Portakal Çiçeği

Sinsi Çatışma

18 Ekim 2021

Yazı: Sinsi Çatışma | Yazan: Sıla Malik

Suskunluk, derinliği ölçülemeyen deniz gibidir. Dip dalgalardan alır gücünü. Sınırını zorlarken ne kadar tehlikeli olabileceğini düşünmezsin. Karanlık oluşu görüşünü kısıtlar, gelebilecek zararlar fark edilmez. İçine çekilmeyi hiç beklemediğin anda hapsolursun derinliğine.

Sustukça konuşmaya gerek yokmuş hissi yayılır bedenine. Soyutlanma emridir oysa ki bu. Kuyu iyice yutabilmek için zehirli okunu atmıştır. Çok tatlıdır okun ucundaki yem. Devenin dikeni iştahla yemesine benzer. Kan tadı ağzını sulandırırken kanatan dikenlerden bir an önce kurtulmak ister. Tıpkı kuyunun sonsuzluğunu fark edince insanların yaptığı gibi.

Kızarsın kendine, nedenini bilmediğin hâlde. Zihninde binlerce düşünce ile adeta bir sis havuzunda can yeleksiz kalmışsındır. Çırpınmak sonuç vermez. Üstelik daha da sinirlendirir seni. Kimseyi görmek istemez gözün, kalbin bir yardım eli için delilercesine atarken. İşte yeni bir kavga daha. Beyin ve ruh.

Ayırabilirsen tebrikler. Bu çatışmadan mantıklı bir uzlaşma ile çıkabilene daha rastlanabilmiş değil. İlk olman güzel olabilir elbet. Ama ya suskunluğun sahip olduğu o asalet? Hadi itiraf et. Çok da çekici gelmiyor mu bu amansız kasvet?

Konuşmak yorar bir yerde. Yazmaya el dayanmaz. Bir dakika fazla uykuyu kaldıramayacak hâle gelir bedenin. Fakat zihnin daima açık. Hep galip gelmek için çabası. Hani şu uyutmadığı gecelerin birinde, yatağında oturup sormuştun ya:

“Nereye kadar böyle?”

Ruhun yanıtladı onu işte.

“Korkmaktan vazgeçtiğinde ya da hayır tamamen ipleri bıraktığında. Yoksa vazgeçtiğinde miydi? Belki de sadece öylece durmalı. Hiçbir şey yapmamak da bir şey yapmak sonuçta.”

Yani anlayacağın o da devre dışı. Çünkü onu da sen ve zihnin yönetiyordu bunca zaman. Arada sırada dümeni eline aldı diye tüm emir komuta ona geçmedi ya. Düşünmen lazım tüm bu karmaşanın içinde.

Yok mu sahiden o sis bulutunun içinde bir köşe? Oturup şöyle önüne döksen ne var ne yoksa. Hassas teraziyi geç, gönlünle yoklasan olup biteni. Kurtul fazlalıklardan. Bak suskunluk pusuda. Bekliyor ele geçirmek için günün sonunda. Bazen gereğini aşmıştır kayıt defterindeki önemli şeyler sayısı. Silmek gerekir teker teker. İnce eleyip sık dokumana da gerek yok üstelik.

Hafızana sor bütün soruları.

Anında tüm soru işaretlerini birer rahatlamaya çevirir. Kimin yanında olup olmadığını ondan iyi kim bilebilir ki? Sil, iyice sil bazılarını. İzleri bile kalmamalı. Yeni gelecek olanların günahına girmeye hakları yok. Kendilerini sürekli belli etmek isteselerdi yanında olurlardı.

Dışarıdaki yağmura kulak verme sırası değil şimdi. Dağıtacaksın yine kendini. Zihnine teslim olacaksın. Sakinleşme bir bahane, damlalar akıp giderken onlardan biri olmak isteyeceksin işte. Sonrası yine aynı karanlığa çıkacak. Temizlemeye çalıştığın masadaki mum sönecek. O küçük ışık tüm yolun aydınlatıcısı. Bak sabaha da az kaldı. Hâlletmeliyiz bunu gün doğmadan.

Yapılacaklar belli.

Önce gereksiz yorgunlukları, kafayı kurcalayanları, negatife boğanları göndereceksin. Ardından sıkıca kilitleyebilmek için kapıyı alıştırmalar yapacaksın. Diyet yapmaktan veya spora gitmekten kolay merak etme.

Unutma, ruhun saf dışı kaldı. Şu an tek hedefin zihninin o kıvrımlı yolları. Güçlü çıkmalı sesin. Korkutmalısın o karanlığın sinsi muhafızlarını. Teker teker ama seri şekilde sil maddeleri o düşünce yuvalarından. Göreceksin, açılacak rengi kararmış ruhunun.

Bittiğinde liste, derin bir nefes al. Tutabildiğin kadar tut onu. Vücut sisteminin her hücresinde hisset. Zafere giden yolu açmasına izin ver. Az kaldı, güneş tam sınırda. Birazdan gösterir kendini ufukta.

Artık cam kenarına gidip dışarıya bakmakta özgürsün. Ağlayabilirsin. Bırak silinenler yaşlarınla terk etsinler seni. Geride bırakabilecekleri yanağındaki, dudağının kenarındaki tuz tadı. İlk ve son kez hisset onlar yüzünden akan yaşın sıcaklığını. Özgürlüğünü eline alabilmen için ödediğin küçük bedeldi bu. Boğazında bir yumru olabilir. Çığlık atmak dünyanın en mantıklı tepkisi gelebilir sana. Bunların hepsi normal.

Sisli bir havada, derinliğini bilmeden yüzdüğün açık denizde, zihnin amansız ağına takılmış çırpınan bir varlıktın sen. Kim olduğunu, neden böyle olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, amacını, değerini bildiğini söylese de sorgulayan biriydin işte.

Son damla aktığında gözünden daha farklı gelmedi mi dünya? Gökyüzü daha mavi, ağaçlar daha bir canlı, insanlar daha zararsız gözükmedi mi sana? Gecenin karanlığında zorlu savaşını veren yorgun ama zafer sahibi askersin sen.

Güneş yerinde, her şey yolunda.

Birkaç saat sonra uyandığında dün nasıl hissettiğini, gece nasıl bir savaş verdiğini kimse anlamayacak. Güneş’i yenilmiş bir benlikle, sinirini bozan bir yıldız olarak görmektense ona gülümsemeni sağlayan bir savaştan çıktığını hiç kimse bilmeyecek.

Hayatın zorlu döngüsünde, omuzlarına binen yükler herhangi bir günde, herhangi bir zaman diliminde yine çok ama çok ağır gelecek sana. Zihnin gerçekleri birer birer vururken yüzüne ruhun hayallerinin olduğu kaseti gösterime sokmaya çalışacak, defalarca. Arada kalan benliğin yine düşecek o sonsuz denizin sularına.

Korkacaksın biliyorum ama yine de söyleyeceğim. Korkma. Bu gece olduğu gibi geleceğim yine ben. Sen istediğin sürece, kurtaracağım seni o amansız zannettiğin kuyudan. Yeter ki sen her gökyüzü aydınlandığında yeni umutların da yeşerdiğini unutma.
 
 
Sıla Malik
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Ahmet 18 Ekim 2021 at 10:52

    Harika yazı olmuş, eline sağlık Sıla.

    • Yanıtla Sıla Malik 18 Ekim 2021 at 15:25

      Çok teşekkür ederim. 🐣

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 18 Ekim 2021 at 18:24

    Okuması keyifli bir yazı olmuş gerçekten tebrik ediyorum.
     
    Yeri gelmişken benim de üzerinde düşündüğüm kavramlarla ilgili son düşüncelerimi paylaşayım dilerseniz: Benliğe ait olan iki bütünlükten biri beden diğeri ruh. Bunlar birlikte aklı oluşturuyorlar. Zihin ise kollektif ve enerjisel bir oluşum. Yani ortak alandan besleniyor, sadece size ait olan bir alan değil. Zihnimize gelen birçok şey bize ait bile değil çoğu zaman.
     
    Bilmem yeterince açık oldu mu?
     
    Ruh en kapsayıcı olan ve bedenin sebebi gibi. Ruh ve bedeninizin ortak enerjisine göre “ortak zihin alanından” kendinize çektiğiniz düşünceleriniz var. Bilinç de ruh da var aslında.
     
    En son vardığım sonuç bu.

    • Yanıtla Sıla Malik 18 Ekim 2021 at 23:54

      Yorumunuzu okuyunca “Beden ruhun kıyafetidir” cümlesi geldi aklıma. Ve kesinlikle var, sizin de dediğiniz gibi.
       
      Beğenmenize çok sevindim.
       
      Çok teşekkürler 💜🍀✨

  • Yanıtla Pınar Sude 18 Ekim 2021 at 21:56

    Çok çok güzel bi yazı olmuş.. 🎈

    • Yanıtla Sıla Malik 18 Ekim 2021 at 23:52

      Beğenmene çok sevindim canım benim 💜🐣🌟

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan