından, ellerinde bıçaklar, keder oyunlarına bırakır varlığını. Ağlar, ağıt yakar, yüzlerini keserler ve ağlamayı sürdürürler. Kanlı gözyaşları akar, akar, akar. Tuz ve kan kötü büyüleri bozar. Kişi/insan kendisizliğinden sıyrılır, kendiliğinden önce boşluğa ulaşır. Anlayana sivrisinek saz, keder toyun, şölenin öbür yüzüdür bir bölüm kişi/insan için.

Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan