Ay Işığı Yolcusu

Doğum, Yeniden, Yeniden

5 Nisan 2022

Yazı: Doğum, Yeniden, Yeniden | Yazan: Atakan Balcı

Yüksek tepelerin ardında, Ece Ayhan’ın “Bakışımsız Kedi Kara” diye nitelendirebileceği bir alanda, Steinbeck’in “Cennet Çayırı” olarak adlandırabileceği bir yerde doğdu varlığımın özü. Ben bu yerlerde yabanım, yabancıyım, yabancıydım her zaman.

Sıkışık birikimleri deneyim sanmak yaygın bir alışkanlık ve her adımlayışı yol, ilerleyiş sanmak da öyle. Kendiyle yüzleşmeyenin adımları yola çıkmaz. Kendin sandıklarından soyunmadıkça ilerleyemez, bilinç yüzeyini kandırırsın yalnızca.

Kir

Değerli(!) kirleri vardır kimselerin, çoook değerli(!)! Kırık camlara bakarak saçlarını tarar ara sıra yolun çocukları. Kimi üç yaşında, kimi otuz, kimi kırk çocukların. Değerli kirleri vardır kimselerin, ucu bucağı görünmez, nokta kadar. Göremez o en yeni, en güzel, en.. aynalara baksa da benliğini. Kırık camlara bakarak saçlarımızı tararız ara sıra, biz!

Dil

Türkçe kadar eşsiz ölçüde güzel, Türkçe gibi yoğunluklu ölçüde tatlı, Türkçe gibi düşünsel/şiirsel/matematiksel, Türkçe gibi aşağı görülmüş-kendi sözde içinde olanlarca-, Türkçe gibi düşmüş ve düştükçe kalkmış, yeniden ve yeniden ve yeniden kalkmış, Türkiye gibi varsıl ve varsıllığı oranında yoksun ve yoksul bırakılmış, ulusumuzun atalarından bir Likyalı kadar onurlu, ülkemiz kadar ekin/kültür varlığıyla dolu, dilleri birbirine hem dost hem düşman ve yakın veya uzak olsa da kardeş aslında, öylesi adımlarla yürüyor, yürüyor, yürüyorum. Yürüyoruz karanlığın ortasında, içinden geçerek, özsel varlığımızın aydınlığında. İçlerindeki pisliği atıp sıvayanlar, toprağımızı çürütemez, ona gübre olurlar ancak.

Mâhir Eller

Onlar mâhir elleri, deniz gibi yürekleri olanlardır ki, ışığın kaynağından var olan onlardır, toprağımızda kan ve kemiktir onlar. Onların ışığının gölgesi bile yeter yüreği pislikle dolu olup, yürek çürütenlerin karanlığına karşı. Onlar, yokluklarında bile ışık saçanlardır karanlığa, Buenaventura Durruti, Mustafa Kemâl, Mahatma Gandhi ve daha niceleri gibi, ışığın elçilerinin izinde kendi izlerini yaratanlar gibi yaratacak olanlar vardır. “Yaratanların en güzeli”nin ışığıyla aydınlanır, ısınır ferahlığımız.

Adım

Erik Kleptın’dan (Eric Clapton) adı yasak bir şarkı dinliyorum, “Leylâ” değil. Duygularım kökünden kabarırken bir yandan, isteklerim çağlıyor topraktan göğe fışkıran yıldırımlara uzanarak. Asılın özü kökte midir, benlik ezberde midir, aynada görüyorum sandığımız kendimiz midir, varlık boş sanılan da mı, ulaşmak engellemekle mi gerçekleşir, yoksa bıraktı sanılanın ayakları yolu mu adımlar?

Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 10 Nisan 2022 at 09:13

    “Asılın özü kökte midir, benlik ezberde midir, aynada görüyorum sandığımız kendimiz midir, varlık boş sanılanda mı, ulaşmak engellemekle mi gerçekleşir.”
     
    Tekrar tekrar okumak istediğim bir cümleniz. Dünya’nın bütününü anlatan cümlelerinizle birleşince tam bir sanata dönüşmüş. Tebrikler Atakan Bey!

    • Yanıtla Atakan Balcı 12 Nisan 2022 at 22:39

      Ezberler öyle büyük engel ki ve yıkmak da “absürd” sayılıyor kimi zaman çoğunlukça. Zor ama yol da uzakta değil! 🙂
       
      Bu çok güzel yorum için teşekkür ederim!

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan